Logo

5. Hukuk Dairesi2022/16500 E. 2023/5346 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacıların, kamulaştırmasız el atılan taşınmazları nedeniyle müdahalenin men'i, kal ve maddi tazminat istemlerinin reddine ilişkindir.

Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmaza ilişkin kamulaştırma işlemlerinin kesinleşmiş olması ve idarenin hizmet kusuruna dayalı tazminat taleplerinin idari yargı yerinde görülmesi gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaza yönelik müdahalenin men'i, kal ve maddi tazminat istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde; ... ili, ... ilçesi, ... Mahallesi, 257 ada 5 parsel sayılı taşınmazın davalı idarece daha önce yapılan kamulaştırma ve sonrası işlemler sebebiyle kullanılamaz durumda olduğunu; bu yerin eski hale iadesi ve kal'ini, Mahkeme aksi kanaatte olursa buranın da kamulaştırılmasını talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın ... 16. Bölge Hududu Devlet Yolu Km: 503+233.75-527+080.93 arasında kamulaştırma planının TCK:8 sıra ve tapuda ... ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 257 ada 2 parsel nosuna kayıtlı olduğunu, 8.702,02 m²lik kısmı 01.03.2010 tarihli ve 2010/46 sayılı Kamu Yararı Kararına istinaden kamulaştırıldığını, dava konusu taşınmazın bulunduğu güzergahta 27.06.2011 tarihinde uzlaşma görüşmeleri yapıldığını ancak taşınmaz malikleri ile uzlaşma sağlanamadığını, ... Asliye Hukuk Mahkemesinde 2017/9 Esas sayılı dosyasında bedel tespiti ve tescil davası açıldığını, söz konusu davanın 2017/444 Karar nosunda sonuçlanmış olduğu, ... Mahallesi, 257 Ada 6 (257 Ada 2 Parselden ifrazen) parsel sayılı taşınmazın yol olarak terkinine karar verildiğini, bu nedenle işbu davanın konusu, davacısı, davalısı ve hukuki sebebi Reşadiye Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/9 Esas sayılı dava dosyasında aynı olduğunu ve dava konusu itibarıyla kesinleştiğinden kesin hüküm teşkil ettiğini, davacının işbu davada talep ettiği arta kalan alanın kamulaştırılmasına ilişkin hususun kesinleşen dosyada karara bağlandığını ve herhangi bir değer azalışının olmadığının takdir edildiğini, işbu dava ile talep edilen hususun tümden reddinin gerektiğini ileri sürmüştür.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile menfez ve çevresine ilişkin davanın yargı yolunun caiz olmaması nedeniyle, kamulaştırma isteğine ilişkin talebin kesin hüküm nedeniyle reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu 257 ada 5 parsel sayılı taşınmazın mevcut haliyle zirai, ticari ve barınma amacıyla kullanılmasının mümkün olmadığını, bu sebeple davanın kabulü gerekirken yazılı şekilde kararı verilmesinin usul ve kanuna aykırı olduğunu ileri sürmüştür.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile görevin hiç veya gereği gibi yerine getirilmemesinin hizmet kusuru niteliğinde olduğu, davalının hizmet kusuruna dayanılarak tazminat istendiği, idarenin hizmet kusurundan doğan zararlardan dolayı 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi gereğince idareye karşı idari yargı yerinde tam yargı davası açılması gerektiği; görev sorununun, açıkça veya hiç ileri sürülmese de kendiliğinden (resen) dikkate alındığı; İlk Derece Mahkemesince uyuşmazlığın çözümünde idari yargı yerinin görevli olduğu benimsenerek yargı yolu bakımından Mahkemenin görevsizliği nedeniyle davanın reddine karar verilmesinde ve sonradan ileri sürülen taleple ilgili kesin hüküm nedeniyle red kararı verilmesinde isabetsizlik bulunmadığından davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, temel olarak davacı tapu malikleri ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin tahsili hususundadır.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usulü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”

3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usulü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.

4. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 11 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacılar vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davacılardan peşin alınan temyiz harçlarının Hazineye irat kaydedilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

25.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verilmiştir.