"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
KARAR : Kabul
Taraflar arasındaki 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun (2942 sayılı Kanun) mülga 17 nci maddesi uyarınca tescil istemine ilişkin asıl ve birleştirilen davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece asıl davanın kabulüne, birleştirilen davanın reddine ilişkin olarak verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda Yargıtay (Kapatılan) 18. Hukuk Dairesince Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya direnme kararı verilmiştir.
Mahkemece verilen direnme kararı davalı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; dosya Yargıtay Hukuk Genel Kuruluna sunulmuş, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunca direnme kararı gerçek bir direnme kararı olmadığından temyiz incelemesi yapılmak üzere dosya Dairemize gönderilmiştir.
Kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1. Davacı vekili dava dava dilekçesinde; İskenderun ilçesi, ... beldesi, ... Mahallesinde bulunan 45 ve 108 parsel sayılı taşınmazların ... köy statüsünde iken okul yeri olarak kamulaştırıldığını, bu iki parselin 1062 sayılı Hudutları Dahilinde Tebaamızın Emlakine Vaziyet Eden Devletlerin Türkiye'deki Tebaaları Emlakine Karşı Mukabelei Bilmisil Tedabiri İttihazı Hakkında Kanun (1062 sayılı Kanun) uyarınca Hazine tarafından el konulduğunu, kamulaştırılan bu iki parsele kıymet takdir komisyonu tarafından takdir edilen bedelin Ziraat Bankası İskenderun Şubesine 21.09.1971 tarihinde yatırılarak mülk sahipleri adına bloke edildiğini, kamulaştırma evrakının İskenderun 3. Noterliğince tebliğ edildiğini ileri sürerek ... Mahallesinde kain 45 ve 108 sayılı parsellerin davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile müvekkili idare adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
2. Birleştirilen dava dosyasında davacı vekili; müvekkili belediye kurulmadan önce belediyeyi oluşturan köylerden biri olan ... Köyü Tüzel Kişiliğinin 19.08.1971 tarihinde davalıların mülkiyetinde bulunan 45 ve 108 parsel sayılı taşınmazları köy okul yeri ve okula gelir sağlayacak tarlalar olarak kamulaştırdığını, kamulaştırma işlemi tamamlanarak kesinleştiğinden mülga 743 sayılı Türk Kanunu Medenisinin 633 üncü (4721 sayılı Türk Medenî Kanunu'nun 705 inci maddesi) maddesi uyarınca tescilsiz olarak mülkiyetin kazanıldığını, taşınmazların tapusunun iptali ile müvekkili idare adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
1. Asıl davada davalılar temsilcisi Hazine vekili cevap dilekçesinde; dava konusu 45 ve 108 parsel sayılı taşınmazların Suriye uyruklu Hasan Cabbara veresesine ait iken 1062 sayılı Kanun gereğince İskenderun Mal Müdürlüğünce idare edildiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
2. Birleştirilen dava dosyasında davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde; davanın haksız ve yersiz olduğunu, aynı parsel hakkında Hatay Valiliği İl Özel İdaresinin İskenderun 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2007/145 Esas sayılı tapu iptali tescil davasının bulunduğunu, her iki dava dosyasının aralarındaki fiilî ve hukukî irtibat nedeniyle birleştirilmesine karar verilmesi gerektiğini ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 27.11.2008 tarihli ve 2007/154 Esas, 2008/418 Karar sayılı kararı ile; dava konusu taşınmazların 1975 yılında okul yeri olarak ... Köyü Yönetim Kurulu tarafından kamulaştırılmasına karar verildiği, kamulaştırma kararının Suriye uyruklu Hasan Cabbara veresesine izafeten İskenderun Mal Müdürlüğüne tebliğ edildiği, kıymet takdir komisyonunca tespit edilen bedelin asıl davacı tarafından bankaya bloke edildiği gerekçesiyle 2007/154 Esas sayılı asıl davanın kabulüne, İskenderun ... 45 ve 108 parsel sayılı taşınmazların davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline, birleştirilen davanın reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vd. temsilcisi Hazine vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 18. Hukuk Dairesince 06.05.2013 tarihli ve 2013/5821 Esas, 2013/7486 Karar sayılı kararı ile birleştirilen dava yönünden verilen ret kararının onanmasına, asıl dava yönünden ise, dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden, dava konusu taşınmazların ..., ..., ..., ..., ... ve ... adına kayıtlı bulunduğu ve taşınmazlara 1062 sayılı Kanun gereğince el konulduğu, taşınmazların 19.08.1971 tarihinde kamulaştırıldığı, yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda taşınmazla ilgili her türlü dava hakkı olan mal sahiplerine kamulaştırma evrakının tebliğ edilmediği, yatırılan kamulaştırma bedelinin mal sahipleri tarafından alınmadığı anlaşıldığına göre 2942 sayılı Kanun'un mülga 17 nci maddesi koşulları gerçekleşmediğinden davanın reddine karar verilmesi gerekirken, kabul edilmesi doğru görülmeyerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Verilen Direnme Kararı
1. Mahkeme, Yargıtay (Kapatılan) 18. Hukuk Dairesinin bozma kararından sonra 11.06.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6487 sayılı Bazı Kanunlar ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılması Hakkındaki Kanun’un 22 nci maddesi ile 2942 sayılı Kanun'a geçici 7 nci maddenin eklendiği, bu madde de "Mülga 31.08.1956 tarihli ve 6830 sayılı İstimlak Kanunu'nun 16 ve 17 nci maddeleri ile 2942 sayılı Kanun'un mülga 16 ve 17 nci maddeleri uyarınca mahkemelerce idare adına tescil kararı verilen kamulaştırmalarda tebligatlar ve diğer kamulaştırma işlemleri tamamlanmış sayılır. Bu kamulaştırma işlemleri sebebiyle hiçbir hak ve alacak talebinde bulunulamaz, kamulaştırmaya veya bedeline karşı itiraz davaları açılamaz, açılmış ve devam eden davalar bu madde hükmü uygulanarak sonuçlandırılır..." hükmünün bulunduğu gerekçesiyle direnme kararı vermiştir.
2. Mahkemenin yukarıda belirtilen direnme kararına karşı süresi içinde davalılar temsilcisi Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
3. Dairemizce direnme kararının değerlendirilmesi için dosya Yargıtay Hukuk Genel Kuruluna gönderilmiş, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2017/(18)5-2764 Esas ve 2021/1628 Karar sayılı ilâmı ile; mahkemenin direnme olarak adlandırdığı temyize konu karar usul hukuku anlamında gerçek bir direnme kararı olmayıp tamamen yeni bir inceleme ve gerekçeye dayalı yeni hüküm niteliğinde olduğundan temyiz itirazlarının incelenmesi için dosya dairemize gönderilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen direnme kararına karşı süresi içinde davalılar temsilcisi Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Nedenleri
Davalılar temsilcisi Hazine vekili temyiz dilekçesinde özetle; kamulaştırma evrakının taşınmazın maliklerine tebliğ edilmediğini, bedelin hak sahiplerine ödenmediğini, 2942 sayılı Kanun'un (mülga) 17 nci maddesindeki koşulların sağlanmadığını ileri sürerek direnme kararının bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, 2942 sayılı Kanun’un mülga 17 nci maddesine dayanan tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun’un mülga 17 nci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun’un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden, dava konusu taşınmazların ..., ..., ..., ..., ... ve ... adına kayıtlı bulunduğu ve taşınmazlara 1062 sayılı Kanun gereğince el konulduğu, taşınmazların 19.08.1971 tarihinde kamulaştırıldığı, yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda taşınmazla ilgili her türlü dava hakkı olan mal sahiplerine kamulaştırma evrakının tebliğ edilmediği, yatırılan kamulaştırma bedelinin mal sahipleri tarafından alınmadığı anlaşıldığına göre 2942 sayılı Kanun'un 17 nci maddesi koşulları gerçekleşmediğinden davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabul edilmiş olması doğru görülmemiştir.
3. Kabule göre de, 13.03.2015 tarihli ve 29294 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan ve 14.09.2015 günü yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi'nin 13.11.2014 tarihli ve 2013/95 Esas, 2014/176 Karar sayılı kararı gereğince; 6487 sayılı Kanun'un 22 nci maddesi ile 2942 sayılı Kanun'a eklenen geçici 7 nci maddesi iptal edildiğinden bu maddenin uygulanması mümkün değildir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalılar temsilcisi Hazine vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan mahkeme kararının BOZULMASINA,
16.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.