"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin murisine ait ... ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 356 parsel sayılı taşınmaz hakkında kamulaştırma kararı alındığı halde müvekkiline veya mirasbırakanına herhangi bir kamulaştırma bedeli ödenmediği ve bedel ödediğine dair herhangi bir belge sunmadığını belirterek fiilen el atılan taşınmazına ait kamulaştırma bedelinin davalı idareden tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle 1995 yılında kamulaştırma işleminin yapıldığı dikkate alındığında, on yıllık alacak zamanaşımı süresinin geçmesi sebebiyle davanın reddine karar verilmesini, davanın belirsiz alacak davası olarak açılmasının mümkün olmadığını, dava konusu taşınmaza ilişkin 08.09.1995 tarihli ve 3857 yevmiye numaralı resmi senette davacı murislerince kamulaştırma bedelinin nakden ve peşinen alındığı beyan edilmek suretiyle tapuda devir işleminin gerçekleştirildiğini, resmi senedin müvekkil idarenin davadaki haklılığını ispat ettiğini, ispat yükünün yer değiştirdiğini, davacıların resmi senedin aksini ispatlayacak delil sunmadığı sürece davanın reddi gerektiğini ileri sürmüştür.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu taşınmaza ilişkin 08.09.1995 tarihli ve 3857 yevmiye numaralı resmi senede göre kamulaştırma bedelinin ödendiği gerekçesiyle davanın reddine verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; tapu devir işlemi yapılırken kamulaştırma bedelinin nakden ve peşinen alındığına dair beyanda bulunulmasının başlıbaşına bedelin ödendiğini ispatlamayacağını, devir işlemi yapılırken zorunluluk nedeniyle akit tablosunun imzalandığını, ödeme hususunun idare tarafından ispat etmesi gerektiğini, davalı idare tarafından ödemeyi gösteren herhangi bir belge sunulamadığını ileri sürmüştür.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu taşınmazın tapu kayıtlarının incelenmesinde 08.09.1995 tarihinde taşınmazın o zamanki malikleri tarafından tamamının 296.560,00 TL kamulaştırma bedeli karşılığında davalı ... Belediyesine satıldığının resmi akit tablosundan anlaşıldığı, resmi belgenin aksinin ancak aynı kuvvette başka bir resmi belge ile ispat edilebildiği, davacı tarafından ispata yönelik böyle bir delil sunulmadığından İlk Derece Mahkemesince yapılan değerlendirme ile davanın reddine karar verilmesinin isabetli olduğu gerekçesi ile davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, temel olarak davacılar ile davalı idare arasındaki taşınmaza ilişkin kamulaştırma bedelinin ödenip ödenmediği hususundadır.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”
3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.
3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacılar vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin “Maddi tazminat istemli davaların tamamının reddi durumunda avukatlık ücreti, bu Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümüne göre hükmolunur” cümlesini ihtiva eden 13 üncü maddesinin dördüncü bendi gereğince davalı idare yararına maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği gözetilmeden nispi vekâlet ücretine hükmedilmesi bozmayı gerektirir.
Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davacılar vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,
2. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, davacı tarafın temyiz itirazının kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının (5) numaralı bendinde yer alan "75.262,00" sayısının hükümden çıkartılmasına, yerine "4.080,00" sayısının yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
İstek hâlinde peşin alınan temyiz harcının ilgiliye iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
18.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.