"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Çayeli Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı idare tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı idare tarafından temyiz edilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince 13.08.2021 tarihli ek karar ile temyiz dilekçesinin miktardan reddine karar verilmiştir.
Dairemizin 20.06.2022 tarihli ve 2021/14161 Esas, 2022/11332 Karar sayılı kararı ile Bölge Adliye Mahkemesinin temyiz isteminin reddine ilişkin 13.08.2021 günlü ek kararın kaldırılmasına karar verildikten sonra yapılan inceleme sonucu Bölge Adliye Mahkemesi kararı bozulmuştur.
Dairemiz bozma kararına Bölge Adliye Mahkemesince direnilmesi üzerine karar davacı idare vekili tarafından temyiz edilmekle 6100 sayılı Hukuk Mahkemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 373 üncü maddesinin beşinci fıkrası gereğince Dairemizce yapılan incelemede;
20.06.2022 tarihli ve 2021/14161 Esas, 2022/11332 Karar sayılı bozma kararında da açıklandığı gibi 15.04.2022 tarihli ve 31810 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 24.02.2022 tarihli ve 2021/34 Esas, 2022/21 Karar sayılı kararı ile 6100 sayılı Kanun'un 341 inci maddesinin (2) numaralı fıkrasının birinci cümlesinin “kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkin davalar” yönünden Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verildiği gözetildiğinde; temyiz yoluna başvurulabilen kararları düzenleyen 6100 sayılı Kanun 362 inci maddesinin (1) numaralı fıkrasının (a) bendi için de aynı hususun uygulanması gerektiğinden temyiz incelemesine konu edilen kararın miktar itibarıyla kesinlik sınırına bakılmaksızın temyizinin olanaklı bulunduğu kabul edilmelidir. Bu durumda temyiz dilekçesinin miktardan reddine ilişkin ek kararın hatalı olduğu anlaşılmakla; Dairemiz kararının usul ve kanuna uygun olduğu anlaşıldığından dosyanın temyiz incelemesi için Yargıtay Hukuk Genel Kuruluna gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
KARAR
Açıklanan sebeple;
Dosyanın YARGITAY HUKUK GENEL KURULUNA GÖNDERİLMESİNE,
15.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.