"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda; Davanın kısmen kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtayca incelenmesi, davalı Hazine vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü;
- K A R A R -
Dava, 4721 sayılı TMK'nın 1007 nci maddesine dayanan tazminat ile, tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir.
Mahkemece, uyulan bozma ilamı uyarınca davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyada bulunan kanıt ve belgelerden; dava konusu taşınmazın bulunduğu köyde 1949 yılında orman tahdit komisyonu tarafından tahdit yapılıp, sınırları kesinleştirilerek Devlet ormanı adı altında 1952'de tapuya tescil edildiği, daha sonra bu orman alanı içinde bir kısım yerlerin 6831 sayılı Kanun uyarınca 2/B çalışmaları yapılarak Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığı, 81 adet parselin 2/B kararlarının iptali için Hazinenin ... aleyhine dava açtığı, mahkeme kararı ile orman sınırları dışına çıkarılma kararlarının iptal edildiği ve kesinleştiği, 1990 yılında yapılan genel arazi kadastrosunda dava konusu taşınmazın tapulama tutanağında taşınmazın bir kısmının orman tahdit sınırları içinde kaldığı belirtildiği halde, itirazlı olduğundan tutanağın kesinleşmediği, 12.05.1992 tarihinde taşınmazın hükmen Hilmi Karadeniz adına tescil edildiği, ...'nin taşınmazı bu kişiden 09.09.2002 tarihinde satın aldığı, satın aldığında taşınmaz üzerinde orman vasfında olduğuna dair kısıtlayıcı herhangi bir şerhin bulunmadığı, 2005 yılında taşınmazın bir kısmının orman tahdit sınırları içinde kaldığına dair şerh konulduğu, ...'nin işbu davayı 27.03.2013 tarihinde açtığı, yargılama devam ederken ...'nin dava konusu taşınmazı 09.10.2019 tarihinde ETD Yapı İnşaat Turizm San. ve Ticaret Ltd.Şti.’ye devrettiği, daha sonrada devir alan şirketin 09.09.2020 tarihinde taşınmazı ETD Turizm İnşaat Sanayi ve Ticaret Ltd.Şti.’ye satış yoluyla devrettiği, ETD Turizm İnşaat Sanayi ve Ticaret Ltd.Şti.’nin dava konusunun devri nedeniyle HMK'nın 125/2. madde gereğince taraf değişikliği talebi ile davanın kabulüne karar verilmesini içeren 14.07.2021 tarihli dilekçesini dosyaya ibraz ettiği anlaşılmıştır.
Dosya kapsamına göre, dava konusu taşınmazın tapu kaydına 12.07.2005 tarihli ve 4634 yevmiye sayılı işlem ile şerh konulduğu, yargılama sırasında ETD Turizm İnşaat Sanayi ve Ticaret Ltd.Şti.’nin taşınmazı orman olduğunu gösteren şerh ile 09.09.2020 tarihinde satış yoluyla edindiği anlaşılmıştır. Buna göre Devlet tapu sicil kaydındaki şerhin tesisini sağlayarak kaydın bu hali ile değerlendirilmesi gerektiği hususunu aleniyete intikal ettirmiştir. 4721 sayılı TMK'nın 1020. maddesinin "Tapu sicili herkese açıktır. İlgisini inanılır kılan herkes, tapu kütüğündeki ilgili sayfanın ve belgelerin tapu memuru önünde kendisine gösterilmesini veya bunların örneklerinin verilmesini isteyebilir. Kimse tapu sicilindeki bir kaydı bilmediğini ileri süremez.'' hükmü nazara alındığında tapunun beyanlar hanesine şerh işlendikten sonra bu şerhi tapuda görmesine rağmen taşınmazı devir alan davacının iyi niyetli olduğundan ve TMK’nın 2. maddesi uyarınca dürüst davrandığından söz edilemez. Hal böyle olunca, davacının tapusunun iptali sebebiyle bir zararının oluştuğu kabul edilse bile bu zararın tapu sicil kayıtlarının doğru tutulmamasından kaynaklandığı söylenemeyeceği gibi tapu kaydında orman tahditi sınırları içinde kaldığına dair şerh bulunan taşınmazı bilerek ve isteyerek satın alan ayrıca önceki tapu maliki ... tarafından şerhin tasarruf hakkını kısıtladığı gerekçesiyle açılan tapu kaydının iptali ile tazminat istemli davadaki alacağı temlik almasından dolayı uğradığı zararı TMK'nın 1007 nci maddesi uyarınca Devletten isteyen davacının uğradığı zarar ile tapu işlemleri arasında nedensellik bağının varlığından da bahsetmek mümkün olmayacağından davanın reddine karar verilmesi gerekirken kısmen kabulüne karar verilmesi,
Doğru görülmemiştir.
Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle HUMK'un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 03.11.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.