"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki bağımsız bölümlere özgülenen arsa paylarının düzeltilerek tapuya tescili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacılar vekili ve bir kısım davalılar vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacının istinaf başvurusunun esastan reddine, bir kısım davalılar vekillerinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak, yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davalı ... hakkındaki davanın husumet yokluğundan reddine; diğer davalılar hakkındaki davanın esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde; ana gayrimenkulde bulunan bağımsız bölümlere, arsa maliki oldukları dönemdeki hisseleri ile doğru orantılı arsa payı verilmediğini yeni arsa paylarının belirlenerek tapuya tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı Vakıfbank vekili cevap dilekçesinde özetle; huzurda açılan davanın tapu kaydında yapılan hatanın düzeltilmesi istemini içermekte olduğunu, müvekkil bankanın davalı sıfatının bulunmadığını, ayrıca davanın tarafın isteminin iddia edildiği gibi bir maddi hatadan kaynaklanması halinde dava açılmasına gerek bulunmadan tapu sicil müdürlüğünce düzeltilmesi imkanı varken dava açılmasının usul ve kanuna aykırı olduğunu belirtilerek davanın reddini talep etmiştir.
2.Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin 3 üncü kat 9 Nolu bağımsız bölümün maliki olduğunu, müvekkilinin bu daireyi dava dışı Kezban Yaşar'dan 23.03.2001 tarihinde satın almak sureti ile iktisap ettiğini, dava tarihi ile arada 13 yılı aşkın süre olduğunu, davacıların hak ve taleplerinin zaman aşımına uğradığını, bir yanlışlık yapılmışsa da bunun sorumlusunun müvekkili olmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
3.Davalılar ..., ... ve ... vekilleri cevap dilekçesinde; davanın zaman aşımına uğradığını, davanın hak düşürücü süreye tabi olduğunu, zorunlu dava arkadaşları konusundaki eksikliğin giderilmesi gerektiğini, davacılar ve davalıların kendi arasında anlaşarak kat irtifakı ve kat mülkiyeti kurduğundan, itirazı kayıt da bulunmadığından, tarafların arsa paylarını adaletli bir şekilde aldıklarını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
4.Davalılar ... ve ... vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesi eklerinin müvekkillerine tebliğ edilmediğini, eksik harcın tamamlanması gerektiğini, müvekkil Servet'in dava konusu taşınmazda malik olmadığını, arsa paylarının düzenlenmesinin üzerinden muhtemelen 10 yıldan fazla zaman geçtiğini, zamanaşımı defi olduğunu, şayet arsa paylarının düzenlenmesi işlemi sırasında maddi hata yapılmışsa bunun idare yoldan düzeltilmesinin mümkün olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.
5.Davalı ... cevap dilekçesinde özetle; adı geçen ada parselde bulunan taşınmazın 1 inci kat 4 Nolu dairesini dava dışı üçüncü kişi Seçmen Yaşar'dan 18.02.1999 tarihinde satın aldığını, dava tarihine kadar 14 sene olduğunu dolayısıyla davacı tarafın savalarının zamanaşımına uğradığını, iyi niyetli olarak yapılan işlemlerin akitlerin korunmasıyla Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararıyla açıklık getirilmiş bulunduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
6.Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; maliki bulunduğu 1 inci Kat 1 Nolu daireyi 2007 yılında dava dışı olan üçüncü kişi Oktay Urcan'dan 20.06.2017 tarihinde satın aldığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
7.Davalı Abdülkadir Hançerli vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin 2 nci Kat 6 Nolu meskeni 18.02.1999 tarihinde davacı olan ...'dan satış suretiyle satın aldığını, satın alma tarihi ile dava tarihi arasında 15 yılı aşkın süre olduğundan zaman aşımına uğradığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
8.Davalı ... San. Tic. Ltd. Şti ve ... Toprak Ürünleri San. Tic. A.Ş vekili cevap dilekçesinde; müvekkil şirket yönünden husumet yokluğu nedeniyle davanın reddi gerektiğini, davaya konu işlemlerin 15 yıl önce sözleşmeye dayanılarak yapıldığını, davacıların bu tarihe kadar itirazda bulunmadan kabul ettiklerini, bu nedenle zaman aşımı olduğunu, müvekkilinin söz konusu taşınmazı 2008 yılında satış yoluyla sonradan iktisap ettiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar ve bir kısım davalılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; bilirkişi raporu ile haklılıklarının ortaya konulduğunu belirterek kararın usul ve kanuna aykırı olması nedeni ile kaldırılmasına karar verilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.
2. Davalı ... vd. vekili Av. ... istinaf dilekçesinde özetle, davacıların dava açmakta hukuki yaranının mevcut olmadığını arsa paylarının düzenlemesinin üzerinden uzunca bir müddet geçtiğini davanın reddine karar verilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.
3. Davalı ... vd. vekili Av. ... istinaf dilekçesinde özetle, davacıların iyiniyetli olmadıklarını, arsa paylarının o dönemki paydaşlar tarafından verildiğini davanın reddine karar verilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddi ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması sureti ile davalı ...'ın kat maliki olmaması sebebiyle davanın onun açısından pasif husumetten reddinin gerekeceğini ayrıca davacıların bağımsız bölüm paylarını kendileri belirlediklerinden davacıların verilen arsa paylarının iradelerine uygun olmadığını belirterek arsa paylarının düzeltilmesini isteyemeyeğinden, davanın reddine karar verilmiştir.
V.TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki itirazlarını ileri sürmüştür.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, tarafların kat maliki oldukları ana gayrimenkulde bağımsız bölümlerin arsa paylarının değerleriyle orantılı olup olmadığının tespiti ile yeni arsa paylarının tapu siciline tesciline ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2.634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu'nun (634 sayılı Kanun) 3 üncü maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Dava konusu ana gayrimenkulde 1999 yılında kat irtifakının tesis edildiği hususunda uyuşmazlık yoktur.
3.Taşınmaza ait kat mülkiyeti ve kat irtifakı tesisi belgeleri birlikte değerlendirildiğinde davanın reddine karar verilmesi yerindedir.
4.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacılar vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davacılardan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
25.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.