"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/47 Esas, 2022/308 Karar
KARAR : Kabul
Taraflar arasında görülen 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davacı idare vekili ile davalılar tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Afyonkarahisar ili, ... ilçesi, ... Mahallesi ... ada ... parsel (ifrazen 30 parsel) sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmazın kamulaştırılan kısmının idare adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar cevap dilekçesi sunmamışlardır.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 18.03.2014 tarihli ve 2013/372 Esas, 2014/161 Karar sayılı ilâmı ile davanın kabulüne, belirlenen bedelin davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1.Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili ile davalılar temyiz isteminde bulunmuştur.
2.Yargıtay (Kapatılan) 18. Hukuk Dairesince yapılan inceleme sonucu; dava konusu taşınmazın ne şekilde sulandığına ilişkin ayrıntılı bir biçimde araştırma yapılmadan ve pompalama veya damla sulama yöntemi ile yapılan bir sulama varsa bunun için yapılacak giderlerin de üretim masraflarına ilave edilmesi gerektiği düşünülmeden bölgenin tümünün derin kuyulardan sulama imkanı olması nedeniyle taşınmazın sulu veya sulanabilir tarım arazi olarak kabul edilmesi, bilirkişi raporuna ekli 2013 yılı veri cetveli fotokopisi ile İl Tarım ve Orman Müdürlüğünün 2013 yılı resmi verilerinin birbirleri ile çelişkili olduğu anlaşılmakla mahkemece 2013 yılı resmi verileri ile ayrıntılı üretim giderleri çizelgesi getirtilerek aradaki çelişkinin giderilmeden karar verilmiş olması ve dava konusu taşınmazın kamulaştırmadan arta kalan 10.440,77 m² ve 6.600,09 m²lik bölümlerinde herhangi bir değer kaybı olmayacağı düşünülmeden hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda değer kaybı verilerek bedel belirlenmiş olması doğru görülmeyerek mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Birinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin, 03.12.2015 tarihli ve 2015/61 Esas, 2015/785 Karar sayılı kararı ile dava konusu taşınmazın tapusunun iptali ile davacı adına tesciline, kamulaştırma bedelinin 41.850,90 TL olduğunun tespiti ile bu bedelin davalı tapu maliklerine payları oranında ödenmesine, fazla yatırılmış olan 60.872,57 TL’nin davalı tarafça bankadan çekilmesine kadar varsa işlemiş olan mevduat faizi ile birlikte davacıya iadesine karar verilmiştir.
C. İkinci Bozma Kararı
1.Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili ile davalılar temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 18. Hukuk Dairesince yapılan inceleme sonucu, Mahkemece dosya üzerinden alınan ek bilirkişi raporları ile kuru tarım arazisi olduğu varsayımı ile taşınmazın kuru tarım arazisi olarak değerlendirildiği, Mahkemece dava konusu taşınmazda keşif yapılarak mahkeme gözlemi ile birlikte taşınmazın sulu veya kuru tarım arazisi olduğu tespit edilip Tarım ve Orman Müdürlüğünden münavebeye alınan ürünlerin sulu/kuru veri listesi getirtilerek denetime elverişli rapora göre hüküm kurulması gerekirken bu yönteme uyulmadan yetersiz araştırma ve eksik inceleme ile hüküm kurulması ve yasal faiz hükmü doğru görülmeyerek karar bozulmuştur.
D. Mahkemece İkinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 11.04.2017 tarihli ve 2016/723 Esas, 2017/236 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
E. Üçüncü Bozma Kararı
1.Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2.Dairemizce yapılan inceleme sonucu, arazi niteliğindeki dava konusu taşınmaza gelir metodu esas alınarak değer biçilmesinde ve tespit edilen bedelin bloke ettirilerek hükmün kesinleşmesi beklenmeden davalı tarafa ödenmesine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmediği, ancak 30.09.2014 tarihli birinci bozma ilamında kamulaştırmadan arta kalan kısımda değer azalışı olmayacağı belirtildiği gibi, 03.12.2015 tarihli karar ile de arta kalan kısımda değer azalışına hükmedilmediği ve bu husus bozma konusu yapılmadığından davacı idare lehine usuli kazanılmış hak oluştuğu gözetilmeden, 06.06.2016 tarihli ikinci bozma ilamı sonrası arta kalan bölüme % 10 değer kaybı uygulayarak hesap yapan bilirkişi kurulu raporu hükme esas alınmak suretiyle fazla bedel tespiti ve yasal faiz hükmü doğru görülmeyerek Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
F. Mahkemece Üçüncü Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 14.04.2022 tarihli ve 2022/47 Esas, 2022/308 Karar sayılı kararı ile; kamulaştırma bedelinin 92.542,40 TL olduğunun tespiti ile bu bedelin davalı tapu maliklerine payları oranında ödenmesine, bu bedelden acele el koyma bedelinin mahsubu ile oluşan bakiye 12.156,21 TLlik kısma 30.11.2013 tarihinden ilk karar tarihi olan 18.03.2014 tarihine kadar yasal faiz işletilmesine ve fazla yatırılan kamulaştırma bedelinin iadesine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili ile davalılar temyiz isteminde bulunmuştur.
B.Temyiz Sebepleri
1.Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; fazla depo edilip idareye iadesi gereken bedelin hükümde açıkça gösterilmemesinin hatalı olduğunu, dava konusu taşınmazın sulu arazi olarak değerlendirilemeyeceğini ve belirlenen bedelin yüksek olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.
2.Davalılar temyiz dilekçelerinde özetle; dava konusu taşınmazın arsa niteliğinde olduğunu, kamulaştırmadan arta kalan kısımda değer azalışı hesaplanmamasının hatalı olduğunu, belirlenen bedelin düşük olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmişlerdir.
C.Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.
2.2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci maddesi ve 12 nci maddesi.
3.Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun’un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davalıların tüm, davacı idare vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışında kalan temyiz dilekçelerinde ileri sürdükleri nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
3. Davacı idarece fazla depo edilen bedelin infazda tereddüt uyandıracak şekilde hükümde açıkça gösterilmemesi bozmayı gerektirir.
Ne var ki bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Davalıların tüm, davacı idare vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,
2.Davacı idare vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile gerekçeli kararın hüküm fıkrasının (3) numaralı bendi hükümden tümüyle çıkartılarak yerine “Davacı idarece fazla depo edilen 19.443,05 TL’nin davalı tarafından bankadan çekilmişse varsa ödenen nemaları ile birlikte davalılardan hisseleri oranında alınarak davacı idareye verilmesine, bedel alınmamışsa fazla yatan bedelin işlemiş nemaları ile birlikte davacı idareye iadesine,” cümlesinin yazılması suretiyle mahkeme kararının DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Davalılardan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,
Davacı idareden peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde iadesine,
21.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.