Logo

5. Hukuk Dairesi2022/15076 E. 2022/18165 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında, yerel mahkemenin direnme kararının hukuka uygun olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin direnme kararının usul hukuku anlamında gerçek bir direnme kararı olmadığı ve yeni bir hüküm niteliğinde olduğu, ayrıca kamulaştırma bedelinin ödenmesine ilişkin hüküm fıkrasında yasal faiz ve ödeme tarihi hususlarında Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararlarına uygunluk sağlanamadığı gözetilerek karar düzeltilerek onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda; Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtayca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü;

- K A R A R -

Dava, 4650 sayılı Kanun’la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.

Mahkemece Dairemizce verilen bozma kararına karşı kısmen direnme kararı verilerek hüküm kurulmuş karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu yaptığı değerlendirmede, kararın usul hukuku anlamında gerçek bir direnme kararı olmadığı ve yeni hüküm niteliğinde olduğunu belirterek, dosyayı Dairemize göndermiş olmakla, işin esasının incelenmesinde;

Kısmen kapama zeytin, kısmen kapama kiraz bahçesi niteliğindeki Kemalpaşa İlçesi, Ansızca Köyü, Osman Kuyusu Mevkii 1 parsel sayılı taşınmazın zemininin 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun 11/1-f maddesi uyarınca olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net geliri üzerinden bilimsel yolla değerinin tespit edilmesinde; üzerinde bulunan yapıya ise aynı Kanun’un 11/1-h maddesi uyarınca resmi birim fiyatları esas alınıp yıpranma payı düşülerek değer biçilmesinde ve tespit edilen bedelin bloke ettirilerek davalıya ödenmesine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.Ancak;

1) Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ve Anayasa Mahkemesinin 2016/9364 başvuru numaralı, 01.06.2019 tarihli ve 30791 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan kararı da göz önüne alınarak, davanın niteliği gereği davacı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi gerektiğinin düşünülmemesi doğru olmadığı gibi;

2) Anayasa Mahkemesinin 27/11/2020 tarihli ve 31317 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 16.07.2020 tarihli ve 2018/104 Esas, 2020/39 Karar sayılı kararı ile 7139 sayılı Kanun'la Değişik Kamulaştırma Kanunu’nun 10/8. fıkrasının dördüncü cümlesinin; “idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit edilen bedelden az olması durumunda hâkim tarafından tespit edilen bedel, fazla olması durumunda idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit ettiği bedel, peşin ve nakit olarak hak sahibi adına, kalanı ise bedele ilişkin kararın kesinleşmesine kadar üçer aylık vadeli hesapta nemalandırılmak ve kesinleşen karara göre hak sahibine verilmek üzere” bölümü ile yedinci cümlesinde yer alan “idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit ettiği bedelden fazla olması halinde fazla olan tutarın bloke edildiğine” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğu ve iptal edildiği nazara alınarak kamulaştırma bedeline dava tarihinden 4 ay sonrasından başlayarak Dairemiz karar tarihine kadar yasal faiz işletilmesi ve derhal ödenmesi gerektiğinden,

Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının;

a) 2 numaralı bendinden, (son karar tarihi olan 01/08/2018) ibaresinin çıkartılmasına, yerine (Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin karar tarihi olan 13.12.2022) ibaresinin yazılmasına,

b) 2-A numaralı bendinden (karar kesinleştiğinde) ibaresinin çıkartılmasına, yerine (derhal) ibaresinin yazılmasına,

c) 3 numaralı bendinden (3'er aylık vadeli mevduat hesabından nemalandırılarak karar kesinleştiğinde) ibaresinin çıkartılmasına, yerine (üçer aylık vadeli hesapta işlemiş nemaları ile birlikte derhal) ibaresinin yazılmasına,

d) 9 numaralı bendinin hükümden çıkartılmasına,

Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, davalılardan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine, 13.12.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.