Logo

5. Hukuk Dairesi2022/16501 E. 2023/5328 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atma nedeniyle ödenen tazminat bedelinin geç ödenmesinden kaynaklanan munzam zararın tahsili isteminin reddi üzerine açılan davada, istinaf başvurusunun reddine ilişkin temyiz incelemesi.

Gerekçe ve Sonuç: İlk derece mahkemesinin ve bölge adliye mahkemesinin, el atma davasına ilişkin hükmün veriliş tarihi, Yargıtay onama tarihi, icraya verme ve tahsil tarihi gibi olguları değerlendirerek davacıların munzam zarar talebini reddetmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gözetilerek, bölge adliye mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi

Dava, kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat bedelinin geç ödenmesinden kaynaklanan munzam zararın tahsili istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacılar vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde; müvekkillerinin Cumhuriyet Mahallesi 199 ada 28 parsel sayılı taşınmazın hissedar malikleri olduğunu, taşınmazın 621,21 m²lik bir alanının imar palanında yol olarak ayrıldığını, ... Belediye Encümeninin 26.04.2012 tarihli ve 67 Karar sayılı kararı ile imar planında yol olarak kısıtlı 621,21 m² alan için pazarlıkla satın alma yoluyla kamulaştırılmak üzere karar alındığını, idarece kamulaştırma uzlaşma görüşmelerine davet edildiğini ve kendilerinin yazılı teklifi istenildiğini, 27.08.2012 tarihli dilekçeleri ile 1.250,000 TL bedel teklif edildiğini ancak uzlaşma sağlanamadığını, ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/38 D. İş sayılı dosyası üzerinden taşınmazda el atılacak alan ve üzerindeki yapılar ile ağaçların bedel tespiti yaptırıldığını, taşınmaz üzerindeki yapılar için 15.412,00 TL ve ağaçlar için 7.964,36 TL değer tespit edildiğini, dava konusu taşınmaza 18.07.2013 tarihinde fiilen el atıldığını, bu tarihinden itibaren taşınmazla olan tüm tasarruf ve faydalanma ilişkilerinin sonlandırıldığını, davacılar tarafından 22.07.2013 tarihinde müvekkillerinin fazlaya dair hakları saklı tutularak, taşınmazın arsa bedeli, arsa değer düşüklüğü, yapı ve sair muhdesat bedeli için 5.000 TL kısmi alacak davası açıldığını, davanın 60.000,00 TL'ye baliğ olacak şekilde 31.10.2014 tarihinde kısmin ıslah edildiğini ve karar kanun yolları tüketildikten sonra dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilecek biçimde kesinleştiğini, kesinleşen tazminat alacağı için 28.01.2019 tarihinde ... İcra Müdürlüğünün 2019/73 Esas sayılı dosyası ile icra takibine başlanıldığını ve davalı idarenin 23.12.2020 tarihine kadar yaptığı kısmi ödemeler ile dosya borcunu kapattığını, fiili el koyma yönteminin idarenin haksız tasarrufunu kolaylaştıracak biçimde ve baskın olarak araçsallaştırılmasıyla birlikte davacıların talep ettikleri ve erişmeyi bekledikleri tazminat alacağı hakları, davacılar aleyhine büyük değer kaybına uğradıklarını, doğan zararın fiili el koymaya bağlı devam eden hukuk dışı sürecin nedensel sonucu olduğunu, yargılama sırasında belirlenecek bedelin dava tarihinden itibaren kamu alacaklarına uygulanan en yüksek gecikme faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) geçici 14 üncü maddesine göre kanun koyucunun ilamın kesinleşmeden icraya konulamayacağını yasal hale getirdiği bir konuda ilamın takibi öncesine ilişkin munzam zarar talep etmenin yeni düzenlemelerle mümkün olmayacağı kanaatinde olduğunu, davacı tarafın dilekçe içeriğinin aksine uğradığı zararı somut gerekçelerle ortaya koymak zorunda olduğunu, dava dilekçesinde belirtilen zararın soyut, genel ve farazi olduğunu, davacının Yargıtay kararında geçtiği şekliyle somut gerekçeler ortaya koymadığını, dava konusu taşınmaza el atma tarihinden sonraki döneme ilişkin enflasyon oranları incelendiğinde görüleceği üzere bu oranlar yasal faizin altında olduğunu, davacı tarafın yasal faizle karşılanmayan bir zararının bulunmadığını, açıklanan sebeplerle açılan davanın reddine, vekâlet ücreti ve yargılama giderlerinin davacı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; güvence altına alınan mülkiyet hakkının ihlal edilmesinden dolayı uğramış oldukları munzam zararın tahsiline karar verilmesi gerekirken yanılgılı gerekçeyle davalarının reddine karar verilmesinin isabetsiz olduğundan bahisle istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarihli ve sayısı belirtilen kararı ile istinafa konu kararın dayandığı delillerle kanuna uygun gerektirici nedenlere ve özellikle el atma davasına ilişkin hükmün veriliş tarihi Yargıtay onama kararının tarihi icraya verilme ve icraya verilen miktarın tahsil edildiği tarih dikkate alındığında mahkemece karar yerindeki gerekçelerle davacının davasının reddine karar verilmesinde isabetsizlik görülmediğinden davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, temel olarak kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat bedelinin geç ödenmesinden kaynaklanan munzam zararın tahsili hususundadır.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”

3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.

4. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 122 nci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre, usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacılar vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davacılardan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

25.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.