Logo

5. Hukuk Dairesi2022/15375 E. 2023/4924 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kısmi kamulaştırmaya konu taşınmazın bedelinin tespiti ve arta kalan kısımda oluşan değer kaybının belirlenmesine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, arsa niteliğindeki taşınmaza emsal kıyaslaması yaparak değer biçmesinde ve kamulaştırmadan arta kalan kısımda oluşan değer kaybını belirlemesinde bir isabetsizlik görülmediği, bozma ilamına uyularak verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak terkini davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairemizce Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; ... ili, ... ilçesi, ... köyü 849 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; arsanın gerçek değerinin tespiti ile bu taşınmazın davacı idare adına tesciline karar verilmesini arz ve talep etmiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 07.10.2015 tarihli ve 2013/870 Esas, 2015/868 Karar sayılı ilamı ile davanın kabulüne kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin davalı tarafa derhal ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline yol olarak terkinine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan inceleme sonucu; dosya arasında bulunan 14.01.2014 tarihli bilirkişi raporunda dava konusu taşınmazın kısmi kamulaştırılması nedeniyle arta kalan, fen bilirkişi rapor ve krokisinde A harfi ile gösterilen 5.453,35 m² lik bölümünün kullanılamaz hale geldiğinin belirtildiği, 26.03.2014 tarihli bilirkişi kurulu raporunda ise arta kalan bu bölümde % 5 oranında değer kaybı hesaplandığı anlaşılmış olup, bu hususta mahallinde yeniden keşif yapılıp, dava konusu taşınmaza ilişkin kamulaştırma krokisi ve Karayolları Kenarında Yapılacak ve Açılacak Tesisler Hakkında Yönetmelik de dosya arasına alındıktan sonra, ilgili yönetmeliğin 41 inci maddesi uyarınca uygulanacak çekme mesafesinin, dava konusu taşınmazın imar durumu ve konumu dikkate alındığında kaç metre olacağı ve çekme mesafesi uygulandıktan sonra taşınmazın kalan bölümünde imar planına göre yapılaşmaya izin verilip verilmeyeceği, izin verilecek ise önceki durumuna göre herhangi bir kısıtlama getirilip getirilmeyeceği hususları ilgili Belediye Başkanlığı İmar Müdürlüğünden sorulup sonucuna göre karar verilmesi gerekirken ,yazılı şekilde eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru olmadığından hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Son Karar

... 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 22.10.2021 tarihli ve 2018/323 Esas, 2021/324 Karar sayılı ilamı ile davanın kabulüne kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin davalılara derhal ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline yol olarak terkinine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

... 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde; bilirkişi raporunun hatalı olduğunu, belirlenen bedelin fahiş olduğunu, kalan bölümde değer kaybı oranının yüksek olduğunu ileri sürerek kararı temyiz etmiştir.

2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; bilirkişi raporunun hatalı olduğunu, dava konusu taşınmazın belirlenen bedelinin düşük olduğunu ileri sürerek kararı temyiz etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci ve 12 nci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arsa niteliğindeki ... ili, ... ilçesi, ... köyü 849 parsel sayılı taşınmaza emsal kıyaslaması yapılarak değer biçilmesinde ve taşınmazın kamulaştırmadan arta kalan bölümde belirtilen oranda değer kaybı uygulanmak suretiyle değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.

3. Temyizen incelenen mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Davalı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, davalıdan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,

16.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.