"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
İLK DERECE
MAHKEMESİ : Manisa 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda; ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf incelemesi üzerine bölge adliye mahkemesinin yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmünün Yargıtayca incelenmesi davalı idare vekilince istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü;
- K A R A R -
Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince davanın kısmen ilişkin olarak verilen karara karşı, davalı idare vekilince yapılan istinaf başvurusunun, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesince HMK'nın 353/1-b-1 uyarınca esastan reddine ilişkin hüküm, davalı idare vekilince temyiz edilmiştir.
Aşağıda açıklanan gerekçelerle İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan ret kararı kaldırıldıktan sonra Manisa 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/350 Esas- 2019/614 Karar sayılı kararı incelendiğinde;
Dava konusu Manisa İli, Şehzadeler İlçesi, Kuşlubahçe Mahallesi 912 ada 101 parsel sayılı taşınmaz arsa niteliğindedir. Kamulaştırma Kanunu'nun 11/1-g maddesine göre arsa niteliğindeki taşınmazlara değer biçilirken dava konusu taşınmaz ile emsalin zaruret olmadıkça yakın bölgelerde ve benzer yüzölçümlü olması ve değerlendirme tarihine yakın satışların emsal alınması gerekir.
Hükme esas alınan bilirkişi raporunda; emsal alınan İshakçelebi Mahallesi 62 ada 17 parsel sayılı hane vasıflı taşınmaz, üzerinde bulunan yapılar ile birlikte satıldığı halde yapı bedeli satış bedelinden mahsup edilmeden değer biçilmesinin yanı sıra; dava konusu taşınmazdan farklı mahalle ve konumda bulunmasına rağmen taşınmaz emsal alınarak bedel tespit edildiği görülmekle, dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazın 2017 yılında, Arsa Metrekare Rayiç Bedeli Takdir Komisyonu tarafından re'sen belirlenen emlak vergisine esas olan m² değerleri ilgili Belediye Başkanlığı Emlak Müdürlüğünden getirtilerek denetlenmeden eksik inceleme ile karar verildiğinden bilirkişi kurulu raporu inandırıcı görülmemiştir.
Bu durumda; taraflara, dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde re'sen emsal celbi yoluna gidilmesi, taşınmazın değerlendirme tarihi itibariyle, emsal alınacak taşınmazın ise satış tarihi itibariyle imar ya da kadastro parselleri olup olmadığı ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Müdürlüğünden sorularak, dava konusu taşınmazın imar planındaki konumu, emsallere ve değerini etkileyen merkezi yerlere olan uzaklığını da gösterir krokisi ve dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların resen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle karşılaştırma yapılarak değerinin belirlenmesi bakımından, düzenlenecek rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi,
Doğru görülmemiştir.
Davalı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan Manisa 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/350 Esas, 2019/614 Karar sayılı hükmünün yukarıda açıklanan gerekçelerle HMK'nın 371.maddesi gereğince BOZULMASINA, HMK’nın 373/1. maddesi uyarınca kararın bir örneğinin İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine, 07.12.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.