Logo

5. Hukuk Dairesi2022/6178 E. 2022/17399 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedeli ve ecrimisil istemine ilişkin davada, kamulaştırma işleminin tebligatının usulüne uygun yapılıp yapılmadığı ve kamulaştırma işleminin kesinleşip kesinleşmediği uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Tebligat Nizamnamesi'nin 05.10.1987 tarihli değişikliği öncesindeki hükümleri uyarınca, 04.02.1980 tarihinde davalıya yapılan kamulaştırma tebligatının usulüne uygun olduğu ve kamulaştırma işleminin kesinleştiği gözetilerek, ilk derece mahkemesinin davayı kısmen kabulüne ilişkin kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi

İLK DERECE

MAHKEMESİ : ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda; ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf incelemesi üzerine bölge adliye mahkemesinin yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmünün Yargıtayca incelenmesi davalı idare vekilince istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü;

- K A R A R -

Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ve ecrimisil istemine ilişkindir.

İlk derece mahkemesince davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karara karşı davalı idare vekilince yapılan istinaf başvurusunun Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesince esastan reddine karar verilmiş olup; hüküm davalı idare vekilince temyiz edilmiştir.

Aşağıda açıklanan nedenlerle Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesinin esastan ret kararının kaldırılmasına karar verildikten sonra, ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/26 Esas, 2020/310 Karar sayılı kararının incelenmesinde;

Dosya kapsamından dava konusu ... İli, Eceabat İlçesi, Yalova Köyü 246 ada 23 parsel sayılı taşınmazın (eski 1715) tamamının 21.12.1978 tarihli kamu yararı kararı gereği kamulaştırıldığı, bu kamulaştırma gereği düzenlenen kamulaştırma noter tebligatının 04.02.1980 tarihinde birlikte yaşayan oğlu ...'a tebliğ edildiği anlaşılmıştır.

Kamulaştırma Kanunu'nun 25. maddeleri uyarınca hakların kullanılması ve borçların yerine getirilmesi bakımından kamulaştırma işlemi, mal sahibi açısından usulüne uygun olarak yapılan tebligatla başlar. Bu itibarla;

Dava konusu taşınmaza ait kamulaştırma noter tebligatının yapıldığı tarihte yürürlükte olan Tebligat Nizamnamesi'nin 22. maddesinde; "Kendisine tebliğ yapılacak şahıs adresinde bulunmazsa tebliğ, ailesi efradından veya hizmetçi ve uşak gibi müstahdemlerinden birine yapılır. Ancak muhatap namına kendisine tebligat yapılacak olan aile ferdi veya müstahdemin, muhatapla birlikte oturması şarttır. Karı, koca, hısım ve evlâtlık gibi birlikte oturan kimseler aynı aile efradından sayılır." aynı Nizamname'nin 26. maddesinde de "19, 20, 22 ve 24 üncü maddelerde, muhatap namına kendilerine tebligat yapılacağı gösterilen şahıslar, muhatabın muvakkaten başka yere gittiğinden bahsile tebliğ kabul etmezlerse, keyfiyet ve beyanda bulunanın hüviyeti tebliğ mazbatasına yazılarak altı beyanı yapan tarafından imzalanır. Beyanda bulunan imzadan imtina ederse, tebliğ memuru bu ciheti yazar ve imza eder. Birinci ve ikinci fıkralarda yazılı hallerde tebliğ edilemiyen evrak, çıkaran mercie iade olunur." hükümleri yer almaktadır. Aynı maddede 05.10.1987 tarihinde yapılan değişiklikle (87/12170K.) " Bu Tüzüğün 18, l9, 20, 22, 23 ve 24 üncü maddelerinde yazılı kişiler, tebliğ yapılacak olanın geçici olarak başka yere gittiğini belirtirlerse, tebliğ memurunca durum ve beyanda bulunanın kimliği tebliğ tutanağına yazılır; altı imzalattırılarak tebliğ edilecek evrak beyanı yapana verilir. Bu kişiler, tebliğ evrakını kabule mecburdurlar; almaktan veya imzadan kaçınırlarsa tebliği yapan, durumu tutanağa yazar ve imzalar." hükmü getirilmiştir. Buna göre Tebliğat Nizamnamesinde (Tüzüğü) 05.10.1987 tarihinde yapılan değişiklikten önce 04.02.1980 tarihinde kamulaştırma evrakının tebliğ edildiği ve o tarihte geçerli olan Nizamname hükümlerine göre yapılan tebligatın da usulüne uygun olduğu anlaşıldığından, kamulaştırma işleminin kesinleştiği dikkate alınarak, açılan davanın reddine karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,

Doğru görülmemiştir.

Davalı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle HMK'nın 371. maddesi uyarınca BOZULMASINA, HMK’nın 373/1. maddesi uyarınca kararın bir örneğinin Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 01.12.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.