"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ve ecrimisil istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve birleştirilen davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı idareler vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun tazminat yönünden esastan reddine, ecrimisil yönünden miktar itibarıyla kesin olması nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı idareler vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda;
Miktar veya değeri kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 362 nci maddesi uyarınca temyiz edilemez. Temyize konu edilen miktarın kesinlik sınırının altında kalması hâlinde anılan Kanun’un 366 ncı maddesi atfıyla aynı Kanun’un 352 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.
Davacılara ödenmesine karar verilen ecrimisil bedeli ile davacılardan ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... dışında kalan davacılar yönünden ödenmesine karar verilen tazminat bedelinin Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibarıyla kesinlik sınırı olan 78.630,00 TL'nin altında kaldığı anlaşılmakla, ecrimisil bedeli ile ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... dışında kalan davacılara ödenmesine karar verilen tazminat bedeli yönünden davalı idareler vekillerinin temyiz dilekçelerinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacılardan ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ...'a ödenmesine karar verilen kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat bedeli yönünden gerekli şartları taşıdığı anlaşılan davalı idareler vekillerinin temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Asıl ve birleştirilen dosya davacıları vekili dava dilekçesinde; ... ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 27437 ada 1 parsel sayılı taşınmaza kamulaştırma yapılmaksızın okul yapılmak suretiyle fiilen el atıldığını belirterek kamulaştırmasız el atılan taşınmazın bedelinin ve ecrimisilin davalı idarelerden tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı ... vekili cevap dilekçelerinde özetle; davanın husumetten reddi gerektiğini, dava konusu taşınmazın 5 yıllık kamulaştırma programına alınan taşınmazlardan olduğunu ve bu süreç sonuçlanmadan dava açılmasında hukuki yarar bulunmadığını, kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat şartlarının oluşmadığını, çok hisseli olan dava konusu taşınmazın değerinin düşük olması gerektiğini, ecrimisil taleplerini kabul etmediklerini ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
2.Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; imar planında ilköğretim tesis alanı olarak ayrılan taşınmaz için Milli Eğitim Bakanlığının sorumlu olması gerektiğini, yol olan kısımdan idarelerinin sorumlu tutulmasının hatalı olduğunu, kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat şartlarının oluşmadığını ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile asıl ve birleştirilen davaların kabulüne, okul alanı olarak fiilen el atılan 7.500,00 m² ile proje bütünlüğü uyarınca arta kalan 4.873,00 m²lik kısımda asıl ve birleştirilen dosya davacılarının payına düşen taşınmaz bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ... Bakanlığından, yol olarak el atılan 900,00 m²lik kısımda asıl ve birleştirilen dosya davacılarının payına düşen taşınmaz bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ... Başkanlığından alınarak davacılara verilmesine, okul olarak el atılan toplam 12.373,00 m² kısımdaki asıl ve birleştirilen davacıların payına düşen alanların tapu kaydının iptaliyle Hazine adına tesciline ve yol olarak el atılan kısımlardaki asıl ve birleştirilen davacıların payına düşen alanların tapu kaydının iptaliyle yol olarak terkinine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idareler vekilleri vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; bilirkişi raporları ile yerel mahkeme kararındaki davacıların hisseleri ve hisselere düşen tazminat miktarları örtüşmediğini, rapor ve karardaki miktarların farklı olduğunu, davacının tapu kaydında malik olarak görünüp görünmediği, mirasçı ise intikal işlemlerinin yapılıp yapılmadığı hususunun da araştırılması gerektiğini, açılan davada öncelikle intikal işleminin yapılmasını aksi takdirde işletilecek faize intikal işleminden itibaren hükmedilmesi gerektiğini, husumetin imar planını yapan ilgili Belediyeye yöneltilmesi gerektiğini, tazminat bedelinin yüksek hesaplandığını, bilirkişi raporunun hüküm kurmaya yeterli olmadığını, dava konusu taşınmazın değerinin el atma tarihindeki özelliklere göre dava tarihindeki değerinin hesaplanması gerektiğini, ıslah edilen miktara ıslah tarihinden, dava dilekçesinde belirtilen değere dava tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesi gerektiğini, davacının yapmış olduğu yargılama giderinin ve vekâlet ücretinin hem asıl dava yönünden hem de birleştirilen dosyalar yönünden ayrı ayrı davalıdan alınarak davacılara verilmesine karar verilmesinin hatalı olduğunu, 04.05.2020 tarihli 4 üncü ek bilirkişi raporunda birleştirilen Antalya 8. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/208 Esas sayılı dosyası için yapılan hesaplamada Fatma Özalp, ... , ..., ... , ... , ... ..., ...'in isminin dava dilekçesinde bulunmadığını, diğer davacıların mirasçılarını ve hisse oranlarını gösteren bir belge de bulunmadığını, bedellere ilişkin maddi hataları düzeltilmesi gerektiğini, idari yargının görevli olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
2. Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava açıldıktan sonra ihbar ya da dahili dava dilekçesi ile davada taraf sıfatını kazanamayacağı gibi ıslah yoluyla dahi davada taraf değişikliğinin olanaklı bulunmadığını, dava konusu taşınmaz imar planında İlköğretim alanı olarak tahsis edilmiş olup sorumluluğun Milli Eğitim Bakanlığına ait olduğunu, yapılan yolun okula hizmet amacıyla veli giriş çıkışlarında kullanılmak üzere yapılması nedeniyle müvekkili idareye husumet yöneltilmesinin hatalı olduğunu, dava konusu taşınmaza Belediyece sahiplenme kastı ile ve kalıcı olarak el atılması gibi bir durum söz konusu olmadığını,emsalin uygun olmadığını, taşınmazın tespit edilen m² birim bedelinin yüksek olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile arsa niteliğindeki dava konusu taşınmaza emsal kıyaslaması suretiyle değer biçilmesinde yöntem olarak isabetsizlik bulunmadığı, m² değerlerinin ve tazminat miktarlarının taşınmazın bulunduğu konum itibarı ile uyumlu olduğu, taşınmazın yol olarak ara arterde bulunan kısmı için tespitlenen bedelin davalı ... Belediyesinden, okul ve okul bahçesi olarak tespitlenen kısımların bedelinin davalı ... Bakanlığından tahsiline ilişkin İlk Derece Mahkemesi hükmünün yerinde olduğu, davanın kamulaştırmasız el atmaya yönelik tazminat istemi olması nedeniyle değerlendirmenin davanın açılış tarihine göre yapılıp, faize de dava tarihi itibarıyla hükmedilmesinde ve yargılama gideri ve vekâlet ücreti yönünden davalıların sorumlu tutulmasında usul ve kanuna aykırılık bulunmadığı, mahkeme hükmünde usul ve Kanuna aykırılık bulunmadığından davalıların istinaf istemlerinin ayrı ayrı esastan reddine, her bir davacı için ayrı ayrı hükmedilen ecrimisil miktarı kesinlik sınırı içerisinde kaldığından davalılar vekillerinin istinaf başvurusunun ecrimisil talebi yönünden miktar itibarıyla usulden reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idareler vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.
2. Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı tapu malikleri ile davalı idareler arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin sorumlu idareden tahsili ile ecrimisil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”
3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.
4. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 11 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Dava konusu taşınmaza okul ve yol yapılmak suretiyle kamulaştırma yapılmaksızın fiilen el atıldığı anlaşıldığından arsa niteliğindeki taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsal kıyaslaması suretiyle değer biçilmesi ve tespit edilen bedelin okul olarak el atılan kısım yönünden Milli Eğitim Bakanlığından, yol olarak el atılan kısım yönünden ise Kepez Belediyesinden tahsili ile payları oranında davacılara ödenmesine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
3. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukukî nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre; davalı idareler vekillerinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
4. Dava konusu taşınmazın yol ve okul olarak el atılan kısmındaki davacılar paylarının iptali ile davalı idareler adına tesciline karar verilmesi gerekirken, infazda tereddüt yaratacak şekilde davacılar payına isabet eden alanlar üzerinden tapu kaydının iptaline karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
6.Dava konusu taşınmazın tapu kaydında yer alan haciz ve ipoteklerin hükmedilen bedele yansıtılmasına karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi yerinde değildir.
Ne var ki bu hataların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca kararın düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
A.Davalı İdareler Vekillerinin ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... Dışında Kalan Davacılara Ödenmesine Karar Verilen Tazminat Bedeline İlişkin Temyizleri Yönünden;
Davalı idareler vekillerinin temyiz dilekçelerinin miktar yönünden REDDİNE,
B.Davalı İdareler Vekillerinin, Ecrimisil Talebine İlişkin Temyizi Yönünden;
İstinaf isteminin usulden reddine dair Bölge Adliye Mahkemesi kararının ONANMASINA,
C.Davalı İdareler Vekillerinin Davacılar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ...’ın Kamulaştırmasız El Atmadan Doğan Tazminat Talebine İlişkin Temyizi Yönünden;
Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, davalı idareler vekillerinin temyiz itirazının kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin hüküm fıkrasının;
a.(A) harfi ile gösterilen (1) numaralı bendinin (b) harfi ile gösterilen alt bendindeki, (A) harfi ile gösterilen (2) numaralı bendinin (b) harfi ile gösterilen alt bendindeki, (B) harfi ile gösterilen (1) numaralı bendinin (b) harfi ile gösterilen alt bendindeki, (B) harfi ile gösterilen (2) numaralı bendinin (b) harfi ile gösterilen alt bendindeki, (C) harfi ile gösterilen (1) numaralı bendinin (b) harfi ile gösterilen alt bendindeki “hisselerin” kelimesinden sonra gelmek üzere ayrı ayrı “davacıların payları oranında” ibaresinin yazılması,
b.Ayrı bir bendi olarak “Dava konusu taşınmazın tapu kaydında yer alan haciz ve ipoteklerin hükmedilen bedele yansıtılmasına,” cümlesinin eklenmesi suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Dahili davalı ... Başkanlığından peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
21.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.