Logo

5. Hukuk Dairesi2022/16751 E. 2023/4891 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırma konusu irtifak hakkı bedelinin tespiti ve bu hakkın idare adına tescili davasında, davalı lehine hükmedilen vekalet ücretinin miktarı ile Bölge Adliye Mahkemesinin miktar itibariyle kesinlik sınırını aşmayan kararlar için temyiz incelemesini reddetmesi hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Anayasa Mahkemesi'nin kamulaştırma davalarında miktar sınırına bakılmaksızın temyiz yolunun açık olduğuna dair kararı ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'ne aykırı olarak hükmedilen vekalet ücreti miktarı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının vekalet ücreti yönünden düzeltilerek onanmasına, temyize konu diğer hususların reddine karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma konusu irtifak hakkı bedelinin tespiti ve bu hakkın davacı idare adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı idare vekili tarafından süresi içerisinde temyiz edilmesi üzerine kararın kesin olduğu gerekçesiyle 15.12.2022 tarihli ek kararla temyiz isteminin reddine karar verilmiştir.

Ek karar davacı idare vekilince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

Dosya içeriğine göre Bölge Adliye Mahkemesince dava miktarı dikkate alınarak temyiz dilekçesinin miktardan reddine karar verilmiş ise de 15.04.2022 tarihli ve 31810 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 24.02.2022 tarihli ve 2021/34 Esas, 2022/21 Karar sayılı kararı ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 341 inci maddesinin ikinci fıkrasının birinci cümlesinin “kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkin davalar” yönünden Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verildiği gözetildiğinde; temyiz yoluna başvurulabilen kararları düzenleyen 6100 sayılı Kanun'un 362 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi için de aynı hususun uygulanması gerektiğinden temyiz incelemesine konu edilen kararın miktar itibarıyla kesinlik sınırına bakılmaksızın temyizinin olanaklı bulunduğu kabul edilmelidir.

Bölge Adliye Mahkemesinin 15.12.2022 tarihli ve 2022/3200 Esas, 2022/2806 Karar sayılı ek kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı idare tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; ... ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 478 ada 29 parsel sayılı taşınmazda kamulaştırma konusu irtifak hakkı bedelinin tespiti ve bu hakkın davacı idare adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın gerçek değerinin tespit edilmesini, davanın reddine karar verilmesini, yargılama gideri ve vekâlet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne, kamulaştırma konusu irtifak hakkı bedelinin tespiti ile bu hakkın davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; kapitalizasyon faiz oranının yüksek alındığını, kapama fındık hesabında verim yüksek, masraf düşük alınmak suretiyle taşınmazın bedelinin yüksek hesaplandığını, değer düşüklüğü oranının ise yüksek belirlendiğini, %50 objektif değer artışı uygulanmasının yerinde olmadığını, idare lehine vekâlet ücreti takdir edilmemesinin hukuka aykırı olduğunu, diğer taraftan davalı lehine hükmedilen vekalet ücreti Avukatlık Asgarî Ücret Tarifesi'nin 13 üncü maddesinin ikinci fıkrasına aykırı olup takdir edilen vekâlet ücreti kamulaştırma bedeli ile davalının hissesine düşen bedelden yüksek olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile arazi niteliğindeki taşınmaza gelir metoduna göre değer belirlenmesinde, taşınmazın mevkii ve bulunduğu yöre itibarıyla kuru tarım arazisi niteliğindeki taşınmaz için kapitalizasyon faiz oranının %5 olarak tespitinde, taşınmazın bilirkişi raporundaki özelliklerine göre %50 oranında objektif değer artışı uygulanmasında, ayrıca taşınmazın niteliği, tamamının yüzölçümü, geometrik durumu ve enerji nakil hattı güzergâhı nazara alındığında hükme esas bilirkişi raporunda uygulanan değer düşüklüğü oranında da herhangi bir isabetsizlik olmadığı gibi kamulaştırma davalarında kanun gereği kendisini vekille temsil ettiren davalı yararına maktu vekâlet ücretine hükmedilmesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı, ayrıca Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ve Anayasa Mahkemesinin 2016/9364 başvuru numaralı, 01.06.2019 tarihli ve 30791 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan kararı da göz önüne alındığında davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesinde de herhangi bir isabetsizlik bulunmadığından istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesi kararında kesin olarak karar verildiği belirtilse de, 15.04.2022 tarihli ve 31810 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 24.02.2022 tarihli ve 2021/34 Esas, 2022/21 Karar sayılı kararı ile 6100 sayılı Kanun'un 341 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmünün kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkin davalar yönünden iptal edildiğini, bu nedenle ek karar usul ve kanuna aykırı olup temyiz taleplerinin kabulüne karar verilmesini, dava konusu taşınmazın fındık gelirine göre değerlendirilmesinin hatalı olduğunu, kapitalizasyon faiz oranının yüksek alındığını, kapama fındık hesabında masrafın %50 alınması gerektiğini, değer düşüklüğü oranının ise yüksek belirlendiğini, objektif değer artışı uygulanmasının yerinde olmadığını, diğer taraftan davalı lehine hükmedilen vekâlet ücretinin Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 13 üncü maddesinin ikinci fıkrasına aykırı olup takdir edilen vekâlet ücreti kamulaştırma bedeli ile davalının hissesine düşen bedelden yüksek olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, kamulaştırma konusu irtifak hakkı bedelinin tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu ve 11 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Kapama fındık bahçesi niteliğindeki dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca olduğu gibi kullanılması hâlinde getireceği net gelirine göre değer biçilmesine ve yine aynı Kanun'un 11 inci maddesinin son fıkrası uyarınca taşınmaz malın niteliği, tamamının yüzölçümü, geometrik durumu ve enerji nakil hattı güzergâhı dikkate alınarak değer düşüklüğü oranı belirtilmek suretiyle irtifak hakkı karşılığının tespit edilmesi yerindedir.

3. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukukî nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılama hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre, davacı idare vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

4. Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 13 üncü maddesinin ikinci fıkrası uyarınca davalı lehine hükmedilen vekâlet ücreti kabul edilen miktarı geçemeyeceğinden davalı lehine 2.628,60 TL vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirir.

Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca Mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Bölge Adliye Mahkemesince verilen 15.12.2022 tarihli ek kararın ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. Davacı idare vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,

3. Davacı idare vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

4. İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının (12) numaralı bendinde yer alan “AAÜT gereğince hesaplanan 5.100,00” ibaresinin çıkartılmasına yerine "Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13 üncü maddesinin ikinci fıkrası uyarınca 2.618,60" ibaresi yazılmak suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde davacı idareye iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

15.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.