"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasında görülen kamulaştırmasız el atılan taşınmazın bedelinin tahsili davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairemizce Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davalı ... ve ... vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacıya ait ... ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 1203 parsel sayılı taşınmaza davalılar tarafından kamulaştırma yapılmadan el atıldığını belirterek taşınmazın tamamının bedelinin faizi ile birlikte davalı idarelerden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı ... Belediyesi vekili cevap dilekçesi ile açılan davanın yersiz ve yasal dayanaktan yoksun olduğunu, davaya konu taşınmaz üzerinde belediyeleri tarafından yapılmış herhangi bir kamulaştırmasız el atma mevcut olmadığını, davaya konu taşınmazın bulunduğu bölümde herhangi bir düzenleme ya da dolgu çalışması yapılmadığını, belediyelerince yapılan çalışmaların ... Lisesinin öbür tarafına geçmediğini, davacının talep ettiği tazminat miktarının fahiş olduğunu, davaya konu parselin kıyı şeridi içerisinde kaldığını bu nedenle imar hakkı olmadığını, dolayısıyla üzerine herhangi bir inşaat yapılmasının mümkün olmadığını, ticari anlamda bir değerinin de olmadığını, taşınmazın denizde kalan kısmının el atma olamayacağı bir doğa olayı olabileceğinden bahisle davanın reddini talep etmiştir.
2.Davalı ... vekili cevap dilekçesi ile davaya konu taşınmazın Karayolları Genel Müdürlüğünün 02.09.1955 günlü ve 1853 sayılı kararı ile kamulaştırıldığını ve kamulaştırma işleminin tamamlandığını, kamulaştırma bedelinin Ziraat Bankasına yatırıldığını, davaya konu taşınmaz ile ilgili ancak bedel arttırımı davası açılabileceğini, talep edilen bedelin de fahiş olduğunu belirterek açılan davanın reddini talep etmiştir.
3.Davalı ... cevap dilekçesi ile; davaya konu taşınmazın deniz kıyısında kaldığını, taşınmazın bulunduğu parselin müvekkili kurumca kamulaştırma işleminin tamamlandığını, 3621 sayılı Kıyı Kanunu'na (3621 sayışı Kanun) göre kıyı kenar çizgisi ile kıyı arasında kalan taşınmazların mülkiyete konu edilmeyecek alanlar olması nedeniyle, söz konusu parselde kamulaştırma yapılmadığını ve bu nedenle dava konusu parsel için ödeme yapılmadığını, T.C. Anayasa'sının 43 üncü ve 3621 sayılı Kanun'un 7 nci maddeleri gereğince doldurma ve kurutma yoluyla arazi elde edilebileceğini, ancak elde edilen arazinin özel mülkiyete konu olamayacağını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 15.11.2022 tarihli ve 2011/137 Esas, 2012/399 Karar sayılı kararı ile taleple bağlı kalınarak davanın kısmen kabulüne, Hazine aleyhine açılan davanın reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde davacı, davalı ... ve davalı ... vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. (Kapatılan) Yargıtay 18. Hukuk Dairesince yapılan inceleme sonucu; dava konusu taşınmazla emsal karşılaştırmasında yapılan değerlendirimeler uygun görülmediğinden emsalin gerçek nitelikli satış olmadığı kanaati uyandığından yeniden emsal incelemesi yapılması gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Birinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin,19.04.2018 tarihli ve 2015/305 Esas, 2018/217 Karar sayılı kararı ile taleple bağlı kalınarak davanın kısmen kabulüne, davalı ... aleyhine açılan davanın reddine karar verilmiştir.
C. İkinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan inceleme sonucu; taşınmaza soyut ifadelerle değer biçildiği, taleple bağlı kalınarak dava dilekçesindeki miktar üzerinden kabulüne karar verilen ... ve ... lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesi, davalılardan Hazinenin sorumlu tutulduğu bölüm için açılan davanın reddi sebebiyle de Hazine lehine dava dilekçesinde talep edilen miktar üzerinden hesaplanacak vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiği gerekçeleri ile kararın bozulmasına karar verilmiştir.
3.Dairemizin bozma ilamına karşı davalı ... vekili karar düzeltme talebinde bulunmuş;
4. Dairemizce karar denetleme talebi kabul edilerek yapılan incelemede bozma ilamındaki sebepler tekrar edildikten sonra ek olarak dava konusu taşınmazın kadastro yenileme çalışmaları sonucu ada/parsel bilgileri ve yüzölçümünün değiştiği analşıldığından yeni alanı üzerinden hesaplama yapılması gerektiğinden bahisle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
D. Mahkemece İkinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile taleple bağlı kalınarak davanın kısmen kabulüne, Hazine aleyhine açılan davanın reddine karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idareler vekilinin temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde; dava konusu taşınmazın kamulaştırma planlarında bulunmadığını, kıyı kenar çizgisi dahilindeki taşınmazın özel mülkiyete konu edilemeyeceğini ve bu sebeple davacının tazminat talep edemeyeceğini, davanın kısmen ret ile sonuçlandığından idareleri lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini ileri sürerek kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
2.Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde; dosya kapsamında aynı emsalin farklı raporlarda incelenediğini, aynı emsal incelenmesine rağmen farklı tarihlerde alınan raporlarda farklı m² değerlerine ulaşıldığını, bu çelişki giderilmeden hüküm kurulduğunu, itirazlarının karşılanmadığını, dava konusu taşınmazın deniz içine, geometrik şekli bozuk, tasarruf edilemez nitelikte olduğu gözetilmeden değer takdir edildiğini, idarelerinin dolgudan sorumlu tutulmasının hatalı olduğunu, kıyı kenar çizgisinde kalan taşınmaz için tazminata hükmedilmeyip davanın reddinin gerektiğini ileri sürerek kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı tapu maliki mirasçıları ile davalı idareler arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili hususundadır.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (81086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.
2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “ Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”
3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına” karar verilmiştir.
4. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun Ek 1 inci maddesi şöyledir: “(Ek: 20/8/2016-6745/33 md.) Uygulama imar planlarında umumi hizmetlere ve resmî kurumlara ayrılmak suretiyle mülkiyet hakkının özüne dokunacak şekilde tasarrufu hukuken kısıtlanan taşınmazlar hakkında, uygulama imar planlarının yürürlüğe girmesinden itibaren beş yıllık süre içerisinde imar programları veya imar uygulamaları yapılır ve bütçe imkânları dâhilinde bu taşınmazlar ilgili idarelerce kamulaştırılır veya her hâlde mülkiyet hakkını kullanmasına engel teşkil edecek kısıtlılığı kaldıracak şekilde imar planı değişikliği yapılır/yaptırılır. (İptal: Anayasa Mahkemesinin 20/12/2018 tarihli ve Esas, 2016/181 Karar 2018/111 sayılı Kararı ile)”
3. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun’un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Arsa niteliğindeki taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinin uygun olduğu, son hüküme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda daha önce Dairemiz bozma ilamına konu edilen ikinci karara dayanak bilirkişi raporunda kullanılan emsal esas alınarak değer biçilmiş ise de Dairemiz bozma ilamında belirtildiği üzere önceki kararın soyut ifadelerle değer biçilmesinden dolayı bozulduğu, seçilen emsalin uygunluğu açısından Dairemizce olumsuz bir değerlendirme yapılmadığı anlaşılmıştır.
3. Temyizen incelenen mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı ... ve davalı ... vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Davalı ... harçtan muaf olduğundan harç alınmamasına, davalı ... Başkanlığından aşağıda yazılı temyiz harcının alınmasına,
13.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.