"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; ... ili, ... ilçesi,... Mahallesi 1347, 1516, 2250, 2252, 2254 ve 2256 parsel sayılı taşınmazların kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazların davacı idare adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazların arsa vasfında olduğunu, arazi olarak değerlendirilmesi durumunda kapitalizasyon faiz oranının %4 alınmasını, taşınmazların bulunduğu konum itibarıyla objektif değer artış oranının en az %100 uygulanmasını talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 08.10.2018 tarihli ve 2017/717 Esas, 2018/1632 Karar sayılı kararıyla; davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 27.12.2019 tarihli ve 2018/4014 Esas, 2019/3008 Karar sayılı kararıyla; İlçe Tarım Müdürlüğünün 2017 yılı itibarıyla dekara ortalama verim, ortalama fiyat ve bu ürünlerin yıllık üretim giderlerinin belirtildiği tablonun alt kısmında ''yan ürün gelirleri, ortalama üretim masrafından düşülmüştür.'' şeklindeki açıklama dikkate alındığında, mahkemece saman geliri ayrıca ilave edilerek hesaplanan bilirkişi raporuna göre karar verilmesi hatalı olup, karara esas bilirkişi raporunda saman ilavesiz bedellerle de hesaplandığından kararın kaldırılarak saman ilavesiz bedeller üzerinden karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davacı idare vekilinin ise istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin 27.12.2019 tarihli ve 2018/4014 Esas, 2019/3008 Karar sayılı ilâmına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan inceleme sonunda; arazi niteliğindeki dava konusu taşınmazlara gelir metodu esas alınarak değer biçilmesinde yöntem itibarıyla bir isabetsizlik bulunmadığı, ancak bilirkişi raporunda münavebe ürünü olarak alınan ürünlerin değerlendirme tarihi olan 2017 yılı dekar başına üretim masrafları ile hasat dönemindeki ortalama toptan kg. satış fiyatlarının da ilgili resmi kuruluşlardan yeniden sorulup, veri listesi esas alınmak suretiyle değerlendirme yapılması gerekirken, tereddüte düşürecek şekilde 13.11.2017 tarihli Mustafakemalpaşa İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü yazı ekindeki veri listesinde yazan "Yan ürün gelirleri ortalama üretim masrafından düşülmüştür" ibaresinden dolayı buğday samanı münavebeye dahil edilmemek suretiyle yazılı şekilde karar verilmesi, dava konusu 1347 parsel sayılı taşınmazın 4631,02 m²lik, 1516 parsel sayılı taşınmazın ise 2534,42 m²lik kısmı kamulaştırıldığı ve bu kısımların bedelinin ödenmesine karar verildiği halde tamamının tapu kaydının iptali ile davacı idare adına yol olarak tescil ve terkinine karar verilmesi, kamulaştırma bedeline 27.11.2017 tarihinden itibaren faiz uygulanması gerekirken faiz başlangıç tarihinin hatalı yazılması doğru olmadığı gibi Anayasa Mahkemesinin 27.11.2020 tarih ve 31317 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 16.07.2020 tarihli ve 2018/104 Esas 2020/39 Karar sayılı iptal kararı nazara alınarak hüküm kurulması gerektiğinden bahisle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesince Verilen Direnme Kararı
Bölge Adliye Mahkemesinin 23.06.2021 tarihli ve 2021/1145 Esas, 2021/1544 Karar sayılı kararı ile bozma ilâmının münavebeye ilişkin bendine direnilmesine, diğer bentlerine uyulmasına karar verilmiştir.
C. İkinci Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin 23.06.2021 tarihli ve 2021/1145 Esas, 2021/1544 Karar sayılı direnme kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan inceleme sonunda; yan ürün gelirlerinin ortalama üretim masrafından düşürülmesi nedeniyle buğday samanı münavebeye dahil edilmeyerek dava konusu taşınmazın olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net geliri üzerinden bilimsel yolla değer tespit edilmesinde isabetsizlik bulunmadığından, Bölge Adliye Mahkemesince verilen kısmen direnme kararı yerinde olduğu, ancak hükme esas alınan rapora göre dava konusu taşınmazların kamulaştırma bedeli toplam 599.341,61 TL olduğu halde 519.094,10 TL’ye hükmedilmesi doğru olmadığından bahisle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
D. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne kamulaştırma bedelinin tespitine, taşınmazın tapu kaydının iptali ile taşınmazın idare adına tapuya kayıt ve tesciline karar vermiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; hükme esas bilirkişi raporunda, kapitalizasyon faiz oranı içerisinde değerlendirilen unsurlar, aynı zamanda objektif artış oranı içerisinde de değerlendirilerek mükerrer değerlendirme yapıldığı ve bedelin fahiş oranda arttırıldığını, fazla yatan miktarın varsa işlemiş mevduat faizi ile birlikte iadesine karar verilmesi gerekirken faizsiz olarak iadesine karar verilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; münavebelerde yeniden düzenleme yapılması gerektiğini, objektif değer artış oranının %500 alınmasını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, ve bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; taraf vekillerinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
3. Bozma sonrası davalıya ödenmesine karar verilen fark bedelin kararda hatalı gösterilmesi ve fazla depo edilen bedelin varsa işlemiş faizi ile birlikte davacı idareye iadesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirir.
Ne var ki bu hataların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca kararın düzeltilerek onanması gerekir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Taraf vekillerinin diğer temyiz itirazlarının reddine,
2. Taraf vekillerinin Bölge Adliye Mahkemesi kararına yönelik temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının;
a) (2) numaralı bendinde yer alan “davalıya ödenmiş ise faizsiz olarak davalıdan geri alınarak davacıya, ödeme yapılmamış ise davacı idareye karar kesinleştiğinde iadesine” ibaresinin hükümden çıkartılmasına, yerine "davalı tarafından bankadan çekilmişse varsa ödenen nemaları ile birlikte davalıdan alınarak davacı idareye verilmesine, bedel alınmamışsa fazla yatan bedelin işlemiş nemaları ile birlikte davacı idareye iadesine,” ibaresinin yazılması,
b) (3) ve (4) numaralı bendinde yer alan “79.998,10” sayısının çıkartılmasına yerine “80.245,61” sayısının yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Davalıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
12.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.