"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasında görülen 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 12 nci maddesinin altıncı fıkrasından kaynaklanan mücavir alanda kalan taşınmazların bedelinin tahsili için açılan ilk davada saklı tutulan bölümün tahsili davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davacılar vekilince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; ... ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 101 ada 920 ve 923 parsel sayılı taşınmazların toplam 16.349,85 TL olan değer kaybından kalan 14.349,85 TL'nin ilk dava tarihi olan 13.06.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte davalıdan tahsili ile davacılara ödenmesini, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı idareye yükletilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının fazlaya ilişkin haklarını dava yoluyla talep edebilmesi için idareyi temerrüde düşürmesi gerektiğini, kesinleşmiş fazlaya ilişkin hak varsa icra yoluyla talep edebileceğini, yeniden dava açarak talepte bulunmasının doğru olmadığını, kesin hüküm oluşacağını iddia ederek davanın reddini talep etmiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemece 31.03.2016 tarihli ve 2016/89 Esas, 2016/278 Karar sayılı kararıyla davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairece yapılan inceleme sonucunda, 2942 sayılı Kanun'un 12 nci maddesinin altıncı fıkrasının 27.03.2018 tarihli ve 30373/2 mükerrer sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 7103 sayılı Kanun uyarınca değiştirildiği, 2942 sayılı Kanun'a geçici 13 üncü madde olarak “Bu Kanunun 12 inci maddesinin altıncı fıkrası hükümleri, görülmekte olan davalarda da uygulanır ve dava, dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddedilerek, dava açanların dosyalarının mahkeme tarafından ilgili valilik komisyonuna gönderilmesine karar verilir. Reddedilen davalarda yargılama gideri kamu üzerine bırakılır ve davalı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmez.” hüküm eklenmiş ve bu durumda davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddedilmesi, yargılama giderinin davalı idare üzerinde bırakılması ve davalı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesi gerektiğinden kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Birinci Karar
Mahkemece 23.01.2020 tarihli ve 2019/467 Esas, 2020/40 Karar sayılı kararı ile davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine ve 7103 sayılı Kanun ile değişik 2942 sayılı Kanun'un 12 nci maddesinin altıncı fıkrası ve geçici 13 üncü maddesi uyarınca dava dosyasının Gaziantep Valiliği Mücavir Alan Kamulaştırma Komisyonuna gönderilmesine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; davanın reddine dair verilen kararın doğru olmadığını, 07.05.2021 tarihli ve 31477 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 03.03.2021 tarihli ve 2018/99 Esas, 2021/14 Karar sayılı kararı ile 27.03.2018 tarihli ve 7103 sayılı Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un (7103 Sayılı Kanun) 28 inci maddesiyle 2942 sayılı Kanun'a eklenen geçici 13 üncü maddenin Anayasaya aykırı olduğuna ve iptaline karar verildiğinden iş bu değer kaybını dava etme anlamında engel kalmadığını, Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin 01.03.2022 tarihli ve 2021/12215 Esas, 2022/5037 Karar sayılı ilâmında da aynı şekilde olan yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verildiğini belirterek kararı temyiz etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, temel olarak davacılar ile davalı idare arasındaki 2942 sayılı Kanun'un 12 nci maddesinin altıncı fıkrasından kaynaklanan mücavir alanda kalan taşınmazın bedelinin tahsili istemine ilişkin ilk davada saklı tutulan bölümün tahsili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Muhakameleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 12 inci maddesinin altıncı fıkrasının ilgili bölümleri.
3.7103 sayılı Kanun'un 28 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun’un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. 07.05.2021 tarihli ve 31477 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 03.03.2021 tarihli ve 2018/99 Esas, 2021/14 Karar sayılı kararı ile 27.03.2018 tarihli ve 7103 sayılı Kanun'un 28 inci maddesiyle 2942 sayılı Kanun'a eklenen geçici 13 üncü maddesinin Anayasa'ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verildiğinden, 7103 sayılı Kanun ile değişik 2942 sayılı Kanun'un 12 nci maddesinin altıncı fıkrasının 13.10.2011 tarihinde açılan eldeki davaya uygulanamayacağı nazara alınarak işin esasına girilip sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi bozmayı gerektirir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacılar vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan temyiz olunan Mahkeme kararının BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde davacılara iadesine,
18.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.