"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 39. Hukuk Dairesi
İLK DERECE
MAHKEMESİ : Kocaali Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda; ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf incelemesi üzerine bölge adliye mahkemesinin yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmünün Yargıtayca incelenmesi taraf vekillerince istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü;
- K A R A R -
Dava, 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karara karşı, taraf vekillerince yapılan istinaf başvurusunun ... Bölge Adliye Mahkemesi 39. Hukuk Dairesince 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiş olup, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Aşağıda açıklanan gerekçelerle ... Bölge Adliye Mahkemesi 39. Hukuk Dairesinin taraf vekillerince yapılan istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararı kaldırıldıktan sonra ilk derece mahkemesi kararının incelenmesinde,
1- Yargılama sırasında dava konusu taşınmazın mülkiyetinin Kocaali Asliye Hukuk Mahkemesinde devam eden 2014/517 Esas sayılı davada ihtilaflı olduğu anlaşıldığından, 4650 sayılı Yasa ile değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 18/3 maddesi uyarınca taşınmazın mülkiyeti üzerinde ihtilaf olması halinde, ilgili dava dosyası getirtilip, ihtilafın tarafları ile bu davanın davalıları aynı kişiler olup, olmadığı tespit edilerek, farklı kişilerse, taşınmaz hakkındaki mülkiyet ihtilafı ile ilgili davanın taraflarına aynı Kanun'un 10. maddesi uyarınca tebligat yapıldıktan sonra, tespit edilecek kamulaştırma bedelinin, ilerde hak sahipliğini ispat edecek kişiye ödenmek üzere bankaya üçer aylık vadeli hesaba yatırılarak, hüküm kurulması gerektiği düşünülmeden yazılı şekilde karar verilmesi,
2- Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ve Anayasa Mahkemesinin 2016/9364 başvuru numaralı, 01.06.2019 tarihli ve 30791 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan kararı göz önüne alınmaksızın davacı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmesi ve,
3- Anayasa Mahkemesinin 27.11.2020 tarihli ve 31317 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 16.07.2020 tarihli ve 2018/104 Esas, 2020/39 Karar sayılı kararı ile 7139 sayılı Kanun'la Değişik Kamulaştırma Kanunu’nun 10/8 fıkrasının dördüncü cümlesinin; “idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit edilen bedelden az olması durumunda hâkim tarafından tespit edilen bedel, fazla olması durumunda idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit ettiği bedel, peşin ve nakit olarak hak sahibi adına, kalanı ise bedele ilişkin kararın kesinleşmesine kadar üçer aylık vadeli hesapta nemalandırılmak ve kesinleşen karara göre hak sahibine verilmek üzere” bölümü ile yedinci cümlesinde yer alan “idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit ettiği bedelden fazla olması halinde fazla olan tutarın bloke edildiğine” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğu ve iptal edildiği nazara alınmaksızın hüküm kurulması,
Doğru görülmemiştir.
Taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan bozmanın niteliğine göre sair hususlar incelenmeksizin hükmün açıklanan nedenlerle HMK'nın 371. maddesi uyarınca BOZULMASINA, HMK’nın 373/1. maddesi uyarınca kararın bir örneğinin ... Bölge Adliye Mahkemesi 39. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmamasına, davalıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine, 22.11.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.