"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 39. Hukuk Dairesi
KARAR : Esastan ret/Düzeltilerek yeniden esas hakkında verilen karar
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 11. Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun davalı idare yönünden esastan reddine, davacı yönünden kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak, düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usûl eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; İstanbul ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 381 ada 72 parsel sayılı taşınmaza kamulaştırma yapılmaksızın fiilen el atıldığını belirterek kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin davalı idareden tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; kamulaştırma ve kamulaştırmasız el atma durumu bulunmadığını, pasif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve el atma tazminatının tespiti ile davalı idareden tahsil edilerek davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; lehlerine nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.
2. Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; kamulaştırma ya da kamulaştırmasız el atma durumunun bulunmadığını, kök 60 parsele İç İşleri Bakanlığı aleyhine açılan davada 345,00 m²lik dava konusu taşınmazın tefrik edilerek yol olarak 72 parsel sayısı ile tescil edildiğini, taşınmaza fiilen el atmadıklarını, ne zaman el atıldığının tespit edilmediğini, taşınmazın arsa olduğunu kabul etmediklerini, emsal karşılaştırmasının gerektiği şekilde yapılmadığını beyanla kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu taşınmaza davalı tarafından fiilen 2006 yılından sonra kamulaştırmasız olarak el atıldığını, bilirkişi heyetince belirlenen bedelin makul ve hakkaniyete uygun olduğu ve bu nedenle davalı vekilinin istinaf nedenlerinin yerinde olmadığı; ancak el atmanın 1983 yılından sonra olması nedeniyle davacı yararına nispi vekalet ücretine hükmolunması gerektiğinden bahisle istinaf istemlerinin davacı yönünden kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmuştur.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı vekili temyiz dilekcesinde özetle; el atmanın 04.11.1983 tarihinden sonra olması nedeniyle nispi vekalet ücretine hükmedilmesi suretiyle kararın düzeltilerek onanmasını talep etmiştir.
2. Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; kamulaştırma ya da kamulaştırmasız el atma durumunun bulunmadığını, kök 60 parsele İç İşleri Bakanlığı aleyhine açılan davada 345,00 m²lik dava konusu taşınmazın tefrik edilerek yol olarak 72 parsel sayısı tescil edildiğini, taşınmaza fiilen el atmadıklarını, ne zaman el atıldığının tespit edilmediğini, bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli olmadığını, soyut emsal karşılaştırması yapıldığını, uygun olmayan emsalin dikkate alındığını beyanla kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, temel olarak davacı tapu maliki ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ile bedelinin tahsili hususundadır.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”
3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.
4. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 11 inci maddesi
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Arsa niteliğindeki İstanbul ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 381 ada 72 parsel sayılı taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsal karşılaştırması yapılarak m² birim bedelinin belirlenmesinde aynı taşınmaza ilişkin başka paydaş tarafından davalı idare aleyhine açılan ve davalı idare tarafından taşınmaza fiilen el atıldığının kabulü ile tazminata hükmolunmasına ilişkin kabul kararının Dairemizce onanarak kesinleştiği İstanbul 10. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/273 Esas, 2017/300 Karar sayılı dosyası da nazara alındığında bir isabetsizlik görülmemiştir.
3. Dosyadaki bilgi ve belgelere göre; taşınmaza 04.11.1983 tarihinden sonra el atılmış olduğu kabul edilerek nispi vekalet ücretine hükmedilmesi doğrudur.
4. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukukî nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukukî kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkeleri, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı vekilinin tüm, davalı idare vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
5. Bedeline hükmedilen taşınmazın davacı yararına tescili yerine yazılı şekilde terkin hükmü kurulması bozmayı gerektirir.
Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davacı vekilinin tüm, davalı idare vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,
2. Davalı idare vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi Kararının (2) numaralı fıkrasının birinci bendinde yer alan “tapudan yol olarak terkinine” ibaresinin çıkartılmasına, yerine “ tapusunun iptali ile davalı idare adına tapuya tesciline” ibaresinin yazılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Davacıdan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
21.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.