"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma konusu irtifak hakkı bedelinin tespiti ve bu hakkın davacı idare adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı idare vekili tarafından süresi içerisinde temyiz edilmesi üzerine kararın kesin olduğu gerekçesiyle 25.11.2022 tarihli ek kararla temyiz isteminin reddine karar verilmiştir.
Ek karar davacı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
Dosya içeriğine göre Bölge Adliye Mahkemesince dava miktarı dikkate alınarak temyiz dilekçesinin miktardan reddine karar verilmiş ise de 15.04.2022 tarihli ve 31810 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 24.02.2022 tarihli ve 2021/34 Esas, 2022/21 Karar sayılı kararı ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 341 inci maddesinin (2) numaralı fıkrasının birinci cümlesinin “kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkin davalar” yönünden Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verildiği gözetildiğinde; temyiz kanun yoluna başvurulabilen kararları düzenleyen 6100 sayılı Kanun'un 362 inci maddesinin (1) numaralı fıkrasının (a) bendi için de aynı hususun uygulanması gerektiğinden temyiz incelemesine konu edilen kararın miktar itibarıyla kesinlik sınırına bakılmaksızın temyizinin olanaklı bulunduğu kabul edilmelidir.
Bölge Adliye Mahkemesinin 25.11.2022 tarihli ve 2022/2689 Esas, 2022/2320 Karar sayılı ek kararının kaldırılmasına karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; ... ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 201 ada 109 parsel sayılı taşınmazda kamulaştırma konusu irtifak hakkı bedelinin tespiti ve bu hakkın davacı idare adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar cevap dilekçesi sunmamıştır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne, kamulaştırma konusu irtifak hakkı bedelinin tespiti ile bu hakkın davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; işbu dava ... haricindeki maliklere açılmış olup ... haricindeki malikler için kamulaştırma bedeli depo edilmesine rağmen mahkemece tüm malikler için bilirkişi raporunda hesaplanan bedel üzerinden hüküm kurulduğunu, değer düşüklüğü oranının yüksek belirlendiğini, kapitalizasyon faiz oranının ise düşük alındığını, kapama fındık hesabında verim yüksek, masraf düşük alınmak suretiyle taşınmazın bedelinin yüksek hesaplandığını, idare lehine vekâlet ücreti takdir edilmemesinin hatalı olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile arazi niteliğindeki taşınmaza gelir metoduna göre değer belirlenmesinde, taşınmazın mevkii ve bulunduğu yöre itibarıyla ayrıca istinaf eden tarafın sıfatına göre kapitalizasyon faiz oranının %5 olarak tespitinde, ayrıca taşınmazın niteliği, tamamının yüzölçümü, geometrik durumu ve enerji nakil hattı güzergahı nazara alındığında belirlenen değer düşüklüğü oranında ve bu doğrultuda ulaşılan irtifak kamulaştırması bedelinde usul ve kanuna aykırılık olmadığı gibi Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ve Anayasa Mahkemesinin 2016/9364 başvuru numaralı, 01.06.2019 tarihli ve 30791 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan kararı da göz önüne alındığında davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesinde de herhangi bir isabetsizlik bulunmadığından istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
2. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen 25.11.2022 tarihli ek kararı ile karar 6100 sayılı Kanun’un 362 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca kesin olarak karar verildiğinden davacı idare vekilinin temyiz talebinin reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen ek kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesi kararında kesin olarak karar verildiği belirtilse de 15.04.2022 tarihli ve 31810 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 24.02.2022 tarihli ve 2021/34 Esas, 2022/21 Karar sayılı kararı ile 6100 sayılı Kanun'un 341 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmünün kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkin davalar yönünden iptal edildiğini, bu nedenle ek karar usul ve kanuna aykırı olup temyiz taleplerinin kabulüne karar verilmesini, dosyaya kök ve ek rapor olmak üzere iki adet rapor sunulduğunu, yargılama sırasında acele kamulaştırma bedeli ve dava dışı tapu maliki ... hissesi (1/4) mahsup edildikten sonra 1.409,27 TL depo edildiğini, fakat hüküm kök raporda hesaplanan bedel üzerinden hüküm kurulduğundan toplam kamulaştırma bedelinden dava dışı tapu maliki ... hissesi mahsup edilmediğini, Mahkemece kök rapora göre hüküm kurulmuş olup fark bedelin 514,29 TL olması gerektiğini, bu hâlde dosyaya yatırılan fazla kamulaştırma bedelinin iadesine hükmedilmemesinin hatalı olduğunu, değer düşüklüğü oranının yüksek belirlendiğini, kapitalizasyon faiz oranının ise düşük alındığını, kapama fındık hesabında verim yüksek, masraf düşük alınmak suretiyle taşınmazın bedelinin yüksek hesaplandığını, davalı lehine vekâlet ücretine hükmedilirken tüm kamulaştırma bedeli dikkate alındığını; ancak fark bedelin dikkate alınması gerektiğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, temel olarak davacı idare ile davalı tapu maliki arasındaki kamulaştırma konusu irtifak hakkı bedelinin tespiti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu ve 11 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca net geliri esas alınarak değer biçilmesine ve aynı Kanun'un 11 inci maddesinin son fıkrası uyarınca taşınmaz malın niteliği, tamamının yüzölçümü, geometrik durumu ve enerji nakil hattı güzergahı dikkate alınarak değer düşüklüğü oranı belirtilmek suretiyle irtifak hakkı karşılığının tespit edilmesi yerindedir.
3. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılama hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre, davacı idare vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
4. Tapu maliklerinden ... aleyhine dava açılmadığı hâlde, adı geçenin payını da kapsar şekilde kamulaştırma bedelinin tespiti bozmayı gerektirir.
Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca kararın düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Bölge Adliye Mahkemesince verilen 25.11.2022 tarihli ek kararın BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. Davacı idare vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,
3. Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, davacı idare vekilinin temyiz itirazının kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının;
a) Hüküm fıkrasının (2) numaralı bendinde yer alan "5.833,87" sayısının çıkartılmasına, yerine "davalıların payına düşen kısım yönünden 4.375,40" ibaresinin yazılması,
b) Hüküm fıkrasının (5) ve (6) numaralı bentlerde yer alan “685,73” sayısının çıkartılmasına, yerine “514,30” sayısının yazılması,
c) Hüküm fıkrasına ayrı bir bent olarak "Davacı idare tarafından fazladan depo edilen 894,97 TL bedelin davacı idareye iadesine" ibaresi eklenmek suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Davacı idareden peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
03.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.