"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1126 Esas, 2022/1528 Karar
KARAR : Kabul
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı idareler vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu Bursa ili, .... ilçesi, ... Mahallesi 1645 ada 7 parsel sayılı taşınmaza davalı idareler tarafından fiilen yol ve kaldırım yapılarak el atıldığını belirterek taşınmazın el atma bedelinin yasal faizi ile birlikte davalı idarelerden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı ... Belediyesi vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaza el atılmadığını, talep edilen bedelin yüksek olduğunu ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir.
2. Davalı ... Belediyesi vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaza el atılmadığını, davanın husumet ve esas yönünden reddi gerektiğini beyan etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 12.04.2017 tarihli ve 2016/632 Esas, 2017/390 Karar sayılı kararıyla; fen bilirkişi raporunda B(384,65 m²) ile C(46,65 m²) olarak gösterilen kısımlar için ..., A(1.244,70 m²) kısım için ise Bursa Büyükşehir Belediyesi yönünden davanın kabulü ile belirlenen tazminat bedelinin davalı idarelerden tahsil edilerek davacı tarafa ödenmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 20.12.2018 tarihli ve 2017/2548 Esas, 2018/2112 Karar sayılı kararıyla; kamulaştırmasız el atılan arsa niteliğindeki taşınmaza, mahallinde yapılan keşif sonucu emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmediği, A(1.244,70 m²) ile gösterilen Emniyet Caddesi yönünden husumetin Yıldırım Belediye Başkanlığına yöneltilmesi gerektiği gerekçesiyle istinaf başvurusunun Bursa Büyükşehir Belediyesi yönünden kabulü ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin üç numaralı alt bendi gereğince yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın ... yönünden kabulüne, Bursa Büyükşehir Belediyesi yönünden husumetten reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin 20.12.2018 tarihli ve 2017/2548 Esas, 2018/2112 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davalı idareler vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan inceleme sonucu; fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen ve ... Caddesi olarak el atılan 1.244,70 m²lik kısımdan ... ve ara arterde olan (B) harfi ile gösterilen 384,65 m² ile (C) harfi ile gösterilen 46,65 m²lik kısımdan ise ... sorumlu olduğu halde el atılan kısımların tamamının bedelinin Yıldırım Belediye Başkanlığından tahsili ile ... yönünden husumetten reddine karar verilmesi doğru bulunmayarak kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bölge Adliye Mahkemesinin 12.06.2021 tarihli ve 2021/487 Esas, 2021/809 Karar sayılı kararı ile taraf vekillerinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
C. İkinci Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin 12.06.2021 tarihli ve 2021/487 Esas, 2021/809 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davalı idareler vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda, Bursa 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/632 Esas, 2017/390 Karar sayılı ilamının İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesinin 20.12.2018 tarih, 2017/2548 Esas ve 2018/2112 Karar sayılı ilamı ile ortadan kaldırıldığı gözetilerek, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesince bozmaya uygun olarak yeniden esas hakkında hüküm kurulması gerekirken, yazılı şekilde istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi ve kabule göre de dava konusu taşınmazın el atılan kısımlarındaki davacı paylarının iptali ile sorumlu idare adına tesciline karar verilmesi gerekirken, infazda tereddüt yaratacak şekilde davacılar payına isabet eden alan üzerinden tapu kaydının iptaline karar verilmesi nedenleriyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
D. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Son Karar
Bölge Adliye Mahkemesi 06.10.2022 tarihli ve 2022/1126 Esas, 2022/1528 Karar sayılı ilâmı ile uyulan bozma ilamı uyarınca dava konusu taşınmazın fen bilirkişi raporunda (A) ile işaretli 1.244,70 m²lik kısmındaki davacılar payının tapu kaydının iptali ile davalı ... lehine tapudan terkinine, (B) harfi ile işaretli 384,65 m²lik kısmındaki davacılar payının tapu kaydının iptali ile davalı ... adına tapuya kayıt ve tesciline, (C) harfi ile işaretli 46,65 m²lik kısmındaki davacılar payının tapu kaydının iptali ile davalı ... lehine tapudan terkinine karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idareler vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davalı ... Belediyesi vekili temyiz dilekçesinde özetle; ... Caddesi ana arter niteliğinde olmadığından davanın husumetten reddine karar verilmesi gerektiğini ve 26.11.2022 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Vergi Usul Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına dair 7421 sayılı Kanun ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’na (2942 sayılı Kanun) eklenen Ek 4 üncü maddenin üçüncü fıkrası uyarınca maktu harç ve vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
2. Davalı ... Belediyesi vekili temyiz dilekçesinde özetle; belirlenen bedelin yüksek olduğunu, fen raporunda (A)ve (C) harfi ile gösterilen el atılan alanların tesciline karar verilmesi gerekirken terkine hükmedilmesinin hatalı olduğunu, maktu harç ve maktu vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı tapu malikleri ile davalı idareler arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin sorumlu idareden tahsili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usulü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”
3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usulü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66 ncı maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.
4. 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Arsa niteliğindeki dava konusu taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinde ve fen bilirkişi raporunda (A) ile işaretli 1.244,70 m²lik kısmındaki davacılar payının tapu kaydının iptali ile davalı ... lehine tapudan terkinine, (B) harfi ile işaretli 384,65 m²lik park olarak el atılan kısmındaki davacılar payının tapu kaydının iptali ile davalı ... adına tapuya kayıt ve tesciline, (C) harfi ile işaretli 46,65 m²lik kısmındaki davacılar payının tapu kaydının iptali ile davalı ... lehine tapudan terkinine ve el atılan taşınmaz bedelinin davalı idarelerden tahsiline karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
3. 7421 sayılı Kanun ile 2942 sayılı Kanun'a eklenen Ek 4 üncü maddenin üçüncü fıkrası; “Bu Kanun kapsamında açılan davalarda verilen bedel ve tazminat kararlarına ilişkin mahkeme ve icra harçları, davalı idare tarafından ödenmek üzere maktu olarak belirlenir.” şeklinde düzenlenmiştir. Eldeki dava 04.11.1983 tarihinden sonra el atılan taşınmazın bedelinin tahsili istemine ilişkin olup 04.11.1983 tarihinden sonra kamulaştırma yapılmaksızın el konulan taşınmazlar hakkında açılan davalara ilişkin 2942 sayılı Kanun’da yasal düzenleme bulunmadığı, bu davaların kaynağını Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar ile 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararlarından aldığı nazara alındığında nispi harç ve nispi vekâlet ücretine hükmedilmesi yerindedir.
4. Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı idareler vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı kalan temyiz harçlarının davalı idarelerden alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,21.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.