Logo

5. Hukuk Dairesi2022/15149 E. 2023/3360 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı idarenin kamulaştırmasız el koyduğu taşınmazın bedelinin davacı tarafından tahsili istemine ilişkindir.

Gerekçe ve Sonuç: Taşınmaza el atıldığı, emsal karşılaştırması ile bedelinin belirlendiği ve davalı idarenin sorumluluğunun bulunduğu gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak, düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu ... ili, ... ilçesi, ... köyü 640 (ifrazen 1395) parsel sayılı taşınmaza davalı idare tarafından ... Barajı içine almak suretiyle fiilen el atıldığını, dava konusu taşınmazın bir kısmının ... tarafından ... Gölü içme suyu havzası mutlak koruma alanında kaldığı gerekçesiyle kamulaştırıldığını, ... tarafından Gaziosmanpaşa 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/515 Esas sayılı dosyası üzerinden açılan bedel tespit ve tescil davasında alınan fen raporunda taşınmazın (A) ile gösterilen 398,07 m²lik kısmının DSİ kamulaştırma alanında kaldığının belirtildiğini, bu nedenle bu kısmın bedelinin ödenmediğini, taşınmazın bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı idareden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; ...'un içme ve kullanma suyunu temin maksadıyla inşa edilen ... Barajı rezervuar alanında kalan ve ... Köyünde bulunan taşınmazların kamulaştırma işlemlerinin müvekkili idarece yürütülerek sonlandırıldığını, dava konusu taşınmazın tamamının ... Barajı rezervuar alanı dışında kalmakta olup müvekkili idarece dava konusu taşınmaza yönelik herhangi bir kamulaştırma işlemi yürütülmediğini ve dolayısıyla kamulaştırmasız el atmanın da söz konusu olmadığını, ayrıca dava konusu taşınmazın içme suyu koruma havzalarından mutlak koruma alanında kalmakta olup içme suyu havzalarının tespiti, korunması ve kamulaştırma işlemlerinin ... Genel Müdürlüğünün sorumluluğunda olduğunu, bu nedenle müvekkili idarenin bir sorumluluğu bulunmamakla birlikte davanın husumet yokluğu nedeniyle reddinin gerektiğini, yargılama gideri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne, tazminat bedelinin davalı idareden alınıp davacıya verilmesine, dava konusu taşınmazın tapusunun iptali ile baraj göl alanı olarak tapudan terkinine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın tamamı ... Barajı göl alanı dışında kalmakta olup idarece taşınmaza yönelik herhangi bir kamulaştırma işleminin yürütülmediğini, idarece kamulaştırmasız el atmanın da söz konusu olmadığını, öte yandan mahkemenin de kabulünde olduğu gibi taşınmazın içme suyu koruma havzalarından mutlak koruma alanında kalmakta olup içme suyu havzalarının tespiti, korunması ve kamulaştırma işlemlerinin ... Genel Müdürlüğünün sorumluluğunda olduğunu, bu nedenle davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğini, emsallerin genel kriterlere uygun olmadığını, emsal taşınmaz ile dava konusu taşınmaz arasındaki değerlilik oranının nasıl bulunduğunun açıklanması gerektiğini, ayrıca davalı idare harçtan muaf olduğu hâlde harca hükmedilmesinin hatalı olduğunu, idare aleyhine nispi vekâlet ücreti takdir edilmesinin de yerinde olmadığını ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile arsa niteliğindeki taşınmaza mahallinde yapılan keşif sonucu emsal karşılaştırması yapılarak değer biçen, usul ve kanuna uygun olarak düzenlenen bilirkişi raporuna göre el atma bedelinin davalı idareden tahsiline karar verilmesi doğru olduğu gibi, dosya kapsamındaki bilgi ve belgelere göre dava konusu taşınmazın davalı idarenin yetki ve sorumluluk alanında kaldığı ve husumetin doğru yöneltildiği, taşınmazın bilirkişi raporunda belirlenen niteliğine göre belirlenen bedelin uygun olduğu, davanın kabulüne karar verildiğinden davacı yararına vekâlet ücretine hükmedilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı; ancak davalı idare haçtan muaf olduğu hâlde, aleyhine harca hükmedilmesi yerinde olmadığından 6100 Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin iki numaralı alt bendi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmuştur.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü nedenleri tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı tapu maliki ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin sorumlu idareden tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”

3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arsa niteliğindeki dava konusu ... ili, ... ilçesi, ... köyü eski 640 parselin ifrazıyla oluşan 1395 parsel sayılı taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesi ve alınan rapor uyarınca bedelinin davalı idareden tahsiline karar verilmesi yerindedir.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre, usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davalı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

03.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.