Logo

5. Hukuk Dairesi2022/14981 E. 2023/7940 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırılan taşınmazın bedelinin tespiti ve davalıya ödenecek faizin başlangıç tarihi ile ilgili uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin ilk kararı ile son kararı arasında oluşan fark bedele faizin, ilk karar tarihinden itibaren değil, son karar tarihinden itibaren işletilmesinin hatalı olduğu gözetilerek, ilk kararla tespit edilen bedele ilk karar tarihine kadar, fark bedele ise son karar tarihine kadar faiz işletilmesi gerektiği belirtilerek mahkeme kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/190 Esas, 2022/13 Karar

KARAR : Kabul

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairemizce Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verilmiştir.

Davalı vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasının istenilmesi üzerine, işin duruşmaya tâbi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 26.09.2023 günü tayin edilerek taraflara tebligat gönderilmiştir.

Duruşma günü davalı vekili Avukat ... ve ... ile davacı idare vekili Avukat .. gelmişlerdir.

Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verildi.

Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Adıyaman ili, ... ilçesi, ... köyü 124 ada 41 parsel sayılı taşınmazdan ifrazen oluşan 124 ada 71 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesi sunmamıştır.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 27.08.2015 tarihli 2015/101 Esas 2015/264 Karar sayılı ilâmı ile davanın kabulüne, kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin davalı tarafa derhâl ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline karar

verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Birinci Bozma Kararı

1. Besni 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan inceleme sonucu; keşifte alınan mahalli bilirkişi sıfatıyla dinlenen köy muhtarının beyanına ve fotoğraflara göre taşınmazın Kırkgöz denilen su kaynağına çok yakın olduğu ve motopompla sulandığı belirtildiğinden mahallinde yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu eşliğinde keşif yapılıp, Mahkeme gözlemi de eklenerek taşınmazın söz konusu su kaynağından sulanıp sulanmadığı, sulanıyor ise sürekli bir tesisin gerekli olup olmadığı da araştırılıp dava konusu taşınmazın sulu yada kuru tarım arazisi olduğu tespit edildikten sonra, değerlendirme dava tarihi olan Besni İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğünden 2015 yılı sulu ve kuru tarım arazisi verileri getirtilerek taşınmazın sulu tarım arazisi olduğu belirlendiği takdirde bilirkişi kurulunca tespit edilen net gelirine % 4 oranında kapitalizasyon faizi, kuru tarım arazisi olarak tespit edilirse % 5 oranında kapitalizasyon faizi uygulanmak suretiyle bedelinin tespit edilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olduğu gibi, dava konusu taşınmazın kamulaştırmadan arta kalan bölümün yüzölçümü ve geometrik durumu dikkate alındığında değer azalışı olmayacağı gözetilmeden yazılı şekilde fazla bedel tespiti doğru olmadığı, dava konusu taşınmaz baraj göl alanında kaldığından tapudan terkinine karar verilmesi gerekirken davacı idare adına tesciline karar verilmesi hatalı olduğundan bahisle kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen İkinci Karar

Besni 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 10.12.2019 tarihli ve 2018/29 Esas, 2019/345 Karar sayılı ilâmı ile davanın kabulü ile kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin davalı tarafa derhâl ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davalı adına olan tapu kaydının iptali ile baraj göl alanı olarak terkinine karar verilmiştir.

C. İkinci Bozma Kararı

1. Besni 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan inceleme sonucu; bozma ilamı öncesi ve sonrasında düzenlenen keşif tutanakları, Mahkeme gözlemi, mahalli bilirkişi ve köy muhtarının beyanları gözetildiğinde, dava konusu taşınmazın sulu arazi niteliğinde olduğu anlaşıldığından dava konusu taşınmazın zeminine sulu tarım arazi niteliğine göre değer biçen ve üzerinde bulunan zeytin fidanlarına da dava tarihindeki yaşı itibarıyla maktuen değer belirleyen 17.12.2018 tarihli bilirkişi raporunda hesaplanan bedel doğrultusunda hüküm kurulması gerekirken, taşınmazın zeytin bahçesi olduğu kabul edilerek değer belirleyen bilirkişi raporuna göre karar verilmesi doğru olmadığı gibi; Anayasa Mahkemesinin 27.11.2020 tarihli ve 31317 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 16.07.2020 tarihli ve 2018/104 Esas, 2020/39 Karar sayılı kararı ile 7139 sayılı Kanunla Değişik 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrasının dördüncü cümlesinin Anayasa’ya aykırı olduğu ve iptal edildiği nazara alınarak hüküm kurulması gerektiğinden bahisle kararın bozulmasına karar verilmiştir.

D. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Son Karar

Besni 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 18.01.2022 tarihli ve 2021/190 Esas, 2022/13 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne, kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin davalı tarafa derhâl ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile ile baraj göl alanı olarak terkinine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Besni 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; taşınmazın kuru arazi olduğunu, belirlenen bedelin yüksek olduğunu, objektif değer artırıcı unsurun ve kapitalizasyon faiz oranının hatalı olduğunu ileri sürerek kararı temyiz etmiştir.

2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; belirlenen bedelin düşük olduğunu, objektif değer artırıcı unsurun ve kapitalizasyon faiz oranının hatalı olduğunu, faiz oranının çok düşük belirlendiğini ileri sürerek kararı temyiz etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arazi niteliğindeki Adıyaman ili, ... ilçesi, ... köyü 124 ada 71 parsel sayılı taşınmaza net gelir metodu esas alınarak değer biçilmesi yerindedir.

3. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakta olup davacı idare vekilinin tüm, davalı vekilinin aşağıdaki husus dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.

4. Mahkemece ilk kararla tespit edilen bedele 08.08.2015 tarihinden ilk karar tarihi olan 27.08.2015 tarihine kadar, bozma ilâmı sonrası artan fark bedel 44.275.28 TL bedele 08.08.2015 tarihinden son karar tarihi olan 18.01.2022 tarihine kadar faiz uygulanması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirir.

Ne var ki; bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden Mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davacı idare vekilinin tüm, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile Besni 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 18.01.2022 tarihli ve 2021/190 Esas, 2022/13 Karar sayılı ilâmının;

a) 3 numaralı bendinin tümüyle hükümden çıkartılmasına, yerine “İnfazda tekerrür oluşturmamak kaydı ile Mahkemece ilk kararla tespit edilen 63.318.99 TL bedele 08.08.2015 tarihinden ilk karar tarihi 27.08.2015 tarihine kadar, faiz uygulanmasına” cümlesinin yazılmasına,

b) 4 numaralı bendinden “04.05.2021” tarihinin çıkartılmasına, yerine “18.01.2022” tarihi yazılmak suretiyle kararın DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Duruşmaya gelen davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden 21.09.2023 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince belirlenen 17.100,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davacı idareden alınarak davalıya verilmesine,

Davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmamasına, davalıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine,26.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.