Logo

5. Hukuk Dairesi2022/8781 E. 2023/4254 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırılan taşınmazların bedelinin tespiti ve tapudan terkini davasında, taşınmazın niteliğinin arazi mi yoksa arsa mı olduğuna ve buna bağlı olarak hesaplanacak bedelin doğru yöntemle tespit edilip edilmediğine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazların arsa vasfında olduğunun dosyadaki belgeler ve emsal kararlar ile sabit olması, buna rağmen taşınmaz arazi olarak değerlendirilerek net gelirine göre bedel tespiti yapılmasının hukuka aykırı olması ve ayrıca kamulaştırma bedelinin ödeme tarihine kadar işletilecek faizin eksik hesaplanması gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

KARAR : Kabul

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verilmiştir.

Davalılar vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasının istenilmesi üzerine, işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 02.05.2023 günü tayin edilerek taraflara tebligat gönderilmiştir.

Duruşma günü davalılar vekili Avukat ... gelmiş, davacı idare vekili duruşmaya katılmamıştır.

Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verildi.

Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; ... ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 1071 ada 28 (ifrazen:403), 1071 ada 173 (ifrazen:405) 1071 ada 29 (ifrazen:401) parsel sayılı taşınmazların kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazların yol olarak terkinini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; taşınmazın arsa niteliği ve üzerindeki tamamlayıcı unsurlar dikkate alınarak bilirkişilerden oluşturulacak heyet marifetiyle keşif yapılmasına, tespit edilen kamulaştırma bedelinin dava tarihinden itibaren kamu alacakları için öngörülen en yüksek oranda faizi ile birlikte peşin ödenmesine, ödeme karşılığında taşınmazların davacı idare adına tapuda tesciline, yargılama giderleri ve ücreti vekâletin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ TARAFINDAN VERİLEN İLK KARAR

İlk Derece Mahkemesinin 22.03.2018 tarih ve 2016/408 Esas ve 2018/219 Karar sayılı kararı ile kamulaştırma bedelinin depo edilmesi için davacı idareye verilen sürede bedelin depo edilmediği anlaşıldığından davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 13.07.2018 tarihli ve 2018/971 Esas, 2018/784 Karar sayılı ilâmı ile davacı idare vekiline bedeli depo etmesi için verilen 1 aylık sürenin kanunda belirtilen 15 günden fazla olduğu, bedelin bankaya depo edilmemesinin sonuçlarının hatırlatıldığı, buna rağmen bedelin depo edilmemesi üzerine İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmesinde yanlışlık bulunmadığı, davacı vekilince kamulaştırma bedelinin 06.04.2018 tarihinde ilgili bankaya yatırılmasına rağmen dekontun ibraz edilemediği belirtilmiş ise de davanın reddinden sonra bloke edildiği anlaşıldığından istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin 13.07.2018 tarihli ve 2018/971 Esas, 2018/784 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan inceleme sonucu; tespit edilen kamulaştırma bedelinin bloke edilmesi için davacı idare vekiline verilen süreler içerisinde kamulaştırma bedeli depo edilmemiş ise de, temyiz dilekçesi ekinde sunulan banka dekontuna göre davacı idarenin karar tarihinden sonra 06.04.2018 tarihinde depo kararını yerine getirdiği anlaşıldığından, tarafların beyanları ve usul ekonomisi de gözetilerek işin esasına girilip dosyada mevcut bilirkişi kurulu raporları denetlenmek suretiyle bir karar verilmesi gerektiğinden bahisle kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; hükme esas alınan bilirkişi raporunda münavebe ürünlerinin, kapitalizasyon faiz oranının, objektif değer artış oranının hatalı alındığını, objektif değer artış ve kapitalizasyon faiz oranları belirlenirken aynı unsurların mükerrer kullanıldığını, 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesine uygun değer tespiti yapılmadığını, tespit edilen bedelin fahiş olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

2. Davalılar vekili temyiz dilekçesinde özetle, dava konusu taşınmazların arsa vasfında olduğunu, emlak vergisine esas asgari değerleri 64,79 TL/m² olarak belirlendiğini, sadece emlak vergisine esas değerlerinin dahi taşınmazların arazi değil arsa olduklarının kanıtı olduğunu, dava konusu taşınmazların 1/1000 ölçekli uygulama imar planına kamulaştırmadan sonra alınmış olmasının taşınmazın niteliğine kanun hükmü uyarınca etki etmez ise de, Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin içtihatlarına göre bu niteliklere haiz taşınmazın arsa kabul edildiğini, aynı kamulaştırma kapsamında olan ve bitişik mahalledeki 187-299 metre mesafede bulunan İsmaliye Mahallesi, 692 (ifrazen 1701) parsel sayılı taşınmazın bedelinin 13.05.2016 tarihi itibarıyla 219,20 TL/m² olarak kesinleştiğini, yine ... ili, ... ilçesi, Seyhan Mahallesi 1067 ada 61 parsel (ifrazen:124) sayılı taşınmazda arsa olarak 260,22 TL/m² bedel tespit edildiğini ve belirlenen m² birim bedelinin Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin 13.02.2020 tarihli ve 2019/9211 Esas, 2020/2336 Karar sayılı ilâmı ile uygun bulunduğunu, yine Uçakalanı Mahallesi 997 ada 50 parsel, ... ilçesi, ... Mahallesi 856 (ifrazen 2866) parsel, ... ilçesi ... Mahallesi 1082 ada 95 parsel, ... ilçesi, ... Mahallesi 1074 ada 15 (ifrazen 43) parsel ... ilçesi, ... Mahallesi 1068 ada 11 parsel, ... ilçesi, ... Mahallesi 1074 ada 33 (ifrazen 40) parsel, ... Mahallesi 1074 ada 10 (ifrazen 50 ve 51) parsel ile Yolgeçen Mahallesi 12170 ada 293 parsel (ifrazen:293) sayılı taşınmazların arsa kabul edilerek bu vasıflara göre değer biçildiğini, dosyada bulunan 13.07.2016 tarihli raporda 17.06.2016 tarihi itibarıyla 269,40 TL/m² değer belirlendiğini ayrıca, sulu tarım arazilerinde kapitalizasyon faiz oranının en az %4 alınması gerektiği hâlde, bilirkişi kurulunun hükme esas alınan ek raporunda bu oranın %5 alındığını, arsa niteliğinde kabul edilebilmesi için yeterli olan özellikleri dikkate alındığında objektif değer artırıcı unsurun en az %500 oranında olması gerektiğini, dava konusu taşınmazların konumu, kullanım amacı, geometrik şekli ve özellikle kamulaştırma nedeni olan yolun 28 ve 29 parsellerde 5,86 metre, 173 parselde 6,51 metre kot yüksekliğinde yapılacak olması yanında, arta kalan kısımlardan 406 parselin üçgen biçimi ile 402 ve 404 parsellerin ise mevcut yola olan cephesini tamamen kaybettiklerini arta kalan kısımlarda yüksek oranda değer düşüklüğü oluştuğunu, taşınmazların düşük kotta kaldığını, yola giriş çıkışın kapalı olduğunu bedelin tamamının derhâl ödenmesine karar verilmesi gerektiğini ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazların kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukukî nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre taraf vekillerinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Dosyada bulunan ... Büyükşehir Belediyesi Başkanlığının 07.07.2017 tarihli ve 20066 sayılı yazısı, ... Belediyesi Başkanlığının 03.08.2017 tarihli ve 5526 sayılı yazısı, dosya arasında bulunan diğer evraklar, Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü Parsel Sorgu Sisteminde yapılan inceleme, dava konusu taşınmaza yakın konumda bulunan ve nitelikleri ile metrekare birim bedelleri Dairemiz denetiminden geçen taşınmazlara ait kararlar ve bilgiler ile taşınmazın bilirkişi raporunda belirtilen özellikleri dikkate alındığında dava konusu taşınmazların arsa vasfında olduğu anlaşılmıştır.

3. Bu nedenle taşınmaza arsa niteliğine göre; 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsal karşılaştırması yapılmak suretiyle değer biçilmesi gerektiğinden taraflara dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu hâlinde resen emsal celbi yoluna gidilmesi ve bu emsallere göre değer biçilmesi için yeniden oluşturulacak bilirkişi kuruluyla keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, taşınmazı arazi olarak nitelendirip net gelirine göre değer belirleyen rapora itibar edilerek hüküm kurulması bozmayı gerektirir.

4. Kabule göre de, 7139 sayılı Kanun'un 26 ncı maddesiyle 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin değiştirilen sekizinci fıkrasının dördüncü cümlesi, 27.11.2020 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 16.07.2020 tarihli ve 2018/104 Esas, 2020/39 Karar sayılı kararı ile iptal edildiğinden; İlk Derece Mahkemesince üçer aylık vadeli hesaba yatırtılan ve karar kesinleştiğinde ödenmesine karar verilen 1.594.424,50 TL'ye 18.10.2016 tarihinden ödeme kararının verildiği 28.12.2020 tarihine kadar faiz işletilmesi gerekir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Taraf vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararın açıklanan nedenlerle BOZULMASINA,

03.09.2022 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince duruşmaya gelen temyiz eden davalılar vekili için 8.400,00 TL duruşma vekâlet ücretinin temyiz eden davacı idareden alınmasına,

Davalılardan peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde iadesine,

02.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.