Logo

5. Hukuk Dairesi2022/16771 E. 2023/6983 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedellerinin tespiti ve davalı idarenin belirlenmesine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay’ın önceki bozma kararına rağmen Bölge Adliye Mahkemesi'nin, hayatiyetini kaybetmiş ilk derece mahkemesi kararı üzerinden istinaf incelemesi yaparak hüküm kurması usule aykırı görülerek bozma kararı verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1120 Esas, 2022/1648 Karar

KARAR : Kabul

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davalı ... vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak esas hakkında yeniden hüküm kurulmuştur

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı idareler vekilleri tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul ili, Üsküdar ilçesi, ... Mahallesi 1330 ada 73,75,77,81 ve 83 parsel sayılı taşınmazlara kamulaştırma yapılmaksızın yol yapılmak suretiyle fiilen el atıldığını belirterek kamulaştırmasız el atılan taşınmazların bedelinin davalı idarelerden tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu 81 sayılı parselin 0-1 Karayoluna, Beylerbeyi Köprülü Kavşağına ve Gümüşyolu Caddesine, 73-75 sayılı parsellerin ise sadece Gümüşyolu Caddesine cepheli olduğunu, Gümüşyolu Caddesinin ana arter listesinde bulunduğunu, Beylerbeyi Köprülü Kavşağı ile 0-1 Karayolunun ise il yolu olduğundan Karayolları Genel Müdürlüğünün sorumluluk alanında kaldığını, Belediye Başkanlığının yetki ve sorumluluk alanında kalmayan kısımlar için husumet itirazında bulunduklarını, ayrıca davanın usul ve esas yönünden reddine karar verilmesini, elatmanın varlığının tespiti halinde ise varsa tapu kütüğündeki vakıf icaresi, haciz, ipotek ve diğer benzeri takyidatların bedele yansıtılarak tescil/terkinine karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu 1330 (eski 686) ada, 81 (ifr.19) parsel sayılı taşınmaz ile 21 parselin ifrazından meydana gelen 73, 75, 76 ve 77 parsel sayılı taşınmazların dışında kalan dava dilekçesinde yer alan 83 parsel sayılı taşınmaz malın müvekkili idarece kamulaştırılmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 16.01.2018 tarihli ve 2015/141 Esas, 2018/10 Karar sayılı kararı ile davanın davalı ... yönünden husumetten reddine, davalı ... yönünden ise kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 23.03.2021 tarihli ve 2021/1 Esas, 2021/458 Karar sayılı kararı ile arsa niteliğindeki dava konusu taşınmazlara emsal karşılaştırması yapılarak değer biçen, usul ve kanuna uygun olarak düzenlenen bilirkişi raporuna göre el atma bedelinin davalı ... Müdürlüğünden tahsiline karar verilmesi doğru olduğu gibi, dosya kapsamındaki bilgi ve belgelere göre dava konusu taşınmazların davalı idarenin yetki ve sorumluluk alanında kaldığı ve husumetin doğru yöneltildiği, taşınmazların bilirkişi raporunda belirlenen niteliğine göre bedelinin uygun olduğu anlaşıldığından, davalı idare vekilinin sair istinaf itirazları yerinde görülmemiş buna karşın davacılardan ...'in 686 ada 19 ve 21 sayılı kök parseldeki ... kızı ...'nin mirasçısı olduğu, muris ...'nin 13.07.1998 tarihinde vefat ettiği, 20.08.1968 tarihli kamu yararı kararına istinaden başlatılan birinci kamulaştırma işleminin muris ...'ye tebliğ edilmediği, 05.06.1969 tarihli ikinci kamulaştırma işlemlerinin ise 30.07.1969 tarihinde tebliğ edildiği, ...'in vekili marifetiyle her iki kamulaştırma işlemi için bedel artırım davası açtığı, davacılardan ...'in 686 ada 19 ve 21 sayılı kök parseldeki ... ...'in mirasçısı olduğu, muris ... ...'in 16.03.1986 tarihinde vefat ettiği, 20.08.1968 tarihli kamu yararı kararına istinaden başlatılan birinci kamulaştırma işleminin 16.10.1968 tarihinde muris ... ...'e tebliğ edildiği, 05.06.1969 tarihli ikinci kamulaştırma işlemlerinin ise 30.07.1969 tarihinde tebliğ edildiği, ... ...'in vekili marifetiyle her iki kamulaştırma işlemi için bedel artırım davası açtığı, görülmekle bu davacılar yönünden davanın hak düşürücü süre yönünden reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesi, ve davalı ... harçtan muaf olduğu halde harç konusunda yazılı şekilde karar verilmesinin doğru olmadığı kanaatine varılmakla davalı ... vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar ve davalı ... vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; 19.09.2016 tarihli fen bilirkişisi ... ...’un raporunda dava konusu 1330 ada 83 parsel sayılı taşınmazın park olarak kullanıldığı ve bu taşınmaza 1983 tarihinden sonra davalı ... tarafından el atıldığı belirtildiği halde gerekçesi gösterilmeden bu taşınmaz yönünden de davalı ... Müdürlüğünün sorumlu tutulması ve dava konusu 1330 ada 81 parsel sayılı 74.749,30 m² yüzölçümlü taşınmazın kök 686 ada 19 parsel sayılı 83.873,00 m² yüzölçümlü taşınmazdan geldiği, kök parselin 1968 ve 1969 yıllarında ...’nce kamulaştırmaya tabi tutulduğu, davacılardan ... murisi ... ... ve davacı ... murisi ... tarafından taşınmazın kamulaştırılan toplam 72.506,30 m²lik kısmı için tezyidi bedel davası açıldığı, bu kısım yönünden kamulaştırmanın kesinleştiği, tamamına el atılan 81 parsel sayılı taşınmazın 2.243,00 m²lik kısmı yönünden kesinleşmiş bir kamulaştırma işlemi olmadığı anlaşılmakla adı geçen davacıların taşınmazın kamulaştırmasız el atılan 2.243,00 m²lik kısmındaki paylarına hükmedilmesi gerektiğinin düşünülmemesi doğru görülmeyerek kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile uyulan bozma ilamı doğrultusunda yeniden yapılan değerlendirme neticesinde, kamulaştırmasız el atılan arsa niteliğindeki taşınmazlara mahallinde yapılan keşif sonucu emsal karşılaştırması yapılarak değer biçen, usul ve yasaya uygun olarak düzenlenen bilirkişi raporuna göre el atma bedelinin davalı idareden tahsiline karar verilmesinin doğru olduğu; ancak dosya kapsamındaki bilgi ve belgelere göre dava konusu taşınmazlardan 83 parselin fiilen park olarak kullanılması karşısında 83 parselin davalı idarelerden İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığının yetki ve sorumluluk alanında kaldığı anlaşıldığından davalı ... vekilinin istinaf itirazlarının kısmen kabulu ile hüküm düzeltilerek davanın ... ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi yönünden kabulü ile düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmuştur.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idareler vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaz bedellerinin yüksek belirlendiğini, Bölge Adliye Mahkemesinin kararının usul ve kanuna uygun olmadığını ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

2.Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; ... ile imzalanan protokoller kapsamında husumet itirazında bulunarak 26.11.2022 tarihli Resmî Gazete'de yayımlanan 7421 sayılı Kanun’un 5 ... maddesiyle eklenen ek 4 üncü maddenin ikinci fıkrası gereği teminatsız tehiri icra kararı verilmesi gerektiğini ve üçüncü fıkrası uyarınca da harçların maktu belirlenmesi gerektiğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, temel olarak davacı tapu malikleri ile davalı idareler arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili hususundadır.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 ... maddeleri.

2.Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 22.06.2022 tarihli ve 2021/11-334 Esas, 2022/1021 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir; "... Yargıtay, taraflarca ileri sürülen veya kendisinin tespit ettiği temyiz sebeplerini yerinde görürse bozma kararı verecektir. Ancak bozma kararı, bölge adliye mahkemesinin ilk derece mahkemesi tarafından verilen kararı kaldırıp düzelterek verdiği bir karar veya ilk derece mahkemesi kararını kaldırıp davanın esası hakkında yeniden verdiği bir karara ilişkin ise dosya kararı vermiş olan bölge adliye mahkemesine veya uygun görülen başka bir bölge adliye mahkemesine gönderilecektir (HMK m. 373/2).

...

49. Dosyanın bölge adliye mahkemesine gönderildiği durumlarda bölge adliye mahkemesi, HMK’nın 360. maddesinin atfıyla ilk derece mahkemelerinde uygulanan yargılama usulüne göre 344. madde uyarınca peşin alınmış olan gideri kullanmak suretiyle, kendiliğinden tarafları duruşmaya davet edip dinledikten sonra Yargıtayın bozma kararına uyulup uyulmayacağına karar verir. Gerek ilk derece mahkemesi, gerekse bölge adliye mahkemesi bozma kararına direnirse bu kararın temyiz edilmesi durumunda inceleme, kararına direnilen dairece yapılır ve daire, direnme kararını yerinde görürse kararını düzeltir; görmezse dosyayı Yargıtay Hukuk Genel Kuruluna gönderir.

50. Bölge adliye mahkemesi yaptığı değerlendirme sonucu bozma kararının doğru olduğu kanaatine varırsa bozmaya uyulmasına karar verecektir. Bozmaya uyma kararı ile birlikte kendisi için o kararda belirtilen hukukî esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar. Ayrıca uyma kararı, mahkemenin vermiş olduğu önceki kararının hatalı olduğu ve Yargıtayın bozma kararı doğrultusunda yeniden inceleme yaparak karar vereceği anlamına gelmektedir (Pekcanıtez Usûl, s. 2308).

51. Diğer yandan bölge adliye mahkemesinin ilk derece mahkemesi kararını kaldırarak düzelterek veya yeniden esas hakkında hüküm vermesi ve bu hükmün de Yargıtay tarafından bozulması ile ilk derece mahkemesi kararı hayatiyetini kaybetmiş olur. Hüküm mahkemesi sıfatıyla esas hakkında verdiği karara ilişkin bozma ilamına uyan bölge adliye mahkemesinin hüküm mahkemesi sıfatı devam ettiğinden bozma kararına uygun olarak esas hakkında uyuşmazlığı sona erdirecek, infaza elverişli bir karar vermesi gerekir. Aksine hukuk dünyasında geçerli ve sonuç doğurabilir bir ilk derece mahkemesi kararı varmış gibi bu karara yönelik istinaf incelemesi yapılarak istinaf başvurusunun veya başvurularının esastan reddine karar verilmesine olanak bulunmamaktadır. Kaldı ki; ilk derece mahkemesi kararını kaldırarak yeniden esas hakkında hüküm kuran bölge adliye mahkemesince bu sefer bozmaya uyularak istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi hâlinde, yıllar önce verilen ve hukukî geçerliliğini yitirmiş bir ilk derece mahkemesi kararına yeniden hayatiyet kazandırmanın sakıncaları dikkate alındığında bu durumun, infazda tereddütlere ve karışıklıklara neden olacağı, hükmün infazını engelleyecek şekilde bir etki yapacağını belirtmek gerekir ..."

3. Değerlendirme

1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.6100 sayılı Kanun'un 360 ıncı ve 373 üncü maddeleri ile Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun yukarıda zikredilen ilamı göz önüne alındığında; Bölge Adliye Mahkemesinin İlk Derece Mahkemesi kararını kaldırarak düzelterek veya yeniden esas hakkında hüküm vermesi akabinde bu hükmün de Yargıtay tarafından bozulması ile İlk Derece Mahkemesi kararı hayatiyetini kaybetmiş olmaktadır.

3.Bu durumda; Dairemizin ilamına uyan Bölge Adliye Mahkemesince uyulan bozma kararı doğrultusunda uyuşmazlığı sona erdirecek, infaza elverişli hüküm kurulması gerekirken, hayatiyetini kaybetmiş İlk Derece Mahkemesi kararı ile ilgili istinaf incelemesi yapılıyormuş gibi davalı ... vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak esas hakkında yeniden hüküm kurulması hatalıdır ve bozmayı gerektirir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davalı idareler vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile sair yönler incelenmeksizin temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesinin kararının BOZULMASINA,

Davalı ... Başkanlığından peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde iadesine,

Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

11.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.