"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/316 Esas, 2022/2948 Karar
KARAR : Esastan ret/Yeniden esas hakkında verilen karar
İLK DERECE MAHKEMESİ : Aksaray 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/195 Esas, 2021/230 Karar
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince davacı idare vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davalı vekilinin istinaf başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verilmiştir.
Davalı vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasının istenilmesi üzerine, işin duruşmaya tâbi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 03.10.2023 günü tayin edilerek taraflara tebligat gönderilmiştir.
Duruşma günü yetki belgesine istinaden davalı vekili Avukat ... gelmiş, davacı idare vekili duruşmaya katılmamıştır.
Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verildi.
Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Aksaray ili, ... ilçesi, ... köyü 1797 ve 2540 parsel sayılı taşınmazların kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazların davacı idare adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazların sulu tarım arazisi olduğunu, dava konusu taşınmazların değerinin taşınmazların kamulaştırma tarihindeki mevkii ve şartlara göre ve olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelire göre belirleneceği, bu net gelirin hesaplanmasının ise Yargıtay kararları uyarınca formülize edildiğini, buna göre üretim masraflarına ilişkin belirlemenin brüt gelirin 1/3'ünü geçmeyecek şekilde yapılması gerektiğini, söz konusu bölgenin gelişime ve büyümeye açık bir bölge olduğunu, objektif değer artışı belirlenirken taşınmazın satışı, anayola yakınlığı, alt yapı hizmetlerinden yararlanması, alım-satım oranlarının da dikkate alınması gerektiğini, söz konusu taşınmazın olduğu bölgede devlet tarafından yeni kuruluşların yapılmakta olduğunu, bundan 2-3 sene sonra bu bölgenin daha kıymetli yerler olacağını beyan ederek hakkaniyete uygun olarak kamulaştırma bedelinin takdirine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazların davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; dosyada alınan raporlardaki birim bedellerin hep farklılık gösterdiğini, 1797 ve 2540 No.lu parsellerin toplam kamulaştırma bedellerinin 469.034,16 TL olarak hesaplandığını, davalarının kabulü ile birlikte daha önce 586.344,14 TL kamulaştırma bedeli depo edildiğinden fark bedel olan 117.309,98 TL'nin taraflarına iade edilmesi gerektiğini, taşınmazlar üzerinde herhangi bir sulama kuyusu bulunmamakta olup, su kuyusu için hesaplanmış olan bedelin toplam bedelden çıkarılması gerektiğini, her ne kadar kamulaştırma davalarında yargılama masrafları idare üzerine yükletilmiş ise de davalı tarafın hiç bir geçerli sebebi olmaksızın Aksaray ilinde tüm inşaat mühendisleri ve gayrimenkul değerlendirme uzmanlarını Bilirkişilik Bölge Kuruluna şikayet etmiş olması sebebi ile keşifte refakate bilirkişilerin Konya ilinden görevlendirilmesi sebebi ile idarece gereksiz masraf yapıldığını, davalı tarafın iş bu hareketi ile yargılamanın uzaması ve idarenin yargılama masrafı altına girmesini istemek haricinden bir temele dayanmadığından son keşif ve bilirkişi ücretinin davalı tarafa yükletilmesi gerektiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
2. Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; taşınmazlar üzerinde iki adet sulama kuyusu bulunmakta iken bu kuyuların davacı idarenin yol çalışmaları sırasında kapandığını, bu hususun dosya içerisinde yer alan 02.09.2019 tarihli tutanak ile sabit olduğunu belirterek taşınmazın değerinin yeniden tespit edilmesi için bilirkişi incelemesi yapılması gerektiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile arazi niteliğinde olan dava konusu taşınmaza, 2942 sayılı Kanun'un kıymet takdir esaslarını düzenleyen 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca olduğu gibi kullanılması hâlinde getireceği net geliri esas alınarak ve taşınmazların konumu, bilirkişi raporundaki özellikleri dikkate alındığında objektif değer artışı da uygulanmak suretiyle yapılan bedel tespiti yöntem itibari ile Kanun hükümlerine uygun olduğu, ancak hükme esas alınan bilirkişi raporunda taşınmazların konumu, bilirkişi raporundaki özellikleri dikkate alındığında % 10 oranında objektif değer artışı uygulanması ve Dairemizin 2020/1749 Esas sayılı dosyası üzerinden Aksaray İl Tarım ve Orman Müdürlüğüne müzekkere cevabında bildirilen 2019 yılında en çok ekimi yapılan buğday, patates, çerezlik kabak, kuru fasulye olmak üzere 4'lü münavebe kullanılması gerekirken buğday-patatesten oluşan 2'li münavebenin kullanılması doğru olmadığından, dosyanın yeniden bilirkişi kuruluna tevdii edilerek; Aksaray İl Tarım Müdürlüğünün 2019 değerlendirme yılı resmî verilerine göre sulu arazide tarımı yapılan buğday, patates, çerezlik kabak, kuru fasulye, münavebesinin kullanılarak resmî veriler ile bildirilen ortalama verim-ortalama satış fiyatı-üretim giderleri dikkate alınmak suretiyle ve %4 kapitalizasyon oranı uygulanarak taşınmazın 1 m² çıplak değeri bulunduktan sonra % 200 oranında objektif değer artışı ile m² birim fiyatı artırılarak taşınmazların kamulaştırma bedelinin tespiti için bilirkişi heyetinden alınan rapor uyarınca ve davaya konu taşınmazlara "sulu arazi" vasfını kazandıran kuyulara bedeli dikkate alınmayarak belirlenen kamulaştırma bedeli ile İlk Derece Mahkemesi tarafından tespit edilen bedel arasındaki 798.718,15 TL'nin süresi içerisinde yatırıldığından bahisle davacı idare vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddi ile davalı vekilinin istinaf başvurusununn kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmuştur.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın m² birim fiyatının çok yüksek tespit edildiğini, taşınmaz fiilen sulanmadığı gibi devlet eliyle de sulanma imkanının bulunmadığını, ayrıca taşınmazın konumu, il-ilçe merkezlerine uzaklığı dikkate alındığında objektif değer artışı uygulanmasını gerektirir bir neden bulunmadığını, davacı idarece fazla yatırılan 117.309,98 TL'nin iadesine karar verilmediğini, davacı idare lehine maktu vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; belirlenen metrekare birim fiyatına % 200 objektif artırıcı unsur uygulanması gerektiğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazların kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanun’un (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası, 11 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Arazi niteliğindeki dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca net gelir esas alınarak ve bilirkişi raporunda yazılı özelliklerine göre % 150 objektif artırıcı unsur uygulanmak suretiyle adil ve hakkaniyete uygun olarak bedel tespit edilmesinde, dava konusu taşınmazların davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
3. Konya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesinin kararının gerekçe kısmında farklı münavebe ürünleri esas alınarak ve objektif değer artışı oranın % 200 oranında uygulanarak aldırılan ek bilirkişi raporuna göre karar verildiği yazılı ise de sonucu itibarıyla karar doğru olduğundan bozma nedeni yapılmamıştır
4. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, davalıdan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
03.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.