"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma konusu irtifak hakkı karşılığının tespiti ve bu hakkın davacı idare adına tescili davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; ... ili, ... ilçesi, ... Mahallesi, 4464, 5019, 5021, 4950, 1234, 1232, 1238 parsel sayılı taşınmazların kamulaştırma konusu irtifak hakkı karşılığının tespiti ve bu hakkın davacı idare adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesi sunmamıştır.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemece 15.02.2012 tarihli ve 2006/300 Esas, 2012/36 Karar sayılı kararıyla davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin 15.02.2012 tarihli ve 2006/300 Esas, 2012/36 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 18. Hukuk Dairesinin 02.03.2015 tarihli ve 2014/20418 Esas, 2015/2978 Karar sayılı kararıyla;dava konusu taşınmazlara emsal olarak incelenen 3495 parsel sayılı taşınmazın 11.12.2000 tarihli satışı olmadığı halde emsal olarak incelenmesi, kamulaştırılan bazı taşınmazların tapu kayıtlarında Askeri Güvenlik Bölgesi içinde bulunduğuna ilişkin şerh mevcut olduğuna göre bu şerhin taşınmazlarda oluşturması kaçınılmaz değer kaybının dikkate alınarak bedel belirlenmesi gerektiğinin düşünülmemesi, davaya konu taşınmazların kamulaştırma kararında sonra ifraz ve tevhid işlemine tabi tutulduğu ve farklı yüzölçümleri ile farklı ada ve parsel numaraları aldıkları gözetilerek davaya konu taşınmazların son durumu dikkate alınıp buna göre irtifak tesis edilen alanların son tapu kaydına göre kaç m² olarak hangi parselden geçtiği belirlenip, buna göre davacı idare adına irtifak tesisi ve tapuya tescili gerekirken infazda tereddüt yaratacak şekilde önceki tapu kayıtları dikkate alınarak irtifak hakkı tesisine karar verilmiş olması, ayrıca 30.04.2013 tarihinden önce açılmış ve henüz kesinleşmemiş kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescil davalarında öngörülen dört aylık yargılama süresinin makul süre kabul edilerek hakkaniyet gereğince dava tarihinden itibaren dört aylık sürenin bittiği tarihten karar tarihine kadar tespit edilen kamulaştırma bedeline faiz uygulanması gerekirken infazda tereddüt oluşturacak şeklide kamulaştırma bedelinin işlemiş faizi ile birlikte ödenmesine karar verildiğinden kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Birinci Karar
Mahkemece 29.05.2019 tarihli ve 2017/928 Esas, 2019/453 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
C. İkinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin 29.05.2019 tarihli ve 2017/928 Esas, 2019/453 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairece yapılan inceleme sonucunda; mahkemece bozma ilamına uyulmuş ise de bozma gerekleri yerine getirilmemiştir. Şöyle ki; hükme esas alınan bilirkişi raporunda dava tarihi olan 2006 yılı itibarıyla dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazın emlak vergisine esas m² değerleri karşılaştırılmadan ve emsal taşınmazla dava konusu taşınmazın imar uygulaması sonucu oluşan parseller olup olmadığı araştırılmadan bedel tespit eden bu rapora göre hüküm kurulması mümkün olmadığı belirtilerek yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinden kararın bozulmasına karar verilmiştir.
D. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Son Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; kamulaştırma bedelinin yüksek tespit edildiğini, alınan raporun bilimsellikten uzak olduğunu, irtifak nedeniyle belirlenen değer düşüklüğü oranının çok yüksek olduğunu, idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.
2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; bozma ilamındaki eksiklikler giderilmeden karar verildiğini, bilirkişi raporunun eksik inceleme ile düzenlendiğini, kamulaştırma bedelinin daha yüksek belirlenmesi gerektiğini ileri sürmüştür.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazda kamulaştırma konusu irtifak hakkı karşılığının tespiti ve bu hakkın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkralarının ilgili bölümleri.
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Arsa niteliğindeki ... ili, ... ilçesi, ... Mahallesi, 4464, 5019, 5021, 4950, 1234, 1232, 1238 parsel sayılı taşınmazlara emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinde ve taşınmazların niteliği, tamamının yüzölçümü, geometrik durumu ve boru hattının güzergahı dikkate alınarak değer düşüklüğü oranları belirtilmek suretiyle irtifak hakkı karşılıklarının tespit edilerek davalı tarafa ödenmesine ve bu hakkın davacı idare adına tesciline karar verilmesinde isabetsizlik görülmemiştir.
3. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukukî nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin tüm, davacı idare vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
4. Bozma sonrası tespit edilen bedel bozma öncesi tespit edilen bedelden düşük olduğundan faiz bitiş tarihinin ilk karar tarihi olması gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirir.
Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 1086 sayılı Kanun'un 438 inci maddesinin 7 inci bendi gereğince kararın düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davalı vekilinin tüm, davacı idare vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,
2. Davacı idare vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile temyiz olunan Mahkeme kararının 2 numaralı bendinde yer alan ''tespit edilen kamulaştırma bedelinin 12.560,18 TL'sine 31.03.2006 tarihinden ilk karar tarihi olan 15.02.2012 tarihine kadar yasal faiz işletilmesine, 15.635,06 TL'sine 31.03.2006 tarihinden 2. Karar tarihi olan 29.05.2019 tarihine kadar yasal faiz işletilmesine, geriye kalan 71.010,85 TL'sine ise 31.03.2006 tarihinden 17.05.2022 tarihine kadar yasal faiz işletilmesine,'' cümlesinin hükümden çıkarılmasına yerine '' tespit edilen kamulaştırma bedeline 31.03.2006 tarihinden ilk karar tarihi olan 15.02.2012 tarihine kadar yasal faiz işletilmesine'' cümlesinin yazılmasına kararın böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
İstek hâlinde peşin alınan temyiz harcının ilgiliye iadesine,
11.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.