"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki imar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen davacı payına takdir edilen karşılığın artırılması istemine ilişkin asıl dava ile ilk davada saklı tutulan bölümün tahsili istemine ilişkin birleştirilen davada verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairemizce Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; asıl ve birleştirilen davaların kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davalı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1. Davacılar vekili asıl dosyaya ilişkin dava dilekçesinde özetle; ... ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 1175 ada 106 parsel sayılı taşınmazda yapılan şuyulandırma işlemi neticesinde müvekkilinin tüm hissesinin bedele dönüştürüldüğünü, idarece takdir edilen bedelin artırılarak değerlendirme tarihinden itibaren işleyecek faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davacılar vekili birleştirilen dosyaya ilişkin dava dilekçesinde özetle; ... ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 1175 ada 106 parsel sayılı taşınmazda yapılan şuyulandırma işlemi neticesinde müvekkilinin tüm hissesinin bedele dönüştürüldüğünü, idarece takdir edilen bedelin artırılıp asıl davada talep edilen bedele ilave olarak 58.441,97 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı idare vekili cevap dilekçesinde; idarelerine yapılan işlemin, tezyid-i bedel istemi olduğunu, kamulaştırmasız el atma olarak tavsifi mümkün olmadığından 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nda (2942 sayılı Kanun) özellikle kamulaştırmasız el atma niteliğindeki uygulamalar yönünden yapılan düzenlemelerin olaya uygulanamayacağını, haksız ve mesnetsiz açılan davanın reddini talep etmiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 14.06.2016 tarihli ve 2013/237 Esas, 2016/233 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairece yapılan inceleme sonucu; 20.08.2016 tarihinde kabul edilerek 07.09.2016 tarihli ve 29824 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 6475 sayılı Kanun'un 35 inci maddesi ile 2942 sayılı Kanun'a eklenen geçici 12 nci maddesi ile; ''24.02.1984 tarihli ve 2981 sayılı İmar ve Gecekondu Mevzuatına Aykırı Yapılarak Uygulanacak Bazı İşlemler ve 6785 sayılı İmar Kanununun Bir Maddesinin Değiştirilmesi Hakkında Kanun hükümlerine göre yapılan imar uygulamalarından doğan idarelerin taraf olduğu her türlü alacak ve bedel artırım davalarında taşınmazın değeri; uygulamanın tapuda tescil edildiği tarih değerlendirme tarihi olarak esas alınmak ve o tarihteki nitelikleri gözetilmek suretiyle tespit edilir. Tespit edilen bu bedel, Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi tablosu esas alınmak suretiyle dava tarihi itibarıyla güncellenir ve ortaya çıkan gerçek bedel hak sahibine ödenir'' hükmü getirilmiş olup bu hususta rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinden kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 12.03.2020 tarihli ve 2018/397 Esas, 2020/123 Karar sayılı kararı ile asıl davanın kabulüne, birleştirilen davanın ise reddine karar verilmiştir.
C. İkinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairece yapılan inceleme sonucunda, arsa niteliğindeki dava konusu taşınmaza 6745 sayılı Kanun'un 35 inci maddesi ile 2942 sayılı Kanun'a eklenen geçici 12 nci maddesi uyarınca uygulamanın tapuda tescil edildiği tarih değerlendirme tarihi olarak esas alınıp, emsal karşılaştırması sonucu tespit edilen bedelin, Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi tablosuna göre dava tarihine güncellenmesi suretiyle değer biçilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı, bu itibarla davalı idare vekilinin temyiz itirazlarının yerinde olmadığı, davacı vekilinin ek davanın reddine ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; mahkemece ek davanın; taraflardan yalnız birinin temyiz etmiş olduğu hükmün, temyiz eden tarafın aleyhine bozulamayacağı kuralı yani aleyhe bozma yasağı gerekçesi ile reddedildiğinin anlaşıldığı, kamu düzenine ilişkin hususlarının aleyhe bozma yasağının istisnası olarak kabul edildiği, Mahkemenin bozmaya uymasından sonra yeni bir içtihadı birleştirme kararı ya da geçmişe etkili yeni bir kanun çıkması karşısında, Yargıtay bozma ilamına uyulmakla oluşan usuli kazanılmış hakkın hukukça değer taşımayacağı, bu itibarla; mahkemece verilen ilk kararın; davalı idarenin temyizi üzerine yapılan temyiz incelemesi sırasında; 20.08.2016 tarihinde kabul edilerek 07.09.2016 tarihli 29824 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 6745 sayılı Kanun'un 35 inci maddesi ile 2942 sayılı Kanun'a eklenen geçici 12 nci maddesi uyarınca inceleme yapılmak üzere bozulduğu gözetildiğinde; bu durumda artık usuli kazanılmış hakka göre değil, yeni kanun ile oluşan duruma göre ek davanın da kabulüne karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
D. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Son Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile asıl ve birleştirilen davaların kabulüne karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde; Mahkemece dosyaya sunulan ödeme belgelerinin değerlendirilmediğini, ... Belediyesinin 14.02.1995 tarihli ve 32/19 sayılı encümen kararı, 21.12.1993 tarihli ve 233/6 sayılı encümen kararı ile yapılan imar uygulaması sonucu onaylanan şuyulandırma işlemine karşı idare mahkemesinde davalar açıldığını, açılan dava neticesinde şuyulandırma işleminin iptaline karar verildiği ve kararın temyiz incelemesi neticesinde onandığını, dava konusu alanların da yer aldığı imar uygulamasına yönelik tasarruf yetkisinin sonlandığını, ... 6. İdare Mahkemesinin 2013/1901 Esas, 2015/1447 Karar sayılı kararı ile ... Bölge İdare Mahkemesinin 2018/1839 Esas, 2019/391 Karar sayılı kararına istinaden gerekli incelemenin yapılmasını, kök parsele geri dönüşüm çalışmalarına başlanılmak üzere 09.06.2022 tarihli ve 43/15 sayılı Encümen kararı alındığını, ayrıca aynı konuya ilişkin ... Anadolu 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/504 Esas, 2020/176 Karar sayılı kararı ile davanın reddedildiğini, mahkemece hükmedilen bedellerin mükerrer ödeme niteliğinde olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, imar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen davacı payına takdir edilen karşılığın artırılması istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.
2. 6745 sayılı Kanun'un 35 inci maddesi ile 2942 sayılı Kanun'a eklenen geçici 12 nci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun’un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun kararın ONANMASINA,
Davalı idareden peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,
22.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.