"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinde geçen 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 31 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi gereğince taşınmazın tapu kaydına konulan şerhin terkini istemi davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ... ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 103 ada 235 parsel üzerine 2942 sayılı Kanun'un 31 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi gereğince şerh konulduğunu, müvekkilinin mülkiyet hakkını kısıtlayan, yasal şartları taşımayan, usulsüz ve hatalı olarak konulan bu şerhin terkinini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; ... ilinde her yıl binlerce kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat davasının açıldığını, kamulaştırmasız el atma davalarında "davalıdır" şerhinin konulması yönündeki taleplerinin mahkemelerce kabul edilmediğini, malikin değişmesi durumunda irtifakın tapuda tescilini sağlayamadıkları için kamu zararının önüne geçebilmek amacıyla 2942 sayılı Kanun'un 31 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi ile tanınan imkânı kullanmaktan başka çarelerinin kalmadığını belirterek öncelikle davanın reddini, Mahkeme aksi kanaatte ise davacının şerhin kaldırılması için Tapu Müdürlüğüne başvurmaksızın dava açtığı gözetilerek davacı taraf lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesini, vekâlet ücreti takdir edilmesi durumunda Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin (AAÜT) 22 nci maddesindeki hükümlerin uygulanmasını talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 01.04.2021 tarihli ve 2020/700 Esas, 2021/178 Karar sayılı kararı ile taşınmazın üzerindeki şerhin terkin edilmiş olması nedeniyle konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 01.10.2021 tarihli ve 2021/839 Esas, 2021/2300 Karar sayılı kararı ile herhangi bir yasal dayanak bulunmadan dava konusu taşınmazın tapu kaydı üzerine 2942 sayılı Kanun'un 31 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi gereğince davalı idare lehine konulan şerhin terkin edildiğinden karar verilmesine yer olmadığına karar veren Mahkeme kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu, somut olayda seri davalarda vekâlet ücretine ilişkin AAÜT’nin 22 nci maddesindeki şartların oluşmadığı, ancak AAÜT’nin 6 ncı maddesinin birinci fıkrası gözetilerek karar verilmesi gerektiğinden istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile Mahkeme kararı bu yönden düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmuştur.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda, Dairemize aynı bölgeden intikal eden ve eldeki dava dosyası ile aynı nitelikte olduğu anlaşılan dosyalar birlikte gözetildiğinde karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 22 nci maddesi uyarınca uyuşmazlığın seri dava niteliğinde olduğu kabul edilerek davacı lehine hükmedilen vekâlet ücreti hakkında bu kapsamda değerlendirme yapılması gerekirken yazılı şekilde vekâlet ücretine hükmedilmesi doğru görülmeyerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Dairelerince, UYAP sisteminde "avukat duruşma sorgulama" ve "başka birimden dosya görüntüleme" ekranından yapılan sorgulamada İlk Derece Mahkemesinin karar tarihi olan 01.04.2021 tarihinde davacı vekilinin Adıyaman 2. Asliye Hukuk Mahkemesinde 11 adet, Adıyaman 4. Asliye Hukuk Mahkemesinde 1 adet olmak üzere toplam 12 adet duruşmasının olduğu, Adıyaman 2. Asliye Hukuk Mahkemesinde 2020/714, 2020/700, 2020/712, 2020/726, 2020/750, 2020/698, 2020/748 ve 2021/56 Esas sayılı dosyalarının TEDAŞ aleyhine -tapuda şerh terkini- istemiyle açılan davalardan olup (toplam 8 adet) şerh terkini davası olduğundan Tarifenin 6 ncı ve 22 nci maddeleri uyarınca vekille temsil edilen davacı yararına maktu ücretin yarısı oranında vekâlet hükmolunması gerektiği anlaşıldığından Tarifenin 6 ncı ve 22 nci maddeleri uyarınca vekille temsil edilen davacı yararına maktu ücretin yarısı oranında vekâlet hükmolunması gerektiği sonucuna varılarak ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 04.03.2021 tarihli ve 2021/2-96 Esas, 2021/205 Karar sayılı kararı uyarınca ayrıca istinaf vekâlet ücreti hükmedilmeyerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmuştur.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; uyuşmazlığın seri dava kapsamında olmadığını, aynı nitelikli 10 adet dava var kabul edilerek hüküm kurulduğunu, Mahkemece resen yapılan araştırma ile şerhin terkin edildiğinin anlaşıldığını, 2022 yılında yeniden hüküm kurulmasına rağmen önceki yılın tarifesinin esas alındığını, istinaf yargılamasının duruşmalı yapıldığından vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
2. Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; ... ilindeki tüm mahkemelerde açılan kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat davalarına sundukları cevap dilekçelerinde tapu kaydına davalıdır şerhi konulmasını talep etmelerine rağmen taleplerinin çoğunlukla dikkate alınmadığını; ayrıca kesinleşmiş Mahkeme kararlarının bulunmasına rağmen hükümde açıkça kesinleşen kararların fen bilirkişi raporu ile birlikte Tapu Müdürlüğüne gönderileceğinin belirtilmesine rağmen gönderilmediğini veya gönderilse dahi Tapu Müdürlüğünün işlem yapmaması sebebiyle satış yapılması sonucunda tescil işlemlerinin yapılamadığını, yeni maliklerin aynı taşınmaz ve aynı enerji nakil hattı için dava açarak kurumun yeniden kamulaştırma bedeli ödemek durumunda kaldığını, kamu zararının önüne geçmek için şerhlerin konulduğunu belirterek kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, temel olarak davacı tapu maliki ile davalı idare arasındaki taşınmazın tapu kaydına konulan şerhin terkini istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 31 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi.
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davalı idare vekilinin tüm, davacı vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
3. Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT'nin 6 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince maktu vekâlet ücretinin yarısı oranında vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi bozmayı gerektirir.
Ne var ki bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davalı idare vekilinin tüm, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,
2. Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının (II) numaralı bölümünün 4 üncü bendinde geçen “2.040,00” sayısının hükümden çıkartılmasına, yerine “4.600,00” sayısının yazılması suretiyle kararın DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Davalı idareden peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde davacıya iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
20.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.