"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili ve tapudan yol olarak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde; ... ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 104 ada 3 parselin ifrazıyla oluşan 104 ada 3/A parsel ve 105 ada 2 parselin ifrazıyla oluşan 105 ada 2/A parsel sayılı taşınmazların kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazların davacı idare vekili adına tescilini ve tapudan yol olarak terkinini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı taraf cevap dilekçesi sunmamıştır.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 04.12.2015 tarihli ve 2015/457 Esas, 2015/990 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairece yapılan temyiz incelemesi sonucunda; dava konusu 105 ada 2/A parsel sayılı taşınmaz üzerindeki ağaçların sayısına göre taşınmazın kapama karışık meyve bahçesi olarak kabulü ile net meyve gelirine göre değerinin belirlenmesi gerekirken, sulu arazi kabul edilerek değer biçilmesi,dava konusu 105 ada 2/A parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan ahırın niteliklerine göre 1/B sınıfı kabul edilmek suretiyle bedelinin hesaplanması gerekirken, yazılı şekilde yapı sınıfının 3/B olarak kabul edilmesi suretiyle fazlaya hükmedilmesi,kamulaştırma bedelinin hüküm fıkrasında açıkça belirtilmemesi,dava konusu taşınmaz için tespit edilen bedelden, acele el koyma kararı ile tespit edilen bedelin mahsubundan sonra kalan fark bedele dava tarihinin dört ay sonrasından karar tarihine kadar faiz işletilmesi gerekirken faiz başlangıç ve bitiş tarihleri açıkça gösterilmeyip ödeme tarihindeki yasal faiziyle ödenmesine karar verilmesi ve taşınmazların bulunduğu ... Mahallesinin maddi hata sonucu Yeşiloba mahallesi olarak yazılması,doğru olmadığı gibi 7139 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kanun'un 10/8 fıkrası gereğince bankaya hak sahibi adına yatırılacak bedel bakımından; 7139 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik hükümlerine göre işlem yapılması gerektiği nedenleriyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Birinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 21.10.2020 tarihli ve 2019/140 Esas, 2020/480 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
C. İkinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur. Kararın düzeltilerek onanmasına karar verilmiş ancak taraf vekillerinin karar düzeltme talebi kabul edilerek Dairemizin düzeltilerek onama kararı kaldırılarak Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
2. Dairece yapılan karar düzeltme incelemesi sonucunda; bozma konusu yapılmayan aynı yer 104 ada 3/A parsel sayılı taşınmaza bozma ilamı öncesi hükme esas alınan raporda 46,43 TL/m² olduğu gözetilmeksizin bozma sonrası davacı idare yararına oluşan usuli kazanılmış hak ilkesi ihlal edilerek 47.92 TL/m² üzerinden zemin bedeli belirlenerek fazla kamulaştırma bedeline hükmedilmesi doğru olmadığı gibi her ne kadar Dairemizin 12.12.2018 tarihli bozma ilamında dava konusu 105 ada 2/A parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan ahırın niteliklerine göre 1/B sınıfı kabul edilmek suretiyle bedelinin hesaplanması gerektiği belirtilerek bozma yapılmış ise de Dairemizin bozma kararının maddi hata sonucu verildiği, bu nedenle usuli müktesep hak oluşturmayacağı; ...’e ait ahır ve meskenin aynı binanın katları oldukları gözetildiğinde tüm yapıya Mimarlık ve Mühendislik Hizmet Bedellerinin Hesabında Kullanılacak 2015 Yılı Yapı Yaklaşık Birim Maliyetleri Hakkında Tebliğe göre 3/A yapı sınıfı esas alınarak 590 TL/m² birim fiyatı üzerinden, yıpranma ve eksik inşaat durumları da gözetilerek değer biçilmesi gerektiğinden ve Anayasa Mahkemesinin 27.11.2020 tarihli ve 31317 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan 16.07.2020 tarihli ve 2018/104 Esas, 2020/39 Karar sayılı kararı ile 7139 sayılı Kanun'la Değişik Kamulaştırma Kanunu'nun 10 uncu maddesinin 8 inci fıkrasının ilgili bölümlerinin Anayasa’ya aykırı olduğu ve iptal edildiği nazara alınarak kamulaştırma bedeline dava tarihinden 4 ay sonrasından başlayarak karar tarihine kadar yasal faiz işletilmesi ve derhal ödenmesi gerektiğinden, kararın bozulmasına karar verilmiştir.
D. Mahkemece İkinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B.Temyiz Sebepleri
1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde; tespit edilen kamulaştırma bedelinin yüksek olduğunu, idare lehine bozma öncesi vekâlet ücretine hükmedildiği ve idare lehine bozma yapıldığı halde bozma sonrası idare lehine vekâlet ücreti taktir edilmemesinin usul ve kanuna aykırı olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde; tespit edilen bedelin düşük olduğunu, bozma sonrası davalıya ödenmesine karar verilen ve faiz işletilen bedelde hesap hatası olduğunu, bozma sonrası 105 ada 2/A parsel sayılı taşınmazın toplam bedeli 544.023,13 TL, toplam bedelin ise 1.086.446,83 TL olması gerektiğini, ilk kararla tespit edilen bedelin mahsubuyla 26.488,88 TL’nin ödenmesi gerektiğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C.Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 437 ilâ 439 uncu maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesi ile 11 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Arazi niteliğindeki ... ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 104 ada 3 parselin ifrazıyla oluşan 104 ada 3/A parsel ve 105 ada 2 parselin ifrazıyla oluşan 105 ada 2/A parsel sayılı taşınmazlara 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelir esas alınarak değer biçilmesi yerindedir.
3. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukukî nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre; taraf vekillerinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
4. Bozma kararı sonrası hükme esas alınan 09.08.2022 havale tarihli ek raporda 105 ada 2/A parsel sayılı taşınmaz üzerindeki yapı bedelinin bozmaya uygun hesaplanarak taşınmazın toplam bedelinin 544.023,13 TL olduğu halde gerekçeli kararda maddi hata sonucu az bedele hükmedilmesi doğru görülmemiştir.
5. Kabule göre de; bozma öncesi ilk kararla tespit edilen 1.059.957,95 TL'ye dava tarihinden dört ay sonrasından ilk karar tarihine, son kararla tespit edilen toplam bedelden ilk bedelin mahsubuyla bakiye kalan bedele son karar tarihine kadar faiz işletilmesi gerekirken yazılı şekilde faiz hükmü kurulması hatalıdır.
6. Davacı idare tarafından fazla bloke edilen bedelin davalılar tarafından bankadan çekilmişse çekildiği tarihe kadar varsa işlemiş nemaları ile davalıdan alınarak davacıya iadesine, çekilmemişse işlemiş nemalarıyla davacıya iadesine karar verilmesi gerekirken iade kararı verilmemesi doğru değildir.
7. Anayasa Mahkemesinin 27.11.2020 tarihli ve 31317 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 16.07.2020 tarihli ve 2018/104 Esas, 2020/39 Karar sayılı kararı ile 7139 sayılı Kanunla Değişik 2942 sayılı Kanun'un 10/8 inci fıkrasının dördüncü cümlesi; “idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit edilen bedelden az olması durumunda hâkim tarafından tespit edilen bedel, fazla olması durumunda idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit ettiği bedel, peşin ve nakit olarak hak sahibi adına, kalanı ise bedele ilişkin kararın kesinleşmesine kadar üçer aylık vadeli hesapta nemalandırılmak ve kesinleşen karara göre hak sahibine verilmek üzere” bölümü ile yedinci cümlesinde yer alan “idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit ettiği bedelden fazla olması halinde fazla olan tutarın bloke edildiğine” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğu ve iptal edildiği nazara alınarak kamulaştırma bedeline dava tarihinden 4 ay sonrasından başlayarak karar tarihine kadar yasal faiz işletilmesi ve derhal ödenmesi gerekirken infazda tereddüt yaratacak şekilde ödemeye karar verilmesi bozmayı gerektirir.
Ne var ki bu hataların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararın düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Taraf vekillerinin diğer temyiz itirazlarının reddine,
2. Taraf vekillerinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile; Mahkeme kararının hüküm fıkrasının;
a. (1) numaralı bendinin üçüncü paragrafında bulunan " 529.996,81" sayısının çıkartılarak yerine" 544.023,13 " sayısının yazılmasına,
b. (1) numaralı bendinin beşinci ve altıncı paragraflarının çıkartılmasına yerine " Bozma öncesi ilk kararla tespit edilen 1.059.957,95 TL'ye dava tarihinden dört ay sonrası 15.09.2015 tarihinden ilk karar tarihi olan 04.12.2015 tarihine kadar, son kararla tespit edilen toplam 1.086.446,83 TL bedelden ilk bedelin mahsubuyla bakiye kalan 26.488,88 TL'ye 15.09.2015 tarihinden son karar tarihi olan 30.09.2022 tarihine kadar faiz işletilmesine, bozma sonrası depo edilen fark bedelin derhal ödenmesine, tapu kaydında varsa takyidatların bedele yansıtılmasına" cümlesinin yazılmasına,
c. Ayrı bir bent olarak "Davacı idare tarafından fazla bloke edilen 1.620,86 TL bedelin davalılar tarafından bankadan çekilmişse çekildiği tarihe kadar varsa işlemiş nemaları ile davalıdan alınarak davacıya iadesine, çekilmemişse işlemiş nemalarıyla davacıya iadesine" cümlesinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Davalıdan peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine,
05.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.