Logo

5. Hukuk Dairesi2022/16106 E. 2023/6660 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırılan taşınmazın bedelinin tespiti istemine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin nihai kararında, tarafların iddia ve savunmaları, deliller, uygulanabilir hukuk kuralları, hukuki ilişkinin nitelendirilmesi, dava şartları, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve yasaya uygunluk gözetilerek, temyiz itirazlarının reddine ve mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tesciline ilişkin davada verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; ... ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 3340 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taşınmazın üzerinde iki daire iki dükkan olduğunu, taşınmazın tam merkezde olduğunu, taşınmazın niteliğine göre taşınmaz değerinin rayiç değerler üzerinden belirleneceği konusunda duraksama olmadığını, emlak sitelerinde yaptıkları taramada bölgede bulunan ve merkezden uzak salt imara açık olması dışında hiç bir özelliği bulunmayan arsalara 100 ila 200 TL/m² arasında kıymet biçildiğini, davalının arsasının metropolün göbeğinde yani tam merkezinde olduğundan diğer arsalara nazaran 10 katına kadar daha değerli olmasının kaçınılmaz olduğunu belirterek, dava konusu taşınmazın bedelinin 500.000 TL tespitiyle kamulaştırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 26.12.2012 tarihli ve 2011/572 Esas, 2012/759 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Birinci Bozma Kararı

1. Mahkemenin 26.12.2012 tarihli ve 2011/572 Esas, 2012/759 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay Kapatılan 18. Hukuk Dairesince yapılan inceleme sonucunda; hükme esas olarak alınan bilirkişi kurulu raporunda, somut emsal kabul edilen 334 parsel numaralı taşınmazın 10200 m² yüzölçümüyle 1/2'sinin 31.12.2008 tarihinde 412.415 TL'ye satıldığı kabul edilerek değerlendirme yapılmış ve bu parsel ile dava konusu taşınmazın özellikleri karşılaştırılmak suretiyle dava konusu taşınmaza değer takdir edilmiş ise de aynı kamulaştırma kapsamında olup, Dairemizce daha önce incelenen Aliağa 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/254 Esas, 2013/73 Karar sayılı dosyasında yapılan geri çevirme kararı üzerine dosyaya getirtilen tapu müdürlüğü cevap yazısından, emsal taşınmazın bilirkişi kurulu raporunda belirtildiği gibi bir satışının olmadığı anlaşıldığından; bu taşınmazın dava konusu taşınmazın değerinin tespitinde geçerli bir emsal olamayacağından, mahkemece tarafların bildireceği ya da resen bulunacak emsal taşınmazlara ait tapu kayıtları getirtilip bilirkişi kurulundan bunlara göre inceleme yapan ek rapor alınması gerektiğinin düşünülmemesinin doğru olmadığı gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin 30.10.2015 tarihli ve 2014/29 Esas, 2015/366 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

C. İkinci Bozma Kararı

1. Mahkemenin 30.10.2015 tarihli ve 2014/29 Esas, 2015/366 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay Kapatılan 18. Hukuk Dairesince yapılan inceleme sonucunda; değerlendirmeye esas alınan emsal satışının tapu kaydı ve resmi satış akit tablosunun onaylı örneğinin tapu müdürlüğünden getirtilip, somut emsal olarak değerlendirilen taşınmazın satış tarihleri dava konusu taşınmazın ise değerlendirme tarihi itibarıyla imar düzenlemesi sonucu meydana gelen imar parseli olup olmadığının, imar parseli ise düzenleme ortaklık payının düşülüp düşülmediğinin, düşülmüş ise oranının belediye imar ve tapu müdürlüklerinden sorularak ve tedavüllü tapu kayıtları getirtilip, dava konusu taşınmaz ile somut emsal olarak incelenen taşınmazın bulundukları cadde veya sokak itibarıyla belediyece belirlenen 2011 yılı emlak vergisine esas m² değerlerinin belediye başkanlığından sorulup denetlenmemesi ve dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan yapıların değerlendirilmesi bozma konusu yapılmadığı halde mahkemece bozma kapsamı dışına çıkılarak bu yapılara ilişkin yeniden değerlendirme yapan bilirkişi raporunun hükme esas alınmasının doğru olmadığı gerekçeleriyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.

D. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; bozma öncesi belirlenen emsal üzerinden değerlendirme yapılması gerektiğini, farklı bir emsal alındığını, bedelin yüksek hesaplandığını, raporlar arasında fahiş farklılık olduğunu ileri sürmüştür.

2.Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; bedelin düşük belirlendiğini ileri sürmüştür.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, temel olarak davacı idare ile davalı tapu maliki arasındaki kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası, 11 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkraları.

3. Değerlendirme

1. Mahkemelerin nihaî kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun’un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Taraflardan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,

21.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.