Logo

5. Hukuk Dairesi2022/14618 E. 2023/4713 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Ortaklığın giderilmesi davasında, aynen taksim imkânı olup olmadığı ve davacı vekilinin mazeretinin değerlendirilip değerlendirilmediği hususlarında yaşanan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı tarafça kat mülkiyetine geçiş için gerekli eksikliklerin tamamlanmaması ve davacı vekilinin mazeret talebinin mahkemece değerlendirilmeksizin davanın reddine karar verilmesi, hukuki dinlenilme hakkının ihlali niteliğinde bulunduğu ve aynen taksimin mümkün olup olmadığının tespiti için gerekli araştırmanın yapılmadığı gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasında görülen ortaklığın giderilmesi davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay(Kapatılan) 20. Hukuk Dairesince Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı dava dilekçesinde özetle; ... ili, ... ilçesi, ... Mahallesi, 692 ada 40 parsel sayılı taşınmazın ortaklığının satış sureti ile giderilmesine karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalılar ..., ... ve ... vekili cevap dilekçesinde ve duruşmadaki beyanında özetle; açılan davayı kabul etmediklerini, taşınmazın üzerinde 7 katlı bir iş yerinin bulunduğunu, bu konuda taraflar arasında miras taksim sözleşmesi yapıldığını, taşınmazdaki ortaklığın kat mülkiyeti kurulmak suretiyle aynen taksim yolu ile giderilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 31.12.2015 tarihli ve 2014/2213 Esas, 2015/2375 Karar sayılı kararıyla ortaklığın satış sureti ile giderilmesine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde bir kısım davalılar temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 20. Hukuk Dairesince yapılan temyiz incelemesi neticesinde; dava konusu taşınmazda pay ve paydaş sayısının aynen taksime elverişli olduğunu, kat mülkiyeti kurulmasına yönelik araştırma yapılması ve eksik belgelerin tamamlanması gereğinden kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozma Kararına Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin 09.11.2021 tarihli ve 2017/2125 Esas, 2021/3056 Karar sayılı kararıyla davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Nedenleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; davalı tarafın kat mülkiyetine geçiş istemesine rağmen Mahkemece davalı tarafça eksikliklerin yerine getirilmediği gözetilmeksizin davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu, son celse mazeret dilekçesi sundukları halde bu hususun mahkemece değerlendirilmediğini, aynen taksimin mümkün olmadığı durumlarda satış sureti ile ortaklığın giderileceğini, davanın reddedilmesinin hatalı olduğunu, hükmün eksik inceleme ve araştırma neticesinde verildiğini belirterek, kararın bozulmasını talep etmiştir.

C.Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, ortaklığın giderilmesi isteğinden ibarettir.

2. İlgili Hukuk

1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun’la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.

2. 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu'nun (634 sayılı Kanun) 12 nci maddesi.

2. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 699 uncu maddesi.

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun’un 26.9.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun’la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Davacı vekilinin karar celsesi sabahında, duruşma saatinden önce mesleki mazeretini bildirdiği, Mahkemece davacı vekilinin mazeretinin değerlendirilmeksizin davanın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.

3.Hukuki dinlenilme hakkı, tüm yargılama sürecinde değerlendirilmelidir. Mahkemeler, yargılamayı verecekleri ara kararları ile yürütüp yön vererek nihai karar ile sonuçlandırır. Mahkeme, tarafların (varsa vekillerinin) her talebini, hukuki dinlenilme hakkı çerçevesinde, gerekçesini de açıklayarak bir karar ile karşılamak zorundadır. Mahkemenin davacı vekilinin mesleki mazeret talebi hakkında olumlu/olumsuz bir karar vermeden esas hakkında karar vermesi hatalı olup bozulmasına karar vermek gerektirmiştir.

4. Mahkemece bozma ilamına uyulmuş ise de gerekleri yerine getirilmemiştir. 634 sayılı Kanun'un 12 nci maddesinde sayılan diğer belgelerin tamamlattırılması için kat mülkiyetine geçiş suretiyle ortaklığın giderilmesini isteyen davalı tarafa yetki ve yeterli süre verilmesi, bu hususlar eksiksiz yerine getirildiği takdirde de dava konusu taşınmaz üzerindeki yapıda her bir bağımsız bölümün (konumu, yüzölçümü, kullanım amacı ve eklentileri yerinde incelenip irdelenerek) değeri ve bu değere göre özgülenecek arsa payı uzman bilirkişi aracılığıyla saptanıp varsa fiili taksime göre, taksim yoksa çekilecek kura ile önce her paydaşa birer bağımsız bölüm özgülendikten sonra arta kalan bağımsız bölümlerin pay oranları da gözetilmek suretiyle yine kura ile paydaşlara özgülenerek, gerekiyorsa bedel farkı nedeni ile ödenecek ivaz da belirlenmek suretiyle payların denkleştirilmesi, yönetim planı gibi belgeleri paydaşların (tanınan süreye rağmen) imzalamaktan kaçınması halinde bunların imzalanmış sayılması ve sonra kat mülkiyeti kurulmak suretiyle ortaklığın giderilmesine, belirtilen koşulların oluşmaması durumunda satışa karar verilmesi gerekir. Mahkemece tüm bu hususlar gözardı edilerek yazılı olduğu şekilde davanın reddine karar verilmesi de doğru görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile temyiz olunan kararın BOZULMASINA,

Davacıdan peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde iadesine,

11.05.2023 tarihinde oy birliği ile karar verilmiştir.