Logo

5. Hukuk Dairesi2022/16176 E. 2023/2992 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırılan taşınmazlar için belirlenen bedelin yetersiz olduğu iddiasıyla açılan kamulaştırma bedelinin artırılması davasında, davacı idarenin taşınmazlar üzerindeki mülkiyet hakkının bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Kamulaştırma tarihinde taşınmaz mülkiyetinin davacı belediye adına tescil edilmiş olsa da kadastro mahkemesinin kesinleşmiş kararıyla taşınmazların Hazine adına tescil edildiği ve kamulaştırılan kısımların davacıya ait parsellerin kapsamı dışında kaldığı gözetilerek, davanın reddine dair Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki kamulaştırma bedelinin artırılması istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde; davalı idare tarafından müvekkili Belediyeye ait 7845 parselin 10213 m²sinin 142.420,285 TL'ye, 7846 parselin 14.545 m²sinin 202.830,025 TL'ye kamulaştırıldığını, takdir edilen toplam kamulaştırma bedeli olan 345.250,310 TL'nin 1.652.756,000 TL artırılarak 1.998.006,310 TL'ye çıkarılmasına, artırılan bedele el koyma tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı DSİ Genel Müdürlüğü vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaz bedelinin takdirinin davalı idare dışında tarafsız bilirkişilerce yapıldığını, bilirkişilerin bu takdir sırasında 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nu (2942 sayılı Kanun) uygulayarak arazinin gelir durumuna göre değerini tespit ettiklerini, bu nedenle davanın reddini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; alınan bilirkişi raporlarının eksik ve hatalı olduğunu, davanın kabul edilmesi gerektiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu Konya ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 7845 ve 7846 parsel sayılı taşınmazların davalı DSİ Genel Müdürlüğü tarafından kamulaştırıldığı, kamulaştırma kararlarının davacı hak sahibine 16.10.1995 tarihinde tebliğ edildiği, davanın ise 10.11.1995 tarihinde açıldığı, kamulaştırma kararından ve dava tarihinden önce taşınmazların ... Kadastro Komisyonunun 06.08.1992 tarihli ve 626 Karar sayılı kararıyla davacı adına tespit gördüğü, davalı Hazinenin ise bu karara yönelik ... Kadastro Mahkemesine 14.10.1992 tarihli itiraz davasını açtığı, dolayısıyla kamulaştırma tarihinde taşınmazların mülkiyetinin ihtilaflı olduğunun anlaşıldığı, ... Kadastro Mahkemesinin 2012/11 Esas, 2015/2 Karar sayılı kesinleşen kararı ile 7845 parselin tamamı ile 7846 parselin 113.141,00 m²sinin Maliye Hazinesi adına tescil edildiği, fen bilirkişisinin 05.04.2021 tarihli ve bilirkişi heyetinin 09.04.2021 tarihli raporlarında kamulaştırılan alanların davacı adına tescil edilen 7846 parsel sayılı taşınmazın ifrazıyla oluşan 19670 parsel sayılı taşınmazın kapsamı dışında olduğu tespit edildiğinden davanın reddine karar verilmesi yerinde görülerek davacı idare vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, kamulaştırma bedelinin artırılması istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 4650 sayılı Kanun ile değiştirilmeden önceki 14 üncü maddesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Dava konusu Konya ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 7845 ve 7846 parsel sayılı taşınmazların davalı DSİ Genel Müdürlüğü tarafından kamulaştırıldığı, kamulaştırma kararlarının davacı hak sahibine 16.10.1995 tarihinde tebliğ edildiği, davanın ise 10.11.1995 tarihinde açıldığı, kamulaştırma kararından ve dava tarihinden önce taşınmazların ... Kadastro Komisyonunun 06.08.1992 tarihli ve 626 Karar sayılı kararıyla davacı adına tespit gördüğü, davalı Hazinenin ise bu karara yönelik ... Kadastro Mahkemesine 14.10.1992 tarihli itiraz davasını açtığı, dolayısıyla kamulaştırma tarihinde taşınmazların mülkiyetinin ihtilaflı olduğunun anlaşıldığı, ... Kadastro Mahkemesinin 2012/11 Esas, 2015/2 Karar sayılı kesinleşen kararı ile 7845 parselin tamamı ile 7846 parselin 113.141,00 m²sinin Maliye Hazinesi adına tescil edildiği, fen bilirkişisinin 05.04.2021 tarihli ve bilirkişi heyetinin 09.04.2021 tarihli raporlarında kamulaştırılan alanların davacı adına tescil edilen 7846 parsel sayılı taşınmazın ifrazıyla oluşan 19670 parsel sayılı taşınmazın kapsamı dışında olduğu anlaşıldığından davanın reddine karar verilmesi yerindedir.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davacı idareden peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

27.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.