"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/29 Esas, 2020/32 Karar
KARAR : Kısmen kabul
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsiline ilişkin davada verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı taraf vekillerine temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin Adana ili, Çukurova ilçesi, ... Mahallesi 6106 ada 3 parsel sayılı taşınmazın maliki olduğunu, taşınmaza kamulaştırma yapılmaksızın okul yapılmak suretiyle fiilen el atıldığını belirterek kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin davalı ... Bakanlığından tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; idari yargının görevli olduğunu ve davanın zamanaşımı yönünden reddi gerektiğini, davacının talep ettiği bedelin fahiş olduğunu, dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan şahıs hisselerinin kamulaştırılmasına 2015 yılında ödenek temin edilmesi durumunda başlanacağını, söz konusu taşınmazın üzerine inşa edilen okulun kamu yararının ve ihtiyacının birinci derecede önem arz ettiği eğitim alanına yönelik olduğunu ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
2. Dahili davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın husumetten reddine karar verilmesi gerektiğini, talep edilen bedelin yüksek olduğunu ve tapuda malik olmayan davacının dava açmakta hukuki yararının bulunmadığını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 25.11.2015 tarihli ve 2014/589 Esas, 2015/875 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne dava konusu taşınmazın davacı adına kayıtlı 14/2080 hissesinin tapu kaydının iptaline ve davalı adına tapuya tesciline karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 19.11.2018 tarihli ve 2017/9694 Esas, 2018/21053 Karar sayılı kararı ile hükme esas bilirkişi kurulu raporunda emsal olarak alınan taşınmaz Döşeme Mahallesinde olup, Adana gibi büyük bir yerleşim yerinde yukarıda açıklanan özellikler itibarıyla dava konusu taşınmaza daha yakın konumda ve değerlendirme tarihine yakın satış tarihli taşınmaz satışlarının bulunması mümkün olduğu halde, dava konusu taşınmaz ile benzer özellikler taşımayan başka mahalledeki taşınmaz satışının somut emsal alınmış olması nedeniyle rapor geçersiz olduğundan yeniden emsal incelemesi yapılması gerektiği ve davalı idare harçtan muaf olduğu halde aleyhine harca hükmedildiği gerekçesi ile kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kısmen kabulü ile 19.642,00 TL el atma bedelinin 15.09.2015 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya yönelik istemin reddine, dava konusu taşınmazın davacı adına kayıtlı 14/2080 hisseye ilişkin tapu kaydının iptali ile Hazine adına tapuya tesciline, davalı idare lehine reddedilen miktar yönünden vekâlet ücreti takdirine taktiren yer olmadığına karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ile davalı ... vekili ve dahili davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; bilirkişi raporları arasındaki çelişki giderilmeden karar verildiğini, emsalin uygun olmadığını ve belirlenen bedelin düşük olduğunu ileri sürerek kararın bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
2.Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; davanın görev yönünden reddine karar verilmesi gerektiğini, zamanaşımı ve hak düşürücü süre geçtikten sonra dava açıldığını, emsal taşınmaz daha değerli olup belirlenen bedelin yüksek olduğunu, emsal taşınmazın uygun olmadığını ve kısmen ret nedeniyle lehe vekâlet ücretine hükmedilmemesinin hatalı olduğunu ileri sürerek kararın bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
3.Dahili davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaza fiilen okul yapılmak suretiyle el atılmış olup davaya dahil edilmelerinin hukuka aykırı olduğunu, davanın husumetten reddine karar verilerek lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini ileri sürerek kararın bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, temel olarak davacı tapu maliki ile davalı idareler arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ile bedelinin tahsili hususundadır.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.
2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa ... olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”
3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.
4. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanun'un (2942 sayılı Kanun) 11 ... maddesi.
3. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukukî nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre taraf vekillerinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
3. Dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 ... maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak değer biçilmesinde yöntem itibarıyla bir isabetsizlik görülmemiştir.
4. Buna karşın; emsal alınan Kurttepe Mahallesi, 6433 ada 5 parsel sayılı taşınmazın satışına ilişkin akit tablosu Tapu Müdürlüğünden istenilip, dava konusu taşınmaz ile somut emsal taşınmazın 2014 yılında Arsa Metrekare Rayiç Bedeli Takdir Komisyonu tarafından resen belirlenen emlak vergisine esas olan m² değerleri ilgili Belediye Başkanlığı Emlak Müdürlüğünden ayrı ayrı sorulup alınacak cevaplara göre bilirkişi kurulu raporu denetlenmediği gibi, dava konusu taşınmaz ile aynı mahallede bulunan ve Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü Parsel Sorgu Uygulaması üzerinden yapılan ölçümde dava konusu taşınmaza 140 metre mesafede bulunan 6121 ada 3 parsel sayılı taşınmaz için ... 2015 değerlendirme tarihi itibarıyla 1.400,00 TL/m² birim fiyatı belirlenerek Dairemizin 2017/18532 Esas, 2019/1696 Karar sayılı ilamı ile denetimden geçtiği gözetildiğinde, dava konusu taşınmaza Eylül 2014 değerlendirme tarihi itibarıyla 1.403,00 TL/m² birim bedeli belirleyen rapor inandırıcı bulunmamıştır.
5. Bu durumda; dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazın 2014 yılında Arsa Metrekare Rayiç Bedeli Takdir Komisyonu tarafından resen belirlenen emlak vergisine esas olan m² değerleri ve emsal taşınmazın satış akit tablosu ilgili kurumlardan getirtilerek rapor denetlendikten sonra sonucuna göre dava konusu taşınmaza 140 metre mesafede bulunan 6121 ada 3 parsel sayılı taşınmaz için ... 2015 değerlendirme tarihi itibarıyla belirlenen bedelden ayrılma nedenleri konusunda bilirkişi heyetinden ek rapor alınıp sonucuna göre karar verilmesi ve emsal taşınmazın uygun olmadığının anlaşılması halinde ise taraflara, dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde resen emsal celbi yoluna gidilmesi, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu değerinin belirlenmesi bakımından yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi bozmayı gerektirmiştir.
6.Dava konusu taşınmazın tapu kaydına göre; tapu kaydının beyanlar hanesinde "Hisse hatası vardır. 33/2080 hisse fazlalığı vardır" beyanı bulunduğundan, tapu kaydında hisse hatası düzeltimi yapılmadan mevcut paylar esas alınarak yapılan hesaplama sonucu tespit edilen bedel üzerinden karar verilmesi yerinde değildir.
7.Dava tarihi 15.09.2014 olduğu halde hükümde 15.09.2015 olarak gösterilmesi bozmayı gerektirmiştir.
8.Dahili davalı ... yönünden davanın husumetten reddine karar verilmesi gerekirken, olumlu ya da olumsuz bir hüküm kurulmaması hatalıdır.
9. Davalı ... yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmekle reddedilen kısım üzerinden davalı ... lehine vekâlet ücreti takdir edilmemesi yerinde değildir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Taraf vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile temyiz olunan Mahkeme kararının BOZULMASINA,
Davalı ... Müdürlüğünü harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
Davacı ve Dahili davalı ... Belediyesi Başkanlığından peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine
21.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.