"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
KARAR : Kabul
Taraflar arasında görülen kamulaştırmasız el atılan taşınmazın bedeli tahsili ve ecrimisil istemine ilişkin davada verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacıların hissedarı olduğu dava konusu Manisa ili, ... ilçesi 2. ... Mahallesi'nde bulunan 3217 ada 1 parselde bulunan 11.978 m²lik taşınmazın toplamda 119/11978 m²lik payın maliki olduklarını, söz konusu taşınmaza ilişkin 1996 yılında fiilen ilk-öğretim alanı olarak el atıldığını ileri sürerek, taşınmazın bedelinin ve ecrimisilin faizi ile birlikte davalı idareden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın ... Belediyesi kayıtlarına göre imar planında "İlköğretim" alanı olarak göründüğünü, davaya konu yerin 1996 yılından bu yana kamulaştırılmadığını, imar planında ilköğretim alanı olarak görünen parsele dair hiçbir işlem yürütülmediğini, davanın görevsiz mahkemede açıldığını, idari mahkemenin görev alanında olduğunu, husumetin ... Belediyesi yerine Manisa İl Milli Eğitim Müdürlüğüne yöneltilmesinin hatalı olduğunu, belediyenin yola terk işlemlerini yapmaya yanaşmadığını, kamulaştırma sürecinin dondurulduğunu, kamulaştırmasız el atma için fiilen el koymanın devamlılık arz etmesi ve bu şekilde malikin tasarrufuna engel olunmasının şart olduğunu, davanın her yönden haksız ve yersiz olduğunu, koşulları oluşmadan açılmış davayı kabul etmediklerini, beyanla davanın reddini talep etmişlerdir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 21.10.2015 tarihli ve 2014/1146 Esas, 2015/504 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne, davacılar adına kayıylı bulunan 119,00 m²lik kısma ilişkin tapu kaydının iptali ile Maliye Hazinesi adına tapuya tesciline, toplam 127.745,31 TL tazminat, 27.567,54 TL ecrimisil bedelinin dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan inceleme sonucu; hükme esas alınan rapor ve yapılan inceleme hüküm kurmaya elverişli olmadığı bilirkişi kurulunca emsal alınan taşınmazın, satışına ilişkin akit tablosu Tapu Müdürlüğünden istenilip, dava konusu taşınmaz ile somut emsal taşınmazın 2014 yılında Arsa Metrekare Rayiç Bedeli Takdir Komisyonu tarafından resen belirlenen emlak vergisine esas olan m² değerleri ilgili Belediye Başkanlığı Emlak Müdürlüğünden getirtilip, dava konusu taşınmazın değerlendirme tarihi itibarıyla; hükme esas alınan bilirkişi raporunda somut emsal kabul edilen taşınmazın ise bilirkişilerce değerlendirmeye esas alınan satış tarihi itibarıyla fiili imar uygulaması sonucu oluşan imar parselleri mi, yoksa imar planına dahil olmakla birlikte olduğu gibi bırakılan kadastro parselleri mi oldukları ilgili Belediye İmar Müdürlüğü ile Tapu Müdürlüğünden ayrı ayrı sorulup, alınacak cevaplara göre bilirkişi kurulu raporu denetlenmeden eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru olmadığını ve dava konusu taşınmaz 11978 m², somut emsal olarak alınan taşınmaz ise 343 m² olup aralarındaki büyüklük farkı dikkate alındığında değerlendirmede yanıltıcı sonuçlara ulaşılacağından, rapor hükme esas alınacak nitelikte görülmemiş, ecrimisil talebi yönünden ise arsa niteliğindeki taşınmazın bulunduğu bölgede benzer taşınmazların ve dava konusu taşınmazın el atmadan önce ne şekilde kullanıldığı, tespit edilip kira gelirine ilişkin var ise emsal kira sözleşmeleri de getirtilerek elde edilecek kiranın somut bulgularla belirlenmesi gerektiğinden, davacı tarafa, emsal kira sözleşmelerini ibraz etmesi için süre verilerek, ya da resen Belediye, Maliye gibi kurumlardan kira sözleşmesi olup olmadığı araştırılarak bu sözleşmelere göre ecrimisil belirlenmesi gerektiği belirtilmiş ve 13.03.2015 tarihli ve 29294 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 13.11.2014 tarihli ve 2013/95 Esas, 2014/176 Karar sayılı kararı ile; 6487 sayılı Kanun'un 21 inci maddesi ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) başlığı ile birlikte değiştirilen geçici 6 ncı maddesinin on üçüncü fıkrası "09.10.1956 ile 04.11.1983 tarihlerini kapsayan dönemde oluşan mağduriyetlerin giderilmesi amacıyla getirilen ve malikler aleyhine bir takım hükümler içeren bu istisnai düzenlemenin 04.11.1983 tarihinden sonraki dönem içinde uygulanmasının hukuk güvenliğini zedeleyeceği" gerekçesiyle Anayasa'nın 2 ve 35 inci maddelerine aykırı bulunarak iptal edildiğinden; dava konusu taşınmaza fiilen hangi tarihte (ay, gün ve yıl olarak) el atıldığı taraflardan sorularak, el atma tarihine ilişkin tüm belgeler (yer teslim tutanağı, geçici ve kesin kabul tutanakları vs) getirtilip, el atma tarihinin 04.11.1983 tarihinden önce olduğunun tespiti halinde kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat davası yönünden maktu, sonra olduğunun belirlenmesi halinde ise nisbi vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, gerekçeleriyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne, toplam 220.994,90 TL tazminatın dava tarihinden, 75.993,40 TL ecrimisil bedelinin ise her dönem sonundan itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; taşınmaz bedeli ve ecrimisil bedelinin düşük hesaplandığını ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
2. Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; taşınmaz bedeli ile ecrimisilin yüksek hesaplandığını ileri sürerek kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı tapu maliki davacılar ile davalı idare arasında kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili hususundadır.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.
2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”
3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.
3. Değerlendirme
1. Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 438 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrasına uyarınca ONANMASINA,
Davalı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, davacıdan peşin alınan temyiz karar harcının Hazineye irat kaydedilmesine,
Dosyanın kararı veren Mahkemeye gönderilmesine, 16.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.