Logo

5. Hukuk Dairesi2022/3412 E. 2022/14325 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı taşınmaz maliki ile davalı idare arasında, imar planında yol olarak belirlenen taşınmaza fiili el atılıp atılmadığı ve kamulaştırmasız el atma nedeniyle taşınmaz bedeli ile ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi'nin, ecrimisil talebine yönelik istinaf başvurusunu miktar itibariyle kesinlik taşıması nedeniyle usulden reddedip, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedel talebini ise esastan reddetmesi doğru bulunarak temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 5.

MAHKEMESİ : Burdur 2. Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ve ecrimisil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince ecrimisil talebine yönelik başvurunun usûlden, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedeline yönelik başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usûl eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; Burdur İli, Merkez İlçesi, Bahçelievler Mahallesi 34 ada 162 parsel sayılı taşınmaza el atıldığını belirterek kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin ve ecrimisilin davalı idareden tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı idare vekili cevap dilekçesinde; dava konusu taşınmazın imar planında yola isabet ettiğini, davacının imar planına süresi içerisinde itirazda bulunmadığından imar planının kesinleştiğini, kamu hizmetlerinin yerine getirilebilmesi için program ve ödeneğin yeterliliği çerçevesinde kamulaştırma işlemlerinin yapılabileceğini, taşınmaz için kamulaştırma kararı bulunmadığını, idareleri kamulaştırma yapmaya zorlayıcı nitelikte yargı kararı verilemeyeceğini belirtmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; taşınmazın imar planında yol olarak gösterilmesinin veya ortasından yol geçirilmesinin fiili el atma olarak değerlendirilemeyeceğini, davacının imar planına süresi içerisinde itirazda bulunmadığından imar planının kesinleştiğini, kamu hizmetlerinin yerine getirilebilmesi için program ve ödeneğin yeterliliği çerçevesinde kamulaştırma işlemlerinin yapılabileceğini, taşınmaz için kamulaştırma kararı bulunmadığını, idareleri kamulaştırma yapmaya zorlayıcı nitelikte yargı kararı verilemeyeceğini ileri sürmüştür.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile ecrimisil bedeline yönelik kararın miktar itibarıyla kesin nitelikte olduğu, taşınmazın 201,64 m2sine yol yapılmak suretiyle fiilen el atıldığı, dava konusu taşınmazın arsa vasfında kabul edilerek emsal karşılaştırması yöntemi ile değerinin tespit edilmesinde yöntem itibarıyla isabetsizlik bulunmadığı, taşınmazın arta kalan 228,36 m2sinin kullanıma elverişsiz olduğunun tespit edilmesi nedeniyle bu kısmın da bedeline hükmedilmesi gerekirken %40 değer azalışı verilmesinin hatalı olduğu, ancak davacı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmadığından bu hususun dikkate alınmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun ecrimisil talebine yönelik usûlden reddine, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedeline yönelik esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; davacının imar planına süresi içerisinde itirazda bulunmadığından imar planının kesinleştiğini, kamu hizmetlerinin yerine getirilebilmesi için program ve ödeneğin yeterliliği çerçevesinde kamulaştırma işlemlerinin yapılabileceğini, taşınmaz için kamulaştırma kararı bulunmadığını, idareleri kamulaştırma yapmaya zorlayıcı nitelikte yargı kararı verilemeyeceğini, taşınmazın imar planında yol olarak gösterilmesinin veya ortasından yol geçirilmesinin fiili el atma olarak değerlendirilemeyeceğini ileri sürmüştür.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, temel olarak davacı tapu maliki ile davalı idare arasında kamulaştırmasız el atılan taşınmazın bedelinin ve ecrimisilin tahsili hususundadır.

2. İlgili Hukuk

1. Anayasa'nın "Mülkiyet hakkı" kenar başlıklı 35 inci maddesi şöyledir:

"Herkes, mülkiyet ve miras haklarına sahiptir.

Bu haklar, ancak kamu yararı amacıyla, kanunla sınırlanabilir.

Mülkiyet hakkının kullanılması toplum yararına aykırı olamaz."

2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”

3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.

3. Değerlendirme

Yukarıda yapılan açıklamalar ile dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde;

Arsa niteliğindeki Burdur İli, Merkez İlçesi, Bahçelievler Mahallesi 34 ada 162 parsel 123 pafta sayılı taşınmaza emsal incelemesi yapılarak değer biçilmesinde ve alınan rapor uyarınca bedelinin tahsiline ve ecrimisile karar verilmesine ilişkin ilk derece mahkemesinden verilen karara karşı yapılan istinaf başvurusunun miktar itibarıyla kesin nitelikte olduğu gerekçesiyle ecrimisil talebine yönelik usûlden reddine, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedeline yönelik esastan reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre; davalı idare vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı kalan harcın alınmasına,20.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.