"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın ... yönünden pasif husumet yokluğundan reddine, ... yönünden kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince, İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine, yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince davanın ... yönünden pasif husumet yokluğundan reddine, ... yönünden kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu ... ili, ... ilçesi, .../... Mahallesi 191 ada 51 parsel sayılı taşınmazın davalı idare tarafından kamulaştırma yapılmadığı hâlde, fiilen kullanıldığını bu nedenle taşınmazın bedelinin davalı idarelerden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davayı kabul etmediklerini, öncelikle eldeki davanın idari yargının görev alanına girdiğini; bu nedenle yargı yolu yönünden davanın reddinin gerektiğini, mahkeme aksi kanaatte ise yine dava konusu taşınmazın bulunduğu alanın Yeşilyurt Belediyesinin sorumluluğunda olduğunu; müvekkilinin söz konusu olayda herhangi bir kusurunun bulunmadığını beyanla, haksız açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davayı kabul etmediklerini, öncelikle eldeki davanın idari yargının görev alanına girdiğini, bu nedenle yargı yolu yönünden davanın reddinin gerektiğini; mahkeme aksi kanaatte ise dava konusu taşınmazın müvekkili idare tarafından fiilen yola katılması gibi bir durumun söz konusu olmadığını, idarenin tazmin sorumluluğunu düzenleyen Anayasa'nın 125 inci maddesinin son fıkrasında, idarenin kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlü olduğu kuralına yer verildiğini, buna göre, idari eylem veya işlemler nedeniyle yönetilenlerin ortaya çıkan eksilmenin ya da çoğalma olanağından yoksunluğunun giderilmesinin karşılanabilmesi için, zarara yol açan idari eylem veya işlemin bir hizmet kusuru teşkil etmesi veya kusursuz sorumluluk ilkesinin uygulanmasına elverişli bulunması gerektiğini bu durumda, hukuka uygun olarak tesis edildiği anlaşılan belediye işlemi nedeniyle ortada hizmet kusuruna dayalı tazmin sebepleri bulunmadığı gibi kusursuz sorumluluk ilkesine göre de tazminat ödenmesini gerektirir bir durumun bulunmadığını kaldı ki, bölgede yapılan imar planı sonrasında 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 18 inci maddesinin uygulamasının yapılmadığını ve taşınmazın bulunduğu alanda imar uygulaması yapılması halinde taşınmazdan düzenleme ortaklık payı kesintisi yapılacağının ve ayrıca davacının taleplerinin değerlendirmeye alınabileceğinin açık olduğunu, açıklanan nedenlerle sonuç itibarıyla müvekkilinin söz konusu kamulaştırma işleminde herhangi bir kusurunun bulunmadığından, haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın davalı ... yönünden pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine, davalı ... yönünden kabulü ile taşınmaz bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ... Başkanlığından alınarak davacıya verilmesine, bedeline hükmedilen davacı payının tapusunun iptali ile davalı idare adına tesciline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; emsal taşınmaz mukayesesinde hatalar yapıldığını, emsal taşınmazın üstün özelliklerinin kullanılmadığını, dava konusu taşınmazın emsal taşınmazdan daha değersiz olduğu yönünde tespit yapılmamasının hatalı olduğunu, emsal taşınmaz ile dava konusu taşınmaz arasında %250 gibi fahiş bir değer farkı belirlenmesinin hatalı olduğunu, emsal taşınmazın dava tarihindeki değerinin hesaplanmasında endeks oranının hatalı hesaplandığını, emsal taşınmazın dava konusu taşınmaza yakın bölgede olması, benzer yüzölçümüne sahip olması gerektiğini, kamulaştırmasız el atma işlemi neticesinde açılan yolun dava konusu taşınmaza kattığı değerin mahsup edilmesi gerektiğini ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu taşınmazın arsa niteliğinde olduğu kabul edilerek, emsal karşılaştırılması yoluyla değerinin tespit edilmesinin ve belirlenen bedelin davalı ... Başkanlığından tahsiline ve davalı ... yönünden davanın pasif husumet yokluğundan reddine karar verilmesinin doğru olduğunu, bu hususta davalı idare vekilinin istinaf sebebi olarak ileri sürdüğü hususların yerinde görülmediğini, mahkeme kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, davalı ... vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesindeki sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı tapu maliki ile davalı idareler arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin sorumlu idareden tahsili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 11 inci maddesi.
3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”
4. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Arsa niteliğindeki dava konusu Malatya ili, Yeşilyurt ilçesi, Topsöğüt/Turgutözal Mahallesi 191 ada 51 parsel sayılı taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak değer biçilmesine ve alınan rapor uyarınca tespit edilen bedelin davalı ... Başkanlığından tahsiline, davalı ... yönünden pasif husumet yokluğundan reddine karar verilmesi yerindedir.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre, usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı ... vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı kalan harcın davalı ... Başkanlığından alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
24.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.