Logo

5. Hukuk Dairesi2022/7845 E. 2023/4616 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atılan taşınmazın bedelinin tespiti ve davalı idareden tahsili istemine ilişkindir.

Gerekçe ve Sonuç: Emsal değerlendirme usulüne uygun olarak yapılan bilirkişi incelemesi ve taşınmazın tamamının kullanılamaz hale geldiği gözetilerek, davalı idarenin el atma bedeli ödemesi gerektiği sonucuna varılmış ve ilk derece mahkemesinin kararı, parsel numarasındaki hata düzeltilerek onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince dahili davalı ... yönünden karar verilmesine yer olmadığına, davalı ... yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı ile davalı ... vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı idare vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak, düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle dahili davalı ... yönünden davanın husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine, davalı ... yönünden kabulüne karar verilmiştir

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verilmiştir.

Davalı idare vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasının istenilmesi üzerine, işin duruşmaya tâbi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 09.05.2023 günü tayin edilerek taraflara tebligat gönderilmiştir.

Duruşma günü davalı idare vekilleri Avukat ... ile Avukat ... gelmiş, davacı vekili duruşmaya katılmamıştır.

Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verildi.

Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu ... ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 118 ada 8 (eski 3250) parsel sayılı taşınmazın davalı idare tarafından tesis yapılmak ve çevresi beton duvar ve tel çit ile çevrilmek suretiyle kamu kullanımına tahsis edildiğini, davalı idarenin herhangi bir kamulaştırma işlemi yapılmaksızın dava konusu taşınmaza fiilen el attığından bahisle kamulaştırmasız el atılan taşınmazın bedelinin dava tarihinden itibaren kamu alacaklarına uygulanacak en yüksek faizi ile birlikte davalı idareden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine açılan davada yapılan incelemede dava konusu taşınmaza dair tapu kaydında ... (TPAO) lehine şerh bulunduğunu, söz konusu taşınmazın TPAO'dan devir alınan parsellerden olmadığını ve müvekkili kuruluş ile ilgisinin bulunmadığının tespit edilmiş olduğundan husumet yönünden davanın reddinin gerektiğini, açıklanan nedenlerle davanın konusuz kalması sebebiyle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı TPAO yönünden karar verilmesine yer olmadığına, davalı ... hakkında davanın kabulü ile taşınmaz bedelinin dava ve ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bedeline hükmedilen taşınmazda kullanım hakkı ...'a ait olduğu belirtilerek daimi irtifak hakkının Hazine adına tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalı ... vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; tazminat bedeline faizin dava tarihinden işletilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.

2. Davalı ... Genel Müdürlüğü vekili istinaf dilekçesinde özetle; TPAO'nun davaya dâhil edilmemesinin hatalı olduğunu, taşınmazdan boru hattı geçmediği itirazlarının değerlendirilmediğini, arta kalan kısımda değer kaybı hesaplanmasının hatalı olduğunu, davacı tarafça 30 gün içinde arta kalanın kamulaştırılmasının teklif edilmediğini ileri sürmüştür.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile arazi niteliğindeki taşınmaza net geliri esas alınarak dava tarihindeki değerini belirleyen usul ve kanuna uygun olarak düzenlenen bilirkişi raporuna göre el atma bedelinin davalı idareden tahsiline karar verilmesi doğru olduğu gibi dosyadaki bilgi ve belgelere göre taşınmazın davalı idarenin yetki ve sorumluluk alanında kaldığı, TPAO'nun davaya dahil edildiği, arta kalan kısmın bedelinin verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşıldığından, davalı ... Genel Müdürlüğü vekilinin istinaf itirazları esastan reddi ile davaya dâhil edilen TPAO yönünden davanın husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmesi, kamulaştırmasız el atma davalarında değerlendirme dava tarihine göre yapıldığından bedelin tamamına dava tarihinden faiz yürütülmesi ve dava konusu taşınmaza davalı idare tarafından doğalgaz tesis sahası olarak el atıldığından ve arta kalan kısmın da kullanılamaz hâle geldiğinden, taşınmazın tamamının mülkiyet bedeline hükmedildiği hâlde, taşınmazın davalıya ait tapu kaydının iptali ile kullanım hakkı davalı idareye ait olmak üzere Maliye Hazinesi adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesi gerektiğinden davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak, düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde; ek temyiz dilekçesine ekli devir listesine göre dava konusu taşınmazın TPAO'dan devir alınan parsellerden olmadığını, dava konusu taşınmazdan boru hattının geçmediğine ilişkin itirazlarının değerlendirilmediğini, TPAO'nun davaya dahil edilmemesinin hatalı olduğunu, arta kalan kısımda değer kaybı hesaplanmasının hatalı olduğunu, davacı tarafça 30 gün içinde arta kalanın kamulaştırılmasının teklif edilmediğini ileri sürerek temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin idareden tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanun’un (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlâk muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”

3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlâk muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.

4. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanun'nun (2942 sayılı Kanun) 11 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Hukuk Usulü Muhakameleri Kanunu’nun 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arsa niteliğindeki dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.

3. Dosya içindeki fen bilirkişi raporuna göre; dava konusu taşınmazın, etrafı duvar ile çevrili ...'a ait doğal gaz tesisi sahası yapılmak suretiyle el atılan 2444,09 metrekarelik kısım ile arta kalan kısmın yüzölçümü ve doğalgaz dolum sahası bitişiği olduğundan tarımsal kullanımı tamamen engellendiğinden bahisle %100 değer kaybı olduğunun kabulü 585,42 metrekarelik kısmın bedelinin davalı idareden tahsiline karar verilmesi doğrudur.

4. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, davalı idare vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen diğer nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

5. Dava konusu taşınmaz 3402 sayılı Kadastro Kanun'nun 22 nci maddesi kapsamında parsel numarası 118 ada 8 parsel olarak değiştiği hâlde infazda tereddüt uyandıracak şekilde hükümde dava konusu taşınmazın 3250 parsel olarak yazılı olması bozmayı gerektirir.

Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davalı ... vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Davalı ... vekilinin Bölge Adliye Mahkemesi kararına yönelik temyiz itirazının kısmen kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının (4) numaralı bendinde yazılı "3250" sayısının çıkartılmasına, yerine "118 ada 8" ibaresinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

03.09.2022 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince duruşmaya gelen temyiz eden davalı idare vekili için 8.400,00 TL duruşma vekâlet ücretinin aleyhine temyiz olunan davacıdan alınmasına,

Davalı idareden peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

09.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.