"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
KARAR : Esastan ret/Yeniden esas hakkında verilen karar
İLK DERECE MAHKEMESİ : Adana 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak terkini davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı idare vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davalılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verilmiştir.
Davalılar vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasının istenilmesi üzerine, işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 24.01.2023 günü tayin edilerek taraflara tebligat gönderilmiştir.
Duruşma günü davalılar vekili Avukat ... geldi, davacı idare vekili duruşmaya katılmamışlardır.
Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verildi.
Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde; Adana ili, ... ilçesi, ... Mahallesi, 696 ada 14 (eski 4 parselden ifraz) parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak terkinini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın arsa niteliğinde olduğunu, usulüne uygun olarak oluşturulacak bilirkişi heyetinin belirlediği bedelinin kamu alacakları için öngörülen en yüksek faiziyle ödenmesine karar verilmesi ve yargılama giderlerinin davacı idare üzerinde bırakılarak davacı idare lehine vekâlet ücretine hülmedilmemesi gerektiğini beyan etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne, kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin bloke ettirilerek davalı tarafa derhâl ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile yol olarak terkinine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; tespit edilen kamulaştırma bedelinin rayicin çok üzerinde belirlendiğini, bilirkişi raporunun gerçekçi ve denetime elverişli olmadığını, yerel mahkeme kararın Yargıtay içtihatlarına ve 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesine uygun olmadığını ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
2. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaz için emsal karşılaştırması sonucunda belirlenen değerini taşınmazın gerçek değerini karşılamadığını, arta kalan kısım için değer düşüklüğü oranının düşük hesaplandığını, zemin üzerindeki ağaç bedellerinin yanlış ve eksik hesaplandığını, yapılardan fazla yıpranma payı düşüldüğünü, avukatlık ücreti yönünden 2942 sayılı Kanun'un 29 uncu maddesi uyarınca kamulaştırma davalarında yargılama giderinden idarenin sorumlu olduğunu, bu sebeple idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesi gerektiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; arsa niteliğindeki taşınmaza dosya içinde bulunan ve emsal olarak ... Mahallesi 1039 ada 154 parsel saylı taşınmazın emsal olarak değerlendirmeye alınarak dava konusu taşınmaz ile emsalin dosyadaki bilgi ve belgelere göre eşdeğer kabul edilmesi gerektiği kanaatine varılarak taşınmazın değerlendirme tarihindeki değerinin 408,82 TL olarak kabulü ile davaya konu taşınmazın zemin değerinin 1.271.855,37 TL, yapı değerinin 147.166,92 TL, ağaç değerinin 3.048,00 TL, arta kalan parselin (696 ada 13 parsel) değer kaybı 66.326,98 TL olmak üzere toplam kamulaştırma bedelinin 1.488.397,25 TL olduğu sonucuna varılarak eksik kamulaştırma bedeli için verilen depo kararı yerine getirildiğinden; davanın belirlenen bedel üzerinden kabulü ile kamulaştırma davalarında davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesi gerektiği ve tapu kaydındaki takyidatların bedele yansıtılmasına karar verilmesi gerektiğinden bahisle yeniden esas hakkında karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekilince temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf sebeblerinin tekrar ederek ve Bölge Adliye Mahkemesi 28.12.2020 tarihli ara kararında ödenmesine karar verilen 441.308,34 TL için faize hükmedilmesi gerekirken, infazda tereddüt yaratacak şekilde 677.776,05 TL'ye faiz işletilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanun’un (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2.2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci ve12 nci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Arsa niteliğindeki dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca dosya içindeki 22.08.2016 tarihli bilirkişi raporunda somut emsal olarak incelenen emsalin raporda belirtilen özellikleri dikkate alınanak aynı değerde olduğunun kabulü ile belirlenen metrekare birim fiyatı uygundur.
3. Dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan ağaçların yaş, cins ve verim durumlarına göre maktuen, yapı ve muhtesatlara resmî birim fiyatları esas alınıp, yıpranma payı düşülmek suretiyle değer biçilmesi doğrudur.
4. Dava konusu taşınmazın kamulaştırmadan arta kalan kısmının yüzölçümü, konumu, geometrik şekli ve imar planındaki konumu itibarıyla % 25 oranında değer kaybı oranı belirlenmesi yerindedir.
5. Yukarıda yapılan açıklamalar bir bütün olarak değerlendirildiğinde; adîl ve hakkaniyete uygun olarak tespit edilen bedelin davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile yol olarak karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
6. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukukî nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
7. Adana Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesinin 28.12.2020 tarihli ara kararı ile ödenmesine karar verilen 441.308,94 TL için 14.09.2016 tarihinden Daire kararı tarihine kadar faize hükmedilmesine karar verilmesi gerekirken, maddi hata sonucu bedelin hatalı yazılması hususu bozmayı gerektirir.
Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca Adana Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesinin kararının düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davalılar vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,
2. Davalı tarafın Bölge Adliye Mahkemesi kararına yönelik temyiz itirazlarının kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının (8) numaralı bendinde yazılı ''677.776,05'' sayısının çıkarılmasına, yerine “441.308,94” sayısının yazılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
03.09.2022 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince duruşmaya gelen temyiz eden davalılar vekili için 8.400,00 TL duruşma vekâlet ücretinin temyiz edilenden alınmasına,
Davalılardan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,24.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.