Logo

5. Hukuk Dairesi2022/7327 E. 2023/5241 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: İmar uygulaması sonucu yıkılan gecekondu nedeniyle belediyeden bina ve ağaç bedellerinin tahsili istenmesi.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının talebinin, yıkılan gecekondu nedeniyle uğranılan zararın tazminine ilişkin olduğu ve bu tür uyuşmazlıklarda idari yargının görevli olduğu gözetilerek, ilk derece mahkemesinin görevsizlik kararı ve bölge adliye mahkemesinin istinaf incelemesi sonucunda verilen karar onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki imar uygulaması sonucu olduğu yerde korunamayan bina ve ağaç bedellerinin tahsili istemine ilişkin davada İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekilince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verilmiştir.

Davacı vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasının istenilmesi üzerine, işin duruşmaya tâbi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 23.05.2023 günü tayin edilerek taraflara tebligat gönderilmiştir.

Duruşma günü davacı ve davalı idare vekilleri duruşmaya katılmadıklarından incelemenin evrak üzerinden yapılmasına karar verilmiştir.

Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ... ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 3183 ada 2 parsel sayılı taşınmaz üzerinde müvekkilinin gece kondusunun, bina ve garajının, araçlarının bulunduğunu, 13.04.1987 tarihli tapu tahsis belgesi alarak 319,00m² büyüklüğündeki arsa bedelini ödediğini, ancak davalı belediyenin 10.06.2002 tarihinde yıkım kararı aldığını ve 16.06.2015 tarihinde taşınmazı eklentileri ile birlikte yıktığından, enkaz bedeli ile tapu tahsis belgesi karşılığı ödenen bedellerin davalı idareden tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; idari yargının görevli olduğunu, davacının 29.07.2002 tarihli taahhütname ile mevcut gecekondu için hak sahipliğinin olmadığını, 775 sayılı Kanun kapsamında arsa tahsis edilmesi hâlinde gecekonduyu kendisinin yıkacağını, enkaz bedeli talep etmeyeceğini belirttiğinden, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının talebinin taşınmazın Medeni Kanun hükümleri uyarınca adına tescilini sağlamak değil, 2981 sayılı Kanun'da öngörülen hak sahipliği hükümleri uyarınca tapu tahsis belgesine dayalı olarak gecekondusunun bulunduğu taşınmazın tescil için başvurulmasına rağmen davalı kurumun 07.09.2008 tarihli cevabı yazısı ile tescil edilmemesi üzerine ödediği bedelin iadesi ve yıkım bedeline ilişkin olduğundan davanın yargı yolu nedeniyle reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Mahkemece idari yargının görevli olduğu düşünülerek görevsizlik kararı verilmesinin usul ve kanuna aykırı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacıya ait yapının ve eklentilerinin imar ve gecekondu mevzuatı uyarınca yıktırılmasından dolayı maddi tazminat talep edildiği, bu husustaki uyuşmazlığın da idarelerin yetkili organlarının kamu gücünü kullanarak, resen ve tek taraflı olarak tesis ettiği işlem/veya işlemler nedeniyle uğranıldığı ileri sürülen zarardan kaynaklandığı; davacı vekili tarafından da, bu işlemlerden doğan zararın tazmininin istenildiği gözetildiğinde; davanın, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun (2577 sayılı Kanun) 2 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde yer alan idari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan zarar görenler tarafından açılan tam yargı davaları kapsamında idari yargı yerinde çözümlenmesi gerektiğinden bahisle istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, temel olarak imar uygulaması sonucu olduğu yerde korunamayan bina ve ağaç bedellerinin tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2577 sayılı Kanun'un 2 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihaî kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Dava konusu ... ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 3183 ada 2 parsel sayılı taşınmaz üzerinde davacının gecekondusunun, bina ve garajının, araçlarının bulunduğunu, taşınmazda yapılan yapı nedeniyle af başvurusunda bulunulması üzerine davacı adına 13.04.1987 tarihli tapu tahsis belgesi düzenlendiği, ancak davalı belediyenin 10.06.2002 tarihinde dava konusu taşınmazın imar planında okul alanında kalması nedeniyle yıkım kararı aldığı ve 16.06.2015 tarihinde taşınmazı eklentileri ile birlikte yıkıldığı, davacı tarafından 29.06.2002 tarihli dilekçe ve 11.02.2005 tarihinde oğluna yapılan tebligat gözetildiğinde kamulaştırmasız el atmanın söz konusu olmadığı; işlemden doğan zararın tazmininin istenildiği anlaşıldığından davanın görev nedeniyle reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davacıdan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

23.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.