"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2015/520 Esas, 2016/338 Karar
KARAR : Kabul
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verilmiştir.
Davalı vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasının istenilmesi üzerine, işin duruşmaya tâbi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 10.10.2023 günü tayin edilerek taraflara tebligat gönderilmiştir.
Duruşma günü yetki belgesine istinaden davalı vekili Avukat ... ile davacı idare vekili Avukat ... gelmişlerdir.
Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verildi.
Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Bursa ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 1231 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin taşınmazında kamulaştırılan kısım dışında kalan alanın hukuken ve fiilen kullanılamaz hâle geleceğini ve büyük ölçüde değer kaybına uğrayacağını, idarece tespit edilen bedelin oldukça düşük olduğunu, taşınmazın gerçek değerinin çok yüksek olduğunu, objektif değer artışının %100 olarak değerlendirilmesi gerektiğini belirterek taşınmazın bedelinin dava tarihi itibari ile tespitini talep etmiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemece yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline ilişkin karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; verim miktarı yüksek alınarak hatalı kapitalizasyon faiz oranı ve objektif değer artışı uygulaması ile bedelin yüksek tespit edildiğini, arta kalan kısımda değer kaybı oluşmayacağını ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.
2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın değerli bir konumda bulunduğunu, objektif değer artış oranının eksik uygulandığını, kapitalizasyon faiz oranının hatalı olduğunu, kamulaştırma nedeniyle arta kalan kısım için değer kaybının düşük olduğunu, irtifak şerhi nedeniyle fazla değer kaybı hesaplandığını, idare lehine verilen vekâlet ücretinin hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci ve 12 nci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukukî nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre taraf vekillerinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Arazi niteliğindeki taşınmaza net geliri esas alınarak bilimsel yolla değer biçilmesinde yöntem olarak bir isabetsizlik görülmemiştir.
3. Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü Parsel Sorgulama Uygulaması üzerinden yapılan kontrolde 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 22 nci maddesinin (a) bendi uyarınca yapılan yenileme çalışmaları sonucu dava konusu 7.900,00 m² yüzölçümlü 1231 parsel sayılı taşınmazın 2922 ada 306 ve 308 parseller olarak ifraz olduğu gözetildiğinde yenileme sonrası oluşan tapu kayıtları getirtilerek yeni durum üzerinden hesap yapılması ve yeni ada/parsel numarası üzerinden karar verilmesi gerektiği hâlde, yenileme öncesi durum üzerinden hüküm kurulması bozmayı gerektirir.
4. Taşınmazın sulu tarım arazisi niteliği, konumu ve yüzölçümü dikkate alındığında değeri belirlenirken kapitalizasyon faiz oranının % 4 uygulanmalıdır.
5. Taşınmazın değeri belirlenirken değerlendirmeye esas alınan münavebe ürünlerinin 2015 yılı itibarıyla ayrıntılı üretim giderini (harcama kalemlerini tek tek) gösteren veri cetveli İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğünden getirtilip sermaye faizi, genel idarecilik giderleri, tarla kirası ve bilinmeyen masraflar, onarım, bakım, amortisman, faiz ve sigorta gibi diğer sabit masraflar kalemleri üretim masraflarına dâhil edilmemelidir.
6. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ve Anayasa Mahkemesinin 2016/9364 başvuru numaralı, 01.06.2019 tarihli ve 30791 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan kararı da göz önüne alındığında davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi hatalıdır.
V. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan Mahkeme kararının BOZULMASINA,
Taraflar kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden 21.09.2023 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 17.100,00 TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacı idareye, 17.100,00 TL vekâlet ücretinin de davacı idareden alınarak davalıya verilmesine,
Taraflardan peşin alınan temyiz harçlarının istek hâlinde iadesine,
10.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.