Logo

5. Hukuk Dairesi2022/15233 E. 2023/6713 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı idare tarafından kamulaştırmasız el atılan taşınmazın bedeli ve ecrimisil istemine ilişkin davada, belirlenen bedelin yüksek olduğu iddiasıyla yapılan temyiz incelemesi.

Gerekçe ve Sonuç: Daha önceki bozma kararlarında belirtilen hususlar gözetilerek hüküm kurulduğu, davalı idarenin temyiz itirazlarının yerinde olmadığı ve kararda hukuka aykırılık bulunmadığı değerlendirilerek mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasında görülen kamulaştırmasız el atılan taşınmazın bedelinin tahsili ve ecrimisil istemine ilişkin davada verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu ... ili, ... ilçesi, ... köyü 14176 ada 9 parsel (eski 22 parsel) ve 14177 ada 2 parsel (eski 38 parsel) sayılı taşınmazlara ... I-II ... Projesi Çotlu Sulaması ... Şebeke İnşaatı kapsamında davalı idare tarafından boru hattı ile havalandırma ve vana yeri yapılmak suretiyle el atıldığını ileri sürerek taşınmazın irtifak ve mülkiyet bedeli ile ecrimisil bedelinin faizi ile birlikte davalı idareden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazların ... Ovası I. ve II. Merhale Projesi Çotlu Sulaması İnşaatı için 2007 yılında irtifak hakkı tesisi suretiyle kamulaştırıldığını, taşınmaz maliki ile anlaşmazlık tutanaklarının düzenlendiğini, kamulaştırmasız el atmanın ve ecrimisil talebinin dayanağının olmadığını ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 20.11.2015 tarihli ve 2013/174 Esas, 2015/846 Karar sayılı kararı ile davanın kısmen kabulüne, dava konusu taşınmazların havalandırma ve vana yeri olarak el atılan kısımlarının tapu kaydının iptali ile davalı idare adına tesciline, boru hattı olarak el atılan kısımlarında ise davacı idare lehine irtifak hakkı tesisi ile tapuya tesciline, belirlenen tazminat ve ecrimisilin davacı tarafa verilmesine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Birinci Bozma Kararı

1. Mahkemenin 20.11.2015 tarihli ve 2013/174 Esas, 2015/846 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan inceleme sonucu; sulu tarım arazisi niteliğindeki taşınmazların değeri belirlenirken Dairemizin yerleşmiş uygulamalarına göre %4 oranında kapitalizasyon faizi uygulanması gerekirken, bu oranın %5 olarak kabulü ile az bedel tespiti, objektif değer artırıcı unsurun %50 oranında uygulanması gerektiğinin düşünülmemesi, dava konusu 38 parsel sayılı taşınmaz üzerinde daha önceden BOTAŞ lehine daimi irtifak hakkı tesis edildiği anlaşıldığından, bu irtifak nedeniyle taşınmaz üzerinde oluşan olumsuz etki oran ve miktarı araştırılmadan ve bu konuda bilirkişi kurulundan ek rapor alınmadan eksik inceleme ile hüküm kurulması ve dava konusu 22 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydında yer alan ipotek şerhinin hükmedilen bedele yansıtılması gerektiğinin düşünülmemesi doğru görülmeyerek kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen İkinci Karar

Mahkemenin 21.06.2018 tarihli ve 2017/1238 Esas, 2018/707 Karar sayılı kararı ile davanın kısmen kabulüne, dava konusu taşınmazların sulama kanalı için havalandırma ve vana yeri olarak el atılan kısımlarının tapu kaydının iptali ile davalı idare adına tesciline, boru hattı olarak el atılan kısımlarında ise davacı idare lehine irtifak hakkı tesisi ile tapuya tesciline, belirlenen tazminat ve ecrimisilin davacı tarafa verilmesine karar verilmiştir.

C. İkinci Bozma Kararı

1. Mahkemenin 21.06.2018 tarihli ve 2017/1238 Esas, 2018/707 Karar kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan inceleme sonucu; dava konusu taşınmazların toplulaştırma projesi kapsamında olduğu, toplulaştırma işlemlerinin kesinleşip tapuya tescil edildiği ve yeni tapuların oluştuğu, 20.10.2020 tarihli fen bilirkişi raporuna göre dava konusu taşınmazların yüzölçümleri ile taşınmazdan geçen irtifak alanlarının değiştiği anlaşılmış olup, yeni oluşan tapu kayıtları üzerinden hesaplanan bu irtifak alanlarına göre hesaplama yapılması gerektiği ve davacı idare harçtan muaf olup aleyhine harca hükmedilmemesi gerektiği gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir.

D. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Son Karar

Mahkemenin 22.03.2022 tarihli ve 2021/589 Esas, 2022/162 Karar sayılı kararı ile davanın kısmen kabulüne, kamulaştırmasız el atma bedeli ile ecrimisilin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, toplulaştırma sonucu oluşan taşınmazların 20.10.2020 tarihli fen bilirkişi raporunda belirtilen sulama kanalı için havalandırma ve vana yeri olarak el atılan kısımlarının tapu kaydının iptali ile davalı idare adına tesciline, boru hattı olarak el atılan kısımlarında ise davacı idare lehine irtifak hakkı tesisi ile tapuya tesciline karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; belirlenen bedelin yüksek olduğunu, veriler hatalı olup denetimin sağlanmadığını, kapitalizasyon faizinin hatalı belirlendiğini, yasal faiz uygulanmasının doğru olmadığını ileri sürerek kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, tapu maliki davacı ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ve ecrimisil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.

2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”

3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.

3. Değerlendirme

1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 438 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, davalı idare vekilinin aynı temyiz sebeplerini Dairemizin bozma ilamı öncesinde sunduğu dilekçelerinde belirttiği, toplanan belgeler üzerinden tarafların iddiasının denetlendiği, bozma ile kesinleşen ve taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Davalı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,

21.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.