"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece uyulan bozma kararı gereğince inceleme ve işlem sonucunda davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde; ... ili, ... ilçesi, ... köyü 1595 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare vekili adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; dava konusu taşınmazın arsa vasfında olduğunu, emsal karşılaştırması yapılarak değerinin tespit edilmesini talep etmiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 14.06.2016 tarihli ve 2016/33 Esas, 2016/413 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairece yapılan temyiz incelemesi sonucunda; taşınmazın sulu tarım arazisi niteliği, konumu ve yüzölçümü dikkate alındığında değeri belirlenirken kapitalizasyon faiz oranının % 4 uygulanması gerekirken, bu oranın % 5 kabulü ile az bedel tespiti,münavebeye esas alınan ürünlerin ve ağaçların değerlendirme tarihi olan 2016 yılı Tarım ve Orman İlçe Müdürlüğünden resmi verileri getirtilip, bilirkişi raporu denetlenerek, sonuca göre karar verilmesi gerekirken, 2015 yılı verilerine göre belirleyen bilirkişi raporunun hükme esas alınması,dava konusu taşınmazın konumu ve bilirkişi kurulu raporunda belirtilen özellikleri dikkate alındığında tespit edilen metrekare birim fiyatına 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesi gereği objektif değer artırıcı unsur ilave edilmesi gerektiğinin düşünülmemesi ve taşınmaz üzerinde bulunan ağaçların enkazının alındığı hususunda bilgi ve belge bulunmadığına göre kamulaştırılan ağaçların değerinden enkaz bedelinin indirilemeyeceği düşünülmeden, enkaz bedeli düşülmek suretiyle eksik bedel tespiti doğru olmadığı gibi 7139 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kanun'un 10/8 fıkrası gereğince, bozma sonrası bankaya hak sahibi adına yatırılacak bedelde artış olması halinde bu kısım için; 7139 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik hükümlerine göre işlem yapılması gerektiğinden kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 09.07.2020 tarihli ve 2019/204 Esas, 2020/180 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde; bozma öncesi ve sonrası tespit edilen kamulaştırma bedellerine uygulanan faizin başlangıç ve bitiş tarihlerinin hatalı olduğunu, hüküm kurmaya elverişli olmayan bilirkişi raporunun hükme esas alındığını, idare lehine vekâlet ücreti taktir edilememesinin usul ve kanuna aykırı olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde; hükme esas alınan bilirkişi raporunda taşınmazın bedelinin düşük tespit edildiğini, kamulaştırmadan arta kalan alanda değer artışı ve azalışı olup olmayacağı araştırılmadan hüküm kurulduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 437 ilâ 439 uncu maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesi ile 11 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Arazi niteliğindeki ... ili, ... ilçesi, ... köyü, 1595 parsel sayılı taşınmaza 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelir esas alınarak; üzerinde bulunan ve taşınmaz mala bahçe niteliği vermeyen ağaçlara maktuen değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
3. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukukî nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre; taraf vekillerinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
4.Mahkemece verilen hüküm bozma kararı ile ortadan kalktığı halde, tescil yönünden daha önce karar verildiğinden bahisle yeniden karar verilmesine yer olmadığına dair hüküm kurulması hatalıdır.
5. Hüküm fıkrasının iki numaralı bendinde dava konusu taşınmazın parsel numarasının maddi hata sonucu hatalı yazıldığı anlaşılmıştır.
4. Anayasa Mahkemesinin 27.11.2020 tarihli ve 31317 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 16.07.2020 tarihli ve 2018/104 Esas, 2020/39 Karar sayılı kararı ile 7139 sayılı Kanun'la Değişik 2942 sayılı Kanun'un 10/8 inci fıkrasının dördüncü cümlesi; “idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit edilen bedelden az olması durumunda hâkim tarafından tespit edilen bedel, fazla olması durumunda idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit ettiği bedel, peşin ve nakit olarak hak sahibi adına, kalanı ise bedele ilişkin kararın kesinleşmesine kadar üçer aylık vadeli hesapta nemalandırılmak ve kesinleşen karara göre hak sahibine verilmek üzere” bölümü ile yedinci cümlesinde yer alan “idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit ettiği bedelden fazla olması halinde fazla olan tutarın bloke edildiğine” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğu ve iptal edildiği nazara alınarak kamulaştırma bedeline dava tarihinden 4 ay sonrasından başlayarak Dairemiz karar tarihine kadar yasal faiz işletilmesi ve derhal ödenmesi gerekliliği bozmayı gerektirir.
Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesi gereği yürürlükte bulunan 1086 sayılı Kanun'un 438 inci maddesi uyarınca Mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Taraf vekillerinin diğer temyiz itirazlarının reddine,
2. Taraf vekillerinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile Mahkeme gerekçeli kararının hüküm fıkrasının;
a) (1-A) bendinin hükümden çıkartılmasına yerine "Davaya konu ... ili ... ilçesi, ... köyü, 1595 nolu parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişisi Ergün Akar'ın 25.04.2016 havale tarihli raporunda kırmızı ile taralı (B) harfi ile gösterilen 4.177,40 m² alanlı kısmın mevcut tapu kaydının iptali ile bu kısmın davacı idare adına tesciline ve yol olarak tapudan terkinine, " cümlesinin yazılmasına,
b) (2) ve (3) numaralı bentlerinin hüküm fıkrasından çıkartılmasına yerine "Bozma öncesi tespit edilen 82.540,39 TL'ye dava tarihinden dört ay sonrası 21.05.2016 tarihinden ilk karar tarihi 14.06.2016 tarihine kadar faiz işletilerek ödemede mükerrerlik olmamak kaydıyla derhal davalıya ödenmesine; bozma sonrası fark 50.808,28 TL'ye dava tarihinden dört ay sonrası 21.05.2016 tarihinden Dairemiz karar tarihi 29.05.2023 tarihine kadar faiz işletilerek derhal davalıya ödenmesine" cümlesinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
İstek hâlinde peşin alınan temyiz harcının ilgiliye iadesine,
29.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.