Logo

5. Hukuk Dairesi2022/9214 E. 2023/323 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırılan taşınmazın bedelinin tespiti ve taşınmazın tapudan terkini istemine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesince kapama ceviz bahçesi niteliğindeki taşınmaza net gelir yöntemi ile değer biçilmesinde ve fazla depo edilen bedelin iadesine karar verilmesinde isabetsizlik görülmeyip, davacı idare tarafından fazla depo edilen bedelin miktarının hatalı gösterilmesi ve Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği gözetilerek karar düzeltilerek onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

KARAR : Düzeltilerek yeniden esas hakkında verilen karar

İLK DERECE MAHKEMESİ : Kulp Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın göl alanı olarak tapudan terkini davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı idare vekili, davalılar ... ve diğerleri vekili ve davalılar ... ve diğerleri vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak, davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine yeniden yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı idare vekili, davalılar ... ve diğerleri vekili, davalılar ... ve diğerleri vekili, davalılar ... ve ... tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı idare vekili, davalılar ... ve diğerleri vekili, davalı ... vekili ve davalı ... tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usûl eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde; Diyarbakır ili, ... ilçesi, ... Mahallesinde tapuya kayıtlı 239 ada 1 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın göl alanı olarak tapudan terkinini talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalılar ... ve diğerleri vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı kurumun yapmış olduğu değer tespit çalışmasında 2015 yılı verileri baz alınarak hesaplanma yapıldığını, oysa ki 2016 yılında dava açılmakla 2016 yılı verileri baz alınarak değer tespiti yapılması gerektiğini, dava konusu taşınmazda var olan ağaçların eksik ve yaşlarının yanlış tespit edildiğini, dava konusu taşınmazların olduğu bölgede bu taşınmazların sulanması amacıyla damlama sulama sisteminin kurulmasına rağmen davacı kurum tarafından hesaplama yapılırken bunların hiç birinin hesaba katılmadığını, davacı kurumca yapılan hesaplamada uygulanan kapitalizasyon faiz oranının en az 0,03 ve 0,04 olması gerektiğini beyan etmiştir.

2. Davalılar ... ve diğerleri vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaz başında yapılacak keşif esnasında özellikle bölgedeki sulu tarım arazilerinden yılda iki kez ürün alındığı, gerçekçi olmaktan uzak veriler yerine uzman bilirkişinin arazinin yapısına, önemine, köyde yetiştirilen ürünlere ve bunlara ilişkin gerçek verim miktarları ile ürünlerin gerçek piyasa değerleri esas alınarak taşınmazın değerinin belirlenmesini, yapı ve eserlerin de niteliklerine göre gerçek değer üzerinden hesaplanmasını talep ettiğini, ayrıca ekonomik anlamda çitfçinin tamamen toprağa bağlı oluşu, tarım arazilerinin azlığı ve nitelikleri dikkate alındığında yöreye uygun kapitalizasyon değerinin tespiti ile hesaplamanın buna göre yapılması gerektiğini beyan etmiştir.

3. Diğer davalılar cevap dilekçesi sunmamıştır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile davalılara hisseleri oranında ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile baraj gölü sahası içerisinde kalması sebebiyle davacı idare lehine tapudan terkinine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili, davalılar ... ve diğerleri vekili, davalılar ... ve diğerleri vekili ve davalılar ... ve ... tarafından istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; hükme esas alınan bilirkişi raporunda kullanılan Kulp İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü verilerinin Tarım ve Orman Bakanlığının Tarımsal Maliyet Sistemi (TAMSİS) veri tabanında yer almayan denetimden geçmemiş veriler olması nedeniyle mevzuat hükümlerine aykırı olduğunu, bu veriler ortalama değerleri içermediğinden yapılan hesaplama ile kamulaştırma bedelinin taşınmaz değerinden daha fazla hesaplandığını, 2016 yılı Kulp İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü verilerinin geriye dönük son 5 yılın verilerinin ortalama üç kat üzerinde olduğunu, dava konusu taşınmaz büyük bir arazi olduğundan tamamında sebze ürünlerinin üretilmesi mümkün olmadığı gibi 500 metre kareden büyük arazilerde sebze münavebesinin uygulanabilmesi için hal faturalarının bulunması gerektiğini, taşınmazın kuru tarla vasfında olduğunu, bağ, badem ve dut gibi ürünler için sulu ve kuru olmak üzere iki farklı maliyet cetveli oluşturulması gerekirken, bu yönde herhangi bir ayrıma gidilmediğini, net gelir analizinde esas alınan verimlerde en az son üç ya da beş yılın ortalamasının alınması gerektiğini, kapitalizasyon faiz oranının % 8 alınması gerektiğini, kamu yararı kararının son ilan tarihindeki uydu fotoğraflarında görülmeyen ürün ve mütemmim cüzler için bilirkişilerce hesaplama yapıldığını, taşınmaz üzerindeki omca henüz verime yatma döneminde olduğundan, verim verme yaşına gelmeyen ağaçların değerlendirilmesinde kullanılan maliyet yönteminin kullanılması gerektiği, yapı bedellerinin yüksek olduğunu, dava konusu taşınmazın tamamı ekili olmadığı halde tamamının bağ ve bahçe olarak kabul edilmesinin bilimsel verilere ve mevzuat hükümlerine aykırı olduğunu belirtmiştir.

2. Davalılar ... ve diğerleri vekili istinaf dilekçesinde özetle; İl ve İlçe Tarım ve Orman Müdürlüklerinin dosya içerisinde bulunan tarımsal ürünlere ilişkin veri cetvelindeki çelişki giderilip halen il-ilçe verileri arasında büyük farklıklıklar var ise il ve ilçe verilerinin ortalamasının alınarak kamulaştırma bedeli hesaplanması gerektiğini, ilgili veri cetvelinde cevize ilişkin verilerin kurumun kendi verileri ile verim, birim fiyatı ve maliyetlerle ciddi çelişkiler taşıyor olması ve bu çelişkili verilerle hesaplama yapılmış olmasının hatalı olduğunu, Kulp ilçesi bağ ve ceviz verim miktarında il ortalamasının üstünde olduğunu, Yargıtay kararlarının aksine ilçe verilerinin dikkate alınmaksızın salt il müdürlüğünün hatalı girmiş olduğu verilerle hesaplamanın yapılmış olmasını, taşınmazın bulunduğu ilçe ve köydeki tarım arazisinin azlığı, köy merkezinde oluşu gibi sebeplerle objektif değer artışının uygulanması gerektiğini belirtmiştir.

3. Davalılar ... ve diğerleri vekili istinaf dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararının tebliğ edilmediğini, itiraz ve talepleriyle birlikte belgelerini sunma imkanlarının kısıtlandığını, üretim masraflarının brüt gelirinin 1/3 ünü aşacak şekilde hesap edilmesinin hukuka aykırı olduğunu, üst seviyede verim esas alınarak hesaplama yapılması gerektiğini, tütün ekiminin ve ipek böcekçiliği üretiminin bölgede yaygın olduğundan kamulaştırma bedeli hesaplanırken bu hususun göz önüne alınması gerektiğini, hesaplama yapılırken mısır ürünün münavebe planına alınması hatalı olduğu gibi mısır ürünün samanının hesaplamaya dahil edilmemiş olmasının hukuka aykırı olduğunu, dava konusu taşınmaz kapama meyve bahçesi vasfında olmasına rağmen bilirkişiler hükme esas alınan raporda bulunan metre kare birim bedelinin maktu ağaç bedelinden düşük olduğunu, İl ve İlçe Tarım ve Orman Müdürlüklerinin dosya içerisinde bulunan tarımsal ürünlere ilişkin veri cetvelindeki çelişki giderilip il ve ilçe verilerinin ortalamasının alınarak kamulaştırma bedeli hesaplanması gerektiğini, TAMSİS verileri kurumun talebi ile hazırlanan ve ilçe verileri alınmaksızın bilimsel verilerden uzak hazırlandığını, TAMSİS verilerinin davanın açılmasından ve keşiflerin yapılmış olmasından çok sonrasına ait 23.08.2017 tarihinde oluşturulduğunu, öncesinde buna ilişkin herhangi bir veri tabanının oluşturulmadığını ve keşiften sonraki bir tarihte verilerin baz alınmasının hukuka aykırı olduğunu, dava konusu taşınmazın özellikleri dikkate alınarak en az %50 objektif değer artışının uygulanması gerektiğini belirtmiştir.

4. Davalı ... istinaf dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararının tebliğ edilmediğinden savunma hakkının kısıtlandığını, bilirkişi raporuna karşı itirazlarının dikkate alınmadan karar verildiğini, İl ve İlçe Tarım ve Orman Müdürlüklerinin dosya içerisinde bulunan tarımsal ürünlere ilişkin veri cetvelindeki çelişki giderilip halen il ilçe verileri arasında büyük farklıklıklar var ise il ve ilçe verilerinin ortalamasının alınarak kamulaştırma bedeli hesaplanması gerektiğini, ilgili veri cetvelinde cevize ilişkin verilerin kurumun kendi verileri ile verim, birim fiyatı ve maliyetlerle ciddi çelişkiler taşıyor olması ve bu çelişkili verilerle hesaplama yapılmış olmasının hatalı olduğunu, Kulp ilçesi bağ ve ceviz verim miktarında il ortalamasının üstünde olduğunu, dava konusu taşınmazın özellikleri dikkate alınarak en az %50 objektif değer artışı uygulanması gerektiğini belirtmiştir.

5. Davalı ... istinaf dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararının tebliğ edilmediğinden savunma hakkının kısıtlandığını, bilirkişi raporuna karşı itirazlarının dikkate alınmadan karar verildiğini, Kulp ilçesindeki arazilerin veriminin çok yüksek olduğunu, dava konusu taşınmazlarda tütün ve ipek böceği yetiştiriciliği konusunda verim alınabilmekte olduğunu, Kulp ilçe Tarım Müdürlüğü birim fiyatının geçerli olması gerektiğini, bağ verilerinin susuz bağ yerine sulu bağ olarak hesaplanmasını, İl ve İlçe Tarım ve Orman Müdürlüklerinin dosya içerisinde bulunan tarımsal ürünlere ilişkin veri cetvelindeki çelişkinin giderilmesini, domates yetiştiriciliğinin de olduğunun dikkate alınmasını ve objektif değer artışının uygulanması gerektiğini beyan etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kapama ceviz bahçesi niteliğindeki taşınmaza net gelir yöntemine göre değer biçilmesinin yerinde olduğu belirtilerek, davacı idare tarafından fazla depo edilen bedelin, davalı tarafından bankadan çekilmişse varsa ödenen nemaları ile birlikte davalıdan alınarak davacı idareye verilmesine, bedel alınmamışsa fazla yatan bedelin işlemiş nemaları ile birlikte davacı idareye iadesine ve tespit edilen bedele işleyecek yasal faizin bir kısmının davacı idarece yargılama sırasında depo edildiği gözetildiğinde, mükerrer faiz ödemesine sebebiyet verilmemesi için bankaya bloke edilen faizin ödeme sırasında dikkate alınmasına ilişkin hükümler yönünden ilk derece mahkemesinin kararı kaldırılmak suretiyle yeniden esas hakkında karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili, davalılar ... ve diğerleri vekili, davalı ... vekili ve davalı ... temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; hükme esas alınan bilirkişi raporunda kullanılan Kulp İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü verilerinin Tarım ve Orman Bakanlığının Tarımsal Maliyet Sistemi (TAMSİS) veri tabanında yer almayan denetimden geçmemiş veriler olması nedeniyle mevzuat hükümlerine aykırı olduğunu, bu veriler ortalama değerleri içermediğinden yapılan hesaplama ile kamulaştırma bedelinin taşınmaz değerinden daha fazla hesaplandığını, 2016 yılı Kulp İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü verilerinin geriye dönük son 5 yılın verilerinin ortalama üç kat üzerinde olduğunu, dava konusu taşınmaz büyük bir arazi olduğundan tamamında sebze ürünlerinin üretilmesi mümkün olmadığı gibi 500 metre kareden büyük arazilerde sebze münavebesinin uygulanabilmesi için hal faturalarının bulunması gerektiği, taşınmazın kuru tarla vasfında olduğunu, bağ, badem ve dut gibi ürünler için sulu ve kuru olmak üzere iki farklı maliyet cetveli oluşturulması gerekirken, bu yönde herhangi bir ayrıma gidilmediğini, net gelir analizinde esas alınan verimlerde en az son üç ya da beş yılın ortalamasının alınması gerektiğini, kapitalizasyon faiz oranının %8 alınması gerektiğini, kamu yararı kararının son ilan tarihindeki uydu fotoğraflarında görülmeyen ürün ve mütemmim cüzler için bilirkişilerce hesaplama yapıldığını, yapı bedellerinin yüksek olduğunu, dava konusu taşınmazın tamamı ekili olmadığı halde tamamının bağ ve bahçe olarak kabul edilmesinin bilimsel verilere ve mevzuat hükümlerine aykırı olduğunu ileri sürmüştür.

2. Davalılar ... ve diğerleri vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararının tebliğ edilmediğini, itiraz ve talepleriyle birlikte belgelerini sunma imkanlarının kısıtlandığını, üretim masraflarının brüt gelirinin 1/3'ünü aşacak şekilde hesap edilmesinin hukuka aykırı olduğunu, tütün ekiminin ve ipek böcekçiliği üretiminin bölgede yaygın olduğundan kamulaştırma bedeli hesaplanırken bu hususun göz önüne alınması gerektiğini, dava konusu taşınmazın sulu tarım arazisi niteliği gereği asma ürünün verimi hesaplanırken sulu bağ verilerinin alınması gerekirken susuz bağ verilerinin alınmasının hukuka aykırı olduğunu, İl ve İlçe Tarım ve Orman Müdürlüklerinin dosya içerisinde bulunan tarımsal ürünlere ilişkin veri cetvelindeki çelişkinin haksızlığa sebebiyet verdiğini, dava konusu taşınmazın özellikleri dikkate alınarak en az %50 objektif değer artışının uygulanması gerektiğini, dava konusu taşınmazda damlama sulama sistemi ile sulama yapıldığından masrafların düşük verimin ise yüksek olduğunu, Kulp ilçesinin iklim koşullarıyla bağ ve ceviz üretimiyle bilinen bir ilçe olup verim miktarının da il ortalamasının oldukça üstünde bulunduğunu, Bölge Adliye Mahkemesince yeniden hüküm kurulurken karar tarihi olan 2022 tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan tarifeye göre vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekirken 2019 yılında yürürlükte bulunan tarifeye göre vekâlet ücretine hükmedildiğini ileri sürmüştür.

3. Davalı ... temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararının tebliğ edilmediğini, itiraz ve talepleriyle birlikte belgelerini sunma imkanlarının kısıtlandığını, üretim masraflarının brüt gelirinin 1/3'ünü aşacak şekilde hesap edilmesinin hukuka aykırı olduğunu, arazinin toprak yapısı ve yöresel özellikleri dikkate alındığında ortalama verimin üstünde verimin alınması gerektiğini, tütün ekiminin ve ipek böcekçiliği üretiminin bölgede yaygın olduğundan kamulaştırma bedeli hesaplanırken bu hususun göz önüne alınması gerektiğini, münavebe ürünlerinden mısıra ait verilerin başka ilçeden alınmasının hukuka aykırı olduğunu, dava konusu taşınmazın sulu tarım arazisi niteliği gereği asma ürünün verimi hesaplanırken sulu bağ verilerinin alınması gerekirken susuz bağ verilerinin alınmasının hukuka aykırı olduğunu, dava konusu taşınmazda damlama sulama sistemi ile sulama yapıldığından masrafların düşük verimin ise yüksek olduğunu, dava konusu taşınmazın özellikleri dikkate alınarak en az %50 objektif değer artışının uygulanması gerektiğini ileri sürmüştür.

4. Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararının tebliğ edilmediğini, itiraz ve talepleriyle birlikte belgelerini sunma imkanlarının kısıtlandığını, taşınmaz ve mütemmim cüzlerin kıymet taktirinin yanlış hesap edildiğini, bedel tespitinde etkili olacak objektif ölçütlerin dikkate alınmasını, kamulaştırma bedel tespitinin karar tarihine göre belirlenmesini, bilirkişi raporları arasındaki bedel tespitinde çok yüksek farklılıklar olduğunu, keşfin yapıldığı tarihteki İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü verilerine göre hesaplama yapılmasını, yapıların hesaplanmasında hata olduğunu, üç yaş altı iddia edilen ağaçlarında mali değerinin bulunduğunu, objektif değer artışının uygulanmasını, İl ve İlçe Tarım ve Orman Müdürlüklerinin dosya içerisinde bulunan tarımsal ürünlere ilişkin veri cetvelindeki çelişkinin haksızlığa sebebiyet verdiğini beyan etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, temel olarak davacı idare ile davalı tapu malikleri arasında kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası, 11 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkraları ve 12 nci maddesinin birinci ve üçüncü fıkrası.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihaî kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.

2. Kapama ceviz bahçesi niteliğindeki dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelir esas alınarak değer biçilmesi yerindedir.

3. Dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan ağaçların yaşı, sayısı ve kapladıkları alan dikkate alınarak dava konusu taşınmazın kapama karışık meyve bahçesi niteliğinde tespit edilmesi uygun görülmüştür.

4. Değerlendirme tarihli Diyarbakır İl Müdürlüğü'nün veri cetveli esas alınarak hesaplama yapılması uygun görülmüştür.

5. Dava konusu taşınmaza ilişkin keşif tutanağındaki mahkeme gözlemi ile beyanlar ve hükme esas alınan bilirkişi raporunda yapılan açıklamalar uyarınca taşınmazın sulu arazi vasfında olduğu anlaşılmaktadır.

6. Dava konusu taşınmazın hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda belirtilen özelliklerine ve dosya kapsamına göre uygulanan kapitalizasyon faiz oranı ve objektif değer artışının uygulanmaması uygun görülmüştür.

7. Dava konusu taşınmaz üzerinde yapı olmadığı tespit edilmiştir.

8. Yukarıda yapılan açıklamalar bir bütün olarak değerlendirildiğinde; adil ve hakkaniyete uygun olarak tespit edilen bedelin davalı taraflara ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile baraj gölü sahası içerisinde kalması sebebiyle davacı idare lehine terkinine karar verilmesine ilişkin İlk Derece Mahkemesinden verilen karara karşı yapılan istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile, davacı idare tarafından fazla depo edilen bedelin, davalı tarafından bankadan çekilmişse varsa ödenen nemaları ile birlikte davalıdan alınarak davacı idareye verilmesine, bedel alınmamışsa fazla yatan bedelin işlemiş nemaları ile birlikte davacı idareye iadesine ve tespit edilen bedele işleyecek yasal faizin bir kısmının davacı idarece yargılama sırasında depo edildiği gözetildiğinde, mükerrer faiz ödemesine sebebiyet verilmemesi için bankaya bloke edilen faizin ödeme sırasında dikkate alınmasına ilişkin düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.

9. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukukî nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre; davacı idare vekili, davalı ... vekili ve davalı ...'nin tüm, davalılar ... ve diğerleri vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

10. Davacı idare tarafından fazla depo edilen bedelin miktarının hatalı gösterilerek yazılı şekilde hüküm kurulması ve Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi (AAÜT) uyarınca vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekirken, ilk derece mahkemesi karar tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan tarifeye göre vekâlet ücretine hükmedilmesi bozmayı gerektirir.

Ne var ki bu hataların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca kararın düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davacı idare vekili, davalı ... ve davalı ...'nin tüm, davalılar ... ve diğerleri vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Davalılar ... ve diğerlerinin Bölge Adliye Mahkemesi kararına yönelik temyiz itirazının kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının "II" inci bendinin 2 nci alt bendinin b fıkrasındaki "ödenmesine" kelimesinden sonraki kısmının hükümden çıkartılmasına, 3 üncü alt bendindeki "599.071,92" ve "254.480,41" sayılarının çıkartılmasına yerine sırasıyla "636.663,68" ve "292.072,17" sayılarının yazılmasına, 8 inci alt bendinde yer alan "2.725,00" sayısının hükümden çıkartılmasına, yerine "5.100,00" sayısının yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, davalılar ... ve Abdülmenaf İnci'den alınan temyiz harçlarının Hazineye irat kaydedilmesine, davalı ... vd.den peşin alınan temyiz harçlarının istek halinde iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,16.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.