Logo

5. Hukuk Dairesi2022/16222 E. 2023/7647 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Tapu kaydının mahkeme kararı ile iptali nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 1007. maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Tapu kaydının iptaline karar verilen kısmın bedelinin davalı Hazineden tahsiline daha önce karar verildiği ve kararın miktar itibarıyla kesinleştiği, eldeki davada ise fazlaya ilişkin hüküm kurulduğu gözetilerek mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1007 Esas, 2022/1119 Karar

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Sinop 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/296 Esas, 2021/594 Karar

Taraflar arasındaki tapu kaydının mahkeme kararı ile iptal edilmesi nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı ... Medenî Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 1007 ... maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkin asıl ve birleştirilen davalarda yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve birleştirilen davaların kabulüne karar verilmiştir.

Kararın asıl davacılar vekili ve davalı Hazine vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı Hazine vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Asıl ve birleştirilen davalarda davacılar vekili dava dilekçelerinde özetle; Sinop ili, ... ilçesi, Osmaniye köyü 298 parsel (yenileme ile 134 ada 2 parsel) sayılı taşınmazda davacılar malik iken Sinop Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/415 Esas ve 2014/213 Karar sayılı kararı ile 42.905,62 m²lik kısmının tapusunun iptaline ve orman vasfıyla Hazine adına tesciline karar verildiğini, mülkiyet ... ihlal edildiğinden 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesi uyarınca zararının tazmini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı Hazine vekili asıl ve birleştirilen davalara ilişkin cevap dilekçesinde özetle; özel mülkiyete konu edilemeyecek kamu malı niteliğinde olan yerlerin tapuya bağlanmış olması tapu kaydı sahibinin hak sahibi olduğu anlamına gelmeyeceğinden bu kaydın yolsuz tescil niteliği taşıdığını, zararın tespitinde tapu iptali ve tescil davasının kesinleşme tarihi itibarıyla değerlendirme yapılması gerektiğini belirtmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile asıl ve birleştirilen davaların kabulü ile taşınmaz bedelinin tapu iptal kararının kesinleştiği tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacılara ödenmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asıl davacılar vekili ve davalı Hazine vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Asıl davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; taşınmaza dava tarihi itibarıyla değer biçilmesi gerektiğini, taşınmazın arsa vasfında olduğunu, uygulanan objektif değer artışının düşük kaldığını, kapitalizasyon faiz oranının hatalı olduğunu beyan ederek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

2. Davalı Hazine vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; tazminat şartlarının oluşmadığını, hükmedilen tazminatın fahiş olduğunu, kapitalizasyon faizi ve objektif değer artış oranının hatalı belirlendiğini beyan ederek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile asıl ve birleştirilen dosya davacısına ait tapu kaydının orman niteliğinde olduğu gerekçesiyle iptal edildiği, her ne kadar ormanların özel mülkiyete konu olması mümkün değil ise de tapu sicili hatalı olarak tutulduğundan Devletin kusursuz sorumluluğunun bulunduğu ve davacıların zararının tazmininin yerinde olduğu, hasım olarak Hazinenin gösterilmesinde ve zararın tapunun iptaline ilişkin kararın kesinleştiği tarih itibarıyla belirlenmesinde, asıl alacağa tapunun iptaline ilişkin mahkeme kararının kesinleştiği tarihten itibaren faiz uygulanmasında isabetsizlik olmadığı, arazi niteliğindeki taşınmaza gelir metoduna göre bedel belirlenmesinde ve kuru tarım arazisi niteliğinde olması nedeniyle % 5 oranında kapitalizasyon oranı ve bilirkişi raporundaki özelliklerine göre % 50 oranında objektif değer artışı uygulanmak suretiyle belirlenen tazminat miktarında herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı kanaatine varılmakla istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde belirttiği hususları tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesi uyarınca tazminat istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 ... maddeleri.

2. 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesi.

3. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 18.11.2009 tarihli ve 2009/4 - 383 Esas, 2009/517 Karar sayılı kararında tapu işlemlerinin kadastro tespit işlemlerinden başlayarak birbirini takip eden işlemler olduğu, tapu kütüğünün oluşumu aşamasındaki kadastro işlemleri ile tapu işlemleri bir bütün oluşturduğundan bu kayıtlarda yapılan hatalardan 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesi anlamında Devletin sorumlu olduğunun kabulünün gerektiği, Devletin sorumluluğunun kusursuz sorumluluk olduğu, bu işlemler nedeniyle zarar görenlerin 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesi gereğince zararlarının tazmini için Hazine aleyhine adlî yargıda dava açabilecekleri belirtilmiştir.

4. 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesi uyarınca kabul edilen Devletin sorumluluğu, tapu sicilinin önemi ve kişilerin bu sicile olan ... duygularını sağlamak bakımından aynî hakkının saptanması, herkese açık tutulmasında tekel ... sağlayan bir sicil olması esasına dayanmaktadır. Bu sorumluluk, asıl ve nesnel (objektif) bir sorumluluk olduğundan zarara uğrayan zararının ödetilmesini doğrudan Devletten isteyebilir.

5. 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesi gereğince açılan davalarda, tapu kaydının iptali nedeniyle tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır. Gerçek zarar, tapu kaydının iptali nedeniyle tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalmadır. Tazminat miktarı zarar verici eylem gerçekleşmemiş olsaydı zarar görenin mal varlığı ne durumda olacak idiyse aynı durumun tesis edilebileceği miktarda olmalıdır. Zarara uğrayan kişinin gerçek zararı ise tazminat miktarının belirlenmesinde esas alınacak değerlendirme tarihine göre belirlenecek olup bu tarihe göre tapusu iptal edilen taşınmazın niteliği ve değeri belirlenmelidir. Taşınmazın niteliği arazi ise net gelir metodu yöntemi ile arsa vasfında ise değerlendirme gününden önceki özel amacı olmayan emsal satışlara göre hesaplanması suretiyle gerçek değer belirlenmelidir.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Dava konusu Sinop ili, ... ilçesi, Osmaniye köyü 298 parsel sayılı 61.350,00 m² yüzölçümlü taşınmaza ... ... ve ...'in 1964 yılında tapulama ile ½ ‘şer paylı malik oldukları Orman Genel Müdürlüğü tarafından açılan tapu iptal ve tescil davası sonucunda Sinop 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/415 Esas, 2014/213 Karar sayılı ilamı ile toplam 42.905,62 m² lik kısmının tapu kaydının iptali ile orman vasfı ile Hazine adına tesciline karar verildiği, kararın temyiz incelemesinden geçerek 22.03.2017 tarihinde kesinleştiği, eldeki asıl davanın 08.09.2020 tarihinde ve birleştirilen davanın 28.12.2020 tarihinde 10 yıllık zamanaşımı süresinde açıldığı anlaşılmaktadır.

3. Hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda belirtilen özelliklerine ve dosya kapsamına göre arazi niteliğindeki dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 ... maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca gelir metodu esas alınarak değer biçilmesinde ve taşınmazın gerçek bedelinin 4721 sayılı Kanun’un 1007 nci maddesi gereğince davalı Hazineden tahsiline karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.

4. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre davalı Hazine vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

5.Dava konusu taşınmaza ... ve ...’in ½ 'şer pay ile malik oldukları ve mirasçılarının aynı kişiler olduğu, asıl davanın tapu maliki ... ’den gelen paya ilişkin olduğu, birleştirilen davanın ise diğer mirasçılar tarafından açıldığı, asıl davacıların tapu maliki ...’den gelen paylarına ilişkin Sinop 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/706 Esas, 2019/92 Karar sayılı dosyasında 4721 sayılı Kanun’un 1007 nci maddesi gereğince dava konusu taşınmazın orman olarak tapu kaydını iptaline karar verilen kısmının bedelinin davalı Hazineden tahsiline karar verildiği ve kararın miktar itibarıyla kesin olduğu anlaşıldığından eldeki dosyada asıl dava ... ...'den gelen paya ilişkin olduğu halde ...’den gelen payı da kapsar şekilde fazlaya hükmedilmesi bozmayı gerektirmiştir.

6.Dava konusu eski 298 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydına şerh verilen Sinop Asliye Hukuk Mahkemesinin 2007/787 Esas sayılı dosyasındaki ihtiyati tedbir şerhinin dayanak belgeleri ilgili Tapu Müdürlüğünden getirtilmeden eksik inceleme ile karar verilmesi yerinde değildir.

7. İlk Derece Mahkemesinin gerekçeli karar başlığında asıl davacılar vekili Av. ... adının yazılmaması doğru görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle,

1. Davalı Hazine vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,

2.Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

21.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.