"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/343 Esas, 2022/567 Karar
KARAR : Kabul
Taraflar arasında görülen kamulaştırma bedelinin artırılmasına ilişkin davada verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davalı idare vekilince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Giresun ili, ..., Teyyaredüzü Mahallesi 460 ada 478 parsel sayılı taşınmazın maliki olduğunu, dava konusu taşınmazın 1988 yılında Mahkemenin 1988/403 Esas, 1988/474 Karar sayılı kararı ile 415 m²sinin irtifak hakkının kamulaştırılmasıyla tapuya şerh konulduğunu, davacının kamulaştırma işleminden yeni haberdar olduğunu, bu nedenlerle davanın kabulü ile dava konusu parselin kamulaştırma bedelinin fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kaydı ile 40.000 TL'ye artırılmasına ve davacıya ödenmesine, hükmedilecek bedele davalı idarenin el atma tarihi olan 1988 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın hak düşürücü süre içinde açılmadığını, kamulaştırma tebligatının usulüne uygun şekilde yapıldığını ve 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 17 nci maddesine göre idare adına irtifakın tescil edildiğini ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 30.03.2016 tarihli ve 2016/20 Esas, 2016/291 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1.Mahkemenin 30.03.2016 tarihli ve 2016/20 Esas, 2016/291 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan incelemesi sonucunda; tapu kaydına göre dava konusu taşınmaz üzerinde 465 m² davalı idare lehine irtifak tesis edilmiş ise de kamulaştırma çalışmaları sırasında enerji nakil hattının güzergahının değiştirildiği ve 22.01.2018 tarihli fen bilirkişisi raporuna göre de taşınmazdan fiilen enerji nakil hattının geçmediği tespit edilmiş olmakla, davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi gerekçesiyle karar bozulmuştur.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 18.12.2016 tarihli ve 2013/188 Esas, 2019/274 Karar sayılı kararı ile davanın reddine karar verilmiştir.
C. İkinci Bozma Kararı
1.Mahkemenin 18.12.2016 tarihli ve 2013/188 Esas, 2019/274 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; dosyadaki delil ve belgelere göre,dava konusu 460 ada 478 (eski 157) parsel sayılı taşınmazın davalı idare tarafından 27.06.1984 tarihli ve 36-706 sayılı kamu yararı kararı uyarınca kamulaştırıldığı, Giresun 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin1989/1 Esas sayılı dosyasında açılan 17 nci madde uyarınca tescil davası ile irtifak hakkının tapuya tesciline karar verildiği ve dava konusu taşınmazın tapu kaydına 05.07.1989 tarihinde TEK lehine irtifak hakkının tescil edildiği anlaşıldığından, her ne kadar Mahkemece ve Dairemizin 07.06.2018 tarihli ve 2018/1493 Esas, 2018/ 11706 Karar sayılı ilamı ile eldeki davanın kamulaştırmasız el atılarak enerji nakil hattı geçirilen taşınmazın, irtifak hakkı karşılığının tahsili istemine ilişkin olduğu belirtilmiş ise de dava dilekçesinden ve davacı tarafın yargılama sırasındaki beyan ve dilekçelerinden talebinin kamulaştırma bedelinin artırılması istemine ilişkin olduğu, uyulan bozma ilamının maddi hataya dayandığı ve maddi hataya dayalı bozma kararının taraflar bakımından usulü kazanılmış hak oluşturmayacağı gözetilerek; dava konusu taşınmazın davalı idare tarafından 27.06.1984 tarihli ve 36-706 sayılı kamu yararı kararı uyarınca kamulaştırıldığı, davalı adına çıkartılan kamulaştırma noter tebligatının 27.04.1987 tarihinde “Muhatabın amcası Süleyman Sıpçık adına tebliğ edildiği” yapılan araştırma sonucunda davacının bu isminde bir amcası olmadığı, tebliğin geçersiz olduğu ve 04.11.1983 tarihli ve 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun Ana Kanuna İşlenemeyen Geçici Madde 1'de yer alan “Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte, kamulaştırma kararı alınmış ancak henüz tebligata çıkarılmamış kamulaştırmalarda bu Kanun hükümleri, diğerlerinde önceki hükümler uygulanır.” hükmü dikkate alındığında davacının kamulaştırma bedelinin artırılması davası açma hakkı bulunduğu kabul edilerek, işin esasına girilip sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir..
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarihli ve sayısı belirtilen kararı ile Dairemiz bozma ilamı sonrası davanın kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; davaya konu taşınmaza fiili el atmanın gerçekleşmediğini, davanın hak düşürücü sürede açılmadığını, belirlenen bedelin yüksek olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, kamulaştırma bedelinin artırılması istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.
2. 04.11.1983 tarihli ve 2942 sayılı Ana Kanun’a İşlenemeyen, 24/4/2001 tarihli ve 4650 sayılı Kanun’un 21 inci maddesi ile eklenen Geçici Madde 1 inci maddesi şöyledir:
“Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte, kamulaştırma kararı alınmış ancak henüz tebligata çıkarılmamış kamulaştırmalarda bu Kanun hükümleri, diğerlerinde önceki hükümler uygulanır.”
3. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun’un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Yapılan incelemede davanın kamulaştırma bedelinin artırılması talebine ilişkin olduğu davanın niteliği gereği dosya kapsamında alınan dava tarihi itibarıyla değerlendirme yapan 07.03.2016 tarihli bilirkişi raporu da dikkate alınarak belirlenen bedelin uygun olduğu anlaşıldığından yazılı şekilde kabul kararı verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Davalı idareden aşağıda yazılı kalan harcın alınarak Hazineye irat kaydedilmesine,
09.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.