"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda; Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtayca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü;
- K A R A R -
Dava, 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak terkini istemine ilişkindir.
Mahkemece uyulan bozma kararı gereğince inceleme ve işlem yapılarak hüküm kurulmuş, karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Mahkemece bozma kararına uyulmuşsa da bozma gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir. Şöyle ki;
1-Kamulaştırılan 1035 parsel ile kamulaştırmadan arta kalan ve işe yaramayacağından bedeline hükmedilen 1034 parsel sayılı taşınmazlara, bozma ilamına uyulduğuna göre 23,45 TL m² birim bedeli üzerinden hesaplama yapılarak bedel belirlenmesi gerekirken, yazılı şekilde m² birim bedeli 24,00 TL kabul edilmek suretiyle fazla bedele hükmedilmesi,
2-Kabule göre de;
a)1034 parsel sayılı taşınmazın, idare tarafından son karar öncesinde dosyaya sunulan tapu kaydına göre, ikinci karar öncesinde trampa yapılmak suretiyle dava dışı Demirşah oğlu Necati Şakar’a devredilmiş olduğu anlaşıldığından, 1034 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydı ilgili tapu müdürlüğünden getirtilerek, trampa yapılması suretiyle devir edilmiş olduğu kesin olarak tespit edildikten sonra, bu durumda adı geçen yeni malikin, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 14/5. maddesine göre davaya dahil edilip taraf teşkili sağlandıktan sonra sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
b)1034 parsel sayılı taşınmazın bedeline hükmedildiği halde, davacı idare adına tesciline karar verilmemesi,
c)Fark bedel 59.349,31 TL olarak belirlenmiş olmasına rağmen, idarece 29.055,07 TL bloke edilmiş olup, fark bedelin tamamı bloke ettirilmeden kabul kararı verilmesi,
d)Faiz başlangıç tarihlerinin infazı zorlaştırıcı şekilde açıkca yazılmaması,
Doğru görülmemiştir.
Taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle HUMK'un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, davalıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine, 15.11.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.