"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davacı idare vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü duruşma açılmak suretiyle kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde; ... ili, Merkez ilçesi, Beyyazı köyü, 1600 parsel (ifrazen 4499 parsel) sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı idarece davalıya kamulaştırma bedeli olarak teklif edilen miktarın düşük olduğunu, sulu arazi niteliğinde olduğunu, etrafında ve ilgili taşınmazda su kuyuları bulunduğunu, dava konusu taşınmaz arsa vasfında olduğu halde tarla olarak değer biçildiğini, davacı idarece teklif edilen kamulaştırma bedelinin düşük olduğunu, patates ve yonca tarımına elverişli olması karşısında davacı idarece kuru arazi olarak değerlendirilip fiyat teklif edilmesinin hakkaniyete aykırılık teşkil ettiğini ileri sürmüştür.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile tespit edilen bedelden acele el koyma bedelinin mahsubu ile bulunan fark bedelin davalılara derhal ödenmesine ve dava konusu taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde, taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; net gelir yüksek olup son 5 yıl verim ortalamasının alınması gerektiğini, üretim giderlerinin brüt gelirin üçte biri oranına çekilmesinin hatalı olduğunu, dava konusu taşınmazda ekili olan yoncaya değer biçilmesi hatalı olup davalının acele el koyma kararına rağmen dava konusu taşınmazı kullanmaya devam ettiğini, arta kalan alanda değer azalışı verilmesinin hatalı olduğunu, davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
2. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; objektif değer artışının düşük belirlendiğini, dava konusu taşınmazın arsa vasfında olduğu dikkate alınarak değer biçilmesi gerektiğini, kamulaştırmadan arta kalan kısmın tamamının kamulaştırılması gerektiğini ve belirlenen bedelin düşük olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile sulu tarım arazisi niteliğinde olan dava konusu taşınmaza, 2942 sayılı Kanun’un kıymet takdir esaslarını düzenleyen 11 inci maddesinin 1 inci fıkrasının (f) bendi uyarınca olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net geliri esas alınarak ve taşınmazın konumu, bilirkişi raporundaki özellikleri dikkate alındığında %100 oranında objektif değer artışı da uygulanmak suretiyle ve kamulaştırmadan arta kalan alanın yüzölçümü, geometrik durumu dikkate alındığında bu alana da değer azalışı verilerek bedel tespiti doğru ise de hükme esas alınan raporda dava konusu taşınmazda kısmen yonca ekili olduğu belirtildiğinden taşınmazın yoncalık olan kısmının bedelinin tesis bitkisi olan yoncanın gelirine göre geriye kalan kısmının bedelinin ise yonca münavebeden çıkarılarak sulu arazilerde Beyyazı Köyünde en çok ekilen silajlık mısır, kırmızı pancar, buğday ve biberin net geliri esas alınarak üretim giderleri brüt gelirin 1/3'ine çekilmeden ve objektif değer artışı uygulanmak suretiyle tespiti için alınan ek rapor doğrultusunda kamulaştırma bedelinin 696.735,85TL olduğunun tespitine dair 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 356 ıncı maddesi gereğince duruşma açılarak İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmuştur.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.
2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiş, ayrıca üretim masraflarının yüksek hesaplandığını ileri sürmüştür.
C. Gerekçe
1.Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesi ile 11 inci maddesi ve 12 nci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Arazi niteliğindeki dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net geliri üzerinden bilimsel yolla değer biçilmesine, arta kalan alanın yüz ölçümü, geometrik şekli ve kamulaştırma sebebi nazara alınarak belirlenen değer azalışı oranı üzerinden hesaplanan bedel ilave edilmek suretiyle adil ve hakkaniyete uygun olarak tespit edilen bedelin davalı tarafa ödenmesi ve dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmesi yerindedir.
3. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ve Anayasa Mahkemesinin 2016/9364 başvuru numaralı, 01.06.2019 tarihli, 30791 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan kararı da göz önüne alınarak, davanın niteliği gereği davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesi doğrudur.
4. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, taraf vekilleri tarafından temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve Kanun'a uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Taraflardan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
12.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.