"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde; ... ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 233 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak terkinini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; acele el konulması kararına dayanak kabul edilen bilirkişi raporunun usul ve kanuna aykırı olduğunu, taşınmaza takdir olunan bedelin piyasa değerinin oldukça altında olduğunu, dava konusu taşınmazın mahalle merkezine yakın olup bütün alt yapı hizmetlerine oldukça yakın olduğunu, serbest piyasada 123-99 TL arasında değişkenlik gösterdiğini, taşınmazın kamulaştırmadan arta kalan kısmının ise geçirilmekte olunan otobandan yoldan kaynaklı küçüldüğünü ve ulaşım imkânı da kalmadığını, taşınmaza giden yolun yapılacak otoban sebebiyle kapandığını ve arta kalan kısmında da bedel düşüşü yaşandığını, taşınmazın gerçek değerinin tespit edilerek karar verilmesini, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 23.01.2020 tarihli ve 2018/643 Esas, 2020/85 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelden acele kamulaştırma dosyasında tespit edilen bedelin mahsubu ile fark bedelin üçer aylık vadeli hesaba alınmasına ve davalı tarafa karar kesinleştiğinde ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile yol olarak terkinine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 13.01.2022 tarihli ve 2020/911 Esas, 2022/59 Karar sayılı kararı ile kısmen kapama zeytin bahçesi kısmen de arazi niteliğindeki taşınmaza net gelir metoduna göre değer biçilmesinin ve belirlenen bedelin bloke ettirilerek davalıya ödenmesine karar verilmesinin sonuç itibarıyla doğru olduğunu, bu hususta davacı idarenin istinaf sebebi olarak ileri sürdüğü hususların yerinde görülmediğini; ancak davacı idareye vekâlet ücreti hükmedilmemesi gerektiği ve İlk Derece Mahkemesince üçer aylık vadeli hesapta nemalandırılmasına ve karar kesinleştiğinde davalıya ödenmesine karar verilen bedelin, Anayasa Mahkemesinin 27.11.2020 tarihli ve 31317 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan, 16.07.2020 tarihli ve 2018/104 Esas, 2020/39 Karar sayılı kararı uyarınca derhâl ödenmesi yönünden yeniden esas hakkında hüküm kurulmuştur.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin 13.01.2022 tarihli ve 2020/911 Esas, 2022/59 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan inceleme sonucu; kısmen arazi kısmen kapama zeytin bahçesi niteliğindeki Aliağa ilçesi, Samurlu Mahallesi 233 parsel sayılı taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca gelir metodu esas alınarak değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmediği; ancak kamulaştırmadan arta kalan ve fen bilirkişi krokisinde (A) harfi ile gösterilen 11.935,38 m²lik kısmın kullanım amacı, yüzölçümü ve geometrik güzergâhı dikkate alındığında bu bölümde değer kaybı olamayacağı düşünülmeden bu kısımda değer kaybı olduğu kabul edilmek suretiyle fazla bedel tespit edildiğinden kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; davaya konu taşınmazın bedelinin yüksek belirlendiğini, objektif değer artış oranı ve kapitalizasyon faiz oranının hatalı olduğunu, idare lehine vekâlet ücreti verilmesi gerektiğini ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
2. Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; bozma ilâmı sonrasında keşif kararı verilerek arta kalan kısım yönünden rapor alınması cihetine gidilmeden eksik inceleme ile karar verildiğini, davaya konu kısım otobanda kaldığından taşınmazda değer kaybı yaşandığını taşınmaza ulaşım imkânı güçleştiğinden, zeytinlik iken düz tarla durumuna düştüğünden değer kaybı verilmesi gerektiğini, ayrıca taşınmaz mahalle merkezine yakın olduğundan daha yüksek bedel belirlenmesi gerektiğini, zemin bedeli istinaf incelemesi itibarıyla 800-900 TL olduğundan kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Kısmen kapama zeytin bahçesi kısmen arazi niteliğindeki İzmir ili, Aliağa ilçesi, Samurlu Mahallesi 233 parsel sayılı taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca gelir metodu esas alınarak değer biçilmesi, adil ve hakkaniyete uygun olarak tespit edilen bedelin davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile yol olarak terkinine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
3. Temyizen incelenen kararın bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmamasına, davalılardan peşin alınan temyiz harcının hazineye irat kaydedilmesine,
13.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.