"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak, düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu ... ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 597 parsel hakkında açılan kadastro tespitine itiraz davasının Bergama Kadastro Mahkemesinin 2013/7 Esas, 2015/25 Karar sayılı ve 01.07.2015 tarihli kararı ile sonuçlandığını ve kararın kesinleştiğini, 597 parselin dava devam ederken 27.09.1979 tarihli istimlak planı ile ... Barajı içerisine alındığını ve halen baraj gölü altında olduğunu, davacıların kendilerine ait parseli kullanmalarının mümkün olmadığını, davalı DSİ'nin 181.500,00 TL (1980 para birimi) kamulaştırma bedelinin Ziraat Bankasına yatırıldığının bildirildiğini, bankaya başvurulduğunda böyle bir paranın olmadığının belirtildiğini, bahsi geçen kamulaştırma işleminin usulüne uygun olmadığını, daha önce davacılara tebligat yapılmış olsa bile taraf yetkileri olmadığından önceden yapılan tebligatların geçersiz olduğunu, dava konusu taşınmaz için şimdilik kamulaştırmasız el atmadan kaynaklanan 46.000,00 TL tazminatın kadastro mahkemesinin karar tarihi olan 01.07.2015 tarihinden itibaren en yüksek banka faiziyle davalıdan alınarak hisseleri oranında davacılara verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu 597 parsel malikine kamulaştırma tebligatlarının tebliğ edildiğini, 151.500,00 TL (1980 para birimi) kamulaştırma bedelinin bankaya bloke edildiğini, mirasçıların süresinde başvuru yapmadığını, dava konusu parselin bedelsiz olarak davalı adına tescil işlemlerinin yapılması gerektiğini, kamulaştırmasız el atmayla ilgili Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 27.10.2010 tarihli ve 2007/5-193 Esas, 2010/543 Karar sayılı kararının da değerlendirilmesi gerektiğini, dava konusu taşınmazın 1969 yılından beri idarenin hüküm ve tasarrufu altında olduğunu, 20 yıllık sürenin geçmiş olduğunu, zaman aşımı süresinin dolduğunu, davacıların taleplerinin hak düşürücü süre nedeniyle reddi gerektiğini ileri sürmüştür.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve el atma tazminatının davalı taraftan tahsil edilerek davacılara ödenmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; taşınmazın tazminat bedelinin 267.708,79 TL olarak belirlendiği halde, ıslah yapılmadığı gerekçesi ile 46.000,00 TL'ye hükmedilmesinin doğru olmadığını belirterek, davanın 267.708,79 TL olarak kabul edilmesini talep etmiştir.
2. Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın kamulaştırma nedeniyle reddi gerektiğini, usulüne uygun kamulaştırma işlemlerinin yapıldığını, aksi kabul edildiği takdirde taşınmazın sulu tarım arazisi olmadığını, %75 oranında objektif değer artışı uygulanmasının doğru olmadığını, bedelin yüksek hesaplandığını ileri sürmüştür.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu ... Mahallesi 597 parsel sayılı taşınmazın davacılar murisi ... adına tespit edildiği, tespite itiraz sonucunda 17.04.1971 tarihinde Bergama Kadastro Mahkemesinde dava açıldığı, yargılama sonucunda 2013/7 Esas, 2015/25 Karar sayılı karar ile dava konusu taşınmazın ...'in mirasçıları olan davacılar adına 1/2'şer paylı olarak tespitine, taşınmazın tamamının ... Baraj Gölü olarak sular altında kaldığından 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 16/C maddesi uyarınca tescil harici alan olarak bırakılmasına karar verildiği, kararın temyiz edilmeksizin 07.10.2015 tarihinde kesinleştiği, davalı idare tarafından taşınmazın 27.09.1979 tarihli kamu yararı kararı uyarınca kamulaştırıldığı ve 5409 yevmiye numaralı tebligat evrakı ile usulüne uygun kamulaştırma tebligatı yapıldığının iddia edilmesine karşın, ilgili tebligatın ... adına çıkartıldığı ve 11.02.1980 tarihinde "Eşi ...'e tebliğ edilmiştir" şerhi düşüldüğü anlaşılmış olup, muhatap muris ... olmadığı gibi, ...'in eşinin de ... olduğunun tespit edildiğini, taşınmaza gelir metoduna göre değer biçilmesinde ve taşınmazın ... Mahallesine 200 metre mesafede bulunduğu belirlendiğinden objektif değer artışı uygulanmasında ve toplam tazminat miktarının 2018 yılı Soma İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü verileri esas alınarak 267.708,79 TL olarak belirlenmesinde bir isabetsizlik görülmemekle birlikte, davacılar vekilince belirsiz alacak davası olarak açılan davada talep sonucu belirlenmediğinden taleple bağlı kalınarak karar verilmesi yerinde ise de hükme esas alındığı belirtilen bilirkişi raporunda seçenekli şekilde iki ayrı bedel hesaplandığı halde hangi miktarın kabul edildiğinin gerekçeli kararda açıklanmaması nedeniyle infazda tereddüt yaratılması ve dava konusu taşınmaza el atma tarihindeki niteliği dikkate alınıp, dava tarihi itibarıyla değer biçildiği halde, dava tarihinden önceki tarihten faize hükmedilmesi hatalı olduğundan hükmün kaldırılarak, düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmuştur.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, temel olarak davacı tapu malikleri ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ile bedelinin tahsili hususundadır.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”
3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.
4.2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 11 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Arazi niteliğindeki dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca gelir metodu esas alınarak değer biçilmesi, adil ve hakkaniyete uygun olarak tespit edilen bedelin davalı tarafa ödenmesine karar verilmesi yerindedir.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davalı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
01.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.